20.BÖLÜM

284 19 0
                                    

2 hafta sonra:

İki hafta boyunca sürekli merve ile eglendim ve çoğunlukla akşamları Berke'nin yanına gittim. Uras'ın beni bayağı bir kıskandığını fark ettim. Hiç bir şey söylemiyordu ama bir akşam sırf gitmemem için hasta numarası bile yaptı. Ben gittiğim anda da ayaklanmış.

Bu gün buradaki son günümü geçiriyordum. Hem çok güzel iki hafta geçirdiğim için mutluydum hemde Berke'yi burada bıraktığım için içimde büyük bir hüzün vardı. Alıştım ona fazlasıyla. Arkadaş olduk. O da bir ay sonra istanbul'a gelecek buraya sadece kışları geliyormuş. İstanbul'a gelince ben yine onunla sürekli buluşurum.

Uras:Hadi Zeynep son kez kayalım. Akşam da yemeğimizi yiyip yola çıkarız.

Hemen Merve'yi çağırdım ama o bir şeyler yedikten sonra geleceğini söyledi.

Bizde hemen çıktık.  Kapıya geldiğimizde Uras kayak takımları yerine karın üstünde giden motorlara doğru yöneldi.

Umay:Nereye gidiyorsun?

Uras:Hadi bırak kayaklari buna binelim.

Umay:Kullanabilecek misin?

Uras:Evet hadi.

Kendinden o kadar emin bir şekilde evet dedi ki ikiletmeden arkasına bindim. Yüzüme vuran rüzgar ile son sürat dağdan aşağıya doğru indik. Uras ağaçlarin olduğu yere doğru sürmeye başladı. Neredeyse bir ağaca çarpacaktık.

Umay:Uras ne yapıyorsun

Uras: Direksiyon kilitlendi Ağaca yaklaşınca atla ve kafanı koru.

Tam ağacın dibine girdimiz anda ikimiz de atladık. Kafamı korudum ama sırf Uras birazcık uğraşsın diye baygın numarası yapmaya başladım.

Yanıma gelip beni sarsmaya başladı.  Çok fazla korktuğu sesinin tınısından anlaşılıyordu. Bende fazla uzatmadan gözlerimi açtım.
.
.
.
Hava buz gibiydi ve biz yolu bulmaya çalışırken daha çok kaybolduk. Bırak kayak yerini oteli bir patika bir insan ayak izi bile yoktu. Soğuktan her tarafımız buz kesildi. Bir süre geldiğimiz yoldan ayak işlerimizi takip edip geri döndük. Motorun üstüne bir kamp çadırı vardı. Ben çadırı kurarken Uras da çalı çırpı topladı. O ateşi yaktı bende içeride ısınmaya çalıştım.

Bir süre ısındıktan sonra görevli birileri gelip bizi kurtarana kadar sohbet etmeye karar verdik. Daha doğrusu Uras buna karar verdi ben sessiz bir şekilde de gayet iyiydim.

Uras:Hadi oyun oynayalım.

Umay:Bu şey gibi olmadı mı ya mahalle yanarken bişey balkonda saçını tarar.

Uras: Hayır yaş hem vakit geçer. Karanlıkta bir şey bulamıyoruz. Sabah olursa ve görevliler bizi bulamazsa oteli daha rahat buluruz.

Umay:Peki ne oyunu?

Uras:İkimiz de birbirimiz hakkında bilmediğimiz şeyleri itiraf edeceğiz.

Aha şimdi yandım ben. Kesin anladı benim Umay olduğumu ve şimdi ağzımı arıyor. Ne yapacağım ben şimdi ya?

Umay:Ben bu oyunu sevmedim.

Uras:Hadi ama haksızlık yapma. Sen başla.

Ne söyleyeceğimi düşünmeye başladım. Bir şey bulmam gerekiyordu. Zengin bir ailenin kızının herkesten sakladığı şey ne olabilir?

Umay: Geçen gün beğendiğim çanta için mağazada kadını dövdüm.

İyi yırttım bence. Güzel bir şey uydurdum.

Uras:Bende 3 sene önce gıcık olduğum çocuk benimle aynı parfümü kullanıyor diye çocuğun parfümüne eter ve aseton karıştırdım.

Umay:Benim öyle fazla bir şeyim yok aklıma bu geldi bunu söyledim şimdi aklıma bir şey gelmiyor.

Uras:O zaman ben sana ikinci bir itirafta bulunacağım.  Zeynep ben seni ilk gördüğümde sana tutuldum. Git gide içimdeki bu hoşlanti sevgiye dönüştü. Ben seni seviyorum. Hatta sana aşığım.

Bu kelimeleri söyler söylemez beni öptü. O leş gibi onlarca kadının tenine değen dudakları ile beni öptü ve benim dudaklarımı kendi pisliği ile kirletti. Buna katlanabilirim. İntikamım için her şeyi yaparım.

O beni öpmeye devam ederken birden çadırın kapısı açıldı. Hemen onu ittim. Merve içeriye girer girmez bana sarıldı.

Merve:Size bir şey oldu sandım. Çok korktum abla.

Umay:Korkma kuzum korkma biz iyiyiz. Hadi artık dönelim. Buldun bizi kız ablasının gülü.

Merve kolumun altına girdi ve ilerlemeye başladı. Gelen araca doğru ilerlerken Uras kulağıma eğilip"Biz şimdi neyiz?" dedi. İçimdeki ses düşman diye haykırırken ben  sessizce "Sevgili" dedim.

Gülümseyerek ilerledi. Araca bindik ve görevlilerin kontrolü ile otele kadar gittik.

Bir süre sonra hazırlanıp İstanbul yolculuğumuza başladık. Uzun bir süre bununla sevgili olmak ne kadar canımı sıksa da dişimi sıkacak ve onun beni incittigi canımı yaktığı kadar bende onun canını yakacaktım. 

EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin