11.BÖLÜM

382 22 1
                                    

Cafeye geldiğimizde içerisinin kokusu midemi bulandırdı. Lüks bir yere gelmiştik ve insanların parfüm kokuları buram buram geliyordu.

Masaya oturduğumuzda elimi ağzıma götürdüm. Biraz tuhaf oldum.

Uras:Neyin var?

Umay:Parfüm kokusu midemi bulandırdı.

Uras:Kahveden önce bir şeyler atıştır istersen midenin bulantısını bastırır.

Umay:Yok iyiyim geçer şimdi.

Bir süre sonra alıştığım için bulantı kesildi. Kahvelere bakmaya başladım. Bir fincan türk kahvesinin fiyatı 25 liraydı. Biraz daha baktığımda en ucuzunun da o olduğunu fark ettim.

İkimiz de türk kahvesi sipariş ettik. Kahveler geldiğinde Uras'ın kahvesinin kokusu burnuma daha kekin geldi.

Umay:O kahve neden nanemsi kokuyor.

Uras:Damla sakızlı bu.

Umay:O nasıl bir şey ki? Güzel mi?

Uras kahve fincanı eline alıp bana uzattu. Eli ile tutup dudağıma yaklaştırdı. Bir yudum aldım. Tadında pek bir farklılık yoktu ama güzel kokuyordu.

Umay:Sırf bunun kokusu için 5 lira fazladan verdin farkında mısın?

Uras:5 lira çok küçük bir para. Bunun için değer.

Kafamı sallayıp kendi kahvemi içmeye başladım. Öylesine havadan sudan sohbet ediyorduk. Telefonuma tekrar bir mesaj geldi. Bu gün mesaj atan çocuk tekrar yazmıştı. İsmi Buraktı. Mesajı açtım "Neden cevap vermedin?" yazıyordu. Bu sefer mesajı kabul edip "Seni tanımıyorum" yazdım. Telefonu çantama attım. Bir daha yazarsa eve gidince cevap veririm.

Biraz vakit geç olduğunda kalktık. Uras bir yere uğradıktan sonra beni eve bırakacağını söyledi.

Yol bana tanıdık geldi. Sonra tekrar ellerim titremeye başladı çünkü o pavyonun önüne gelmiştik. Acaba benim kim olduğumu anladı da buraya mı getirdi?

Umay:Ne işimiz var burada?

Uras:Buraya geçen gece gelmiştim. İçtiklerimin parasını vermeyi unutmuşum. Onu ödeyip geleceğim. Tekrar kusura bakma hemen geleceğim.

Arabadan inip gözden kayboldu. Kalbim yine benden bağımsız atmaya başladı. İstemsizce arabadan indim. Bunu neden yapıyorum bilmiyorum ama içeriye doğru ilerledim. Gözlerim Ali'yi arıyordu ama hiçbir yerde yoktu.

Tam dışarıya doğru yönelmişken adamın birisi kolumdan tuttu.

Adam:Nereye güzelim. Daha yeni geldin. Gel sana içecek bir şeyler ısmarlayayım.

Umay:Hayır istemiyorum teşekkür ederim.

Adam:İsteyip istemediğini sormadım gel.

Kolumdan tutup daha fazla çekiştirmeye başladı. Bir koltuğun üstüne beni itti. Kolumdan tutmaya devam ederken cebinden para çıkardı.

Adam:Merak etme paranı peşin veririm.

Peşin para kelimesi yine aklıma geldi. Aynı ses yine yankılanmaya başladı kafamda. "Paranı peşin verdim güzelim" diyordu kafamdaki ses. Gözlerim dolmaya başladı. Ellerim titriyordu. Kalbim sıkıştı nefes bile alamıyordum. Aniden adam kolumu bırakıp yere fırkadı. Uras adamı tekme tokat dövüyordu. Hiçbir tepki veremedim. Hala titremeye devam ediyordum. Uras onu bırakıp benim yanıma geldi.

Uras:Zeybep iyi misin?

Umay:Gidelim buradan.

Hemen beni kaldırıp koluma girdi. Kapıdan çıktık ve hemen arabaya bindim. Halen bacaklarım titriyordu. Uras sinirli bir şekilde bana döndü.

Uras:Senin içeride ne işin vardı?

Umay:Bilmiyorum sana bakmak istedim. Sakin kalamıyorum bir şey sorma şimdi.

Kafasını sallayıp arabayı sürmeye başladı. Hala gözlerimden yaşlar geliyordu ve kendime engel olamıyorum.

Uras arabayı bir yere çekip aşağıya indi. Kapımı açıp beni dışarıya çıkardı. Kolumdan tutup arabanın kaputuna oturtturdu.

Uras:Sen sakinleşene kadar bıradayız. Derin nefes al. Bir şey olmadı bak iyisin. Sorun yok sakin ol.
Derin derin nefes aldım. Bunların hepsi onun yüzünden oluyordu bana. Onu itip bağırıp çağırmak hatta tokat atmak istedim ama yapmadım. Eğer yaparsam intikam alamazdım. Sadece iki üç sözle kalırdı hesaplaşmam. Sakinleşince "İyiyim" diyip arabaya bindim.

İyi değilim hiç iyi değilim ama iyiyim işte. Ruhum çokmuş, dizlerim yaralı, kalbim parça parça ama iyiyim işte. Lanet olsun sana hayat iyiyim ben.

Evin kapısına geldiğinde hızla arabadan indim. Son anda görüşürüz demek aklıma geldi. Arabanın kapısını tekrar açıp "görüşürüz" dedim. Kafasını sallayıp gülümsedi. Yüzünde bir burukluk vardı. Sanki canı bir şeye sıkılmış gibiydi. Arabaya geri binip "Sana ne oldu?" diye sordum.

Uras:Senin halini görünce bir kız geldi aklıma. Babası onu zorla pavyona getirmiş. Gelip benden para aldı. Kızını bana sattı. O kız da senin gibi korkuyordu ama ben ona...

Umay:Ona ne yaptın?

Uras:Yapmamam gereken bir şey yaptım. Alkolün etkisi de vardı ama yapmamalıydım. Sen nasıl kortun senin gözlerindeki o korkuyu tir tir titremeni görünce o kız geldi gözümün önüne. Çok pişman oldum.

Umay:Şimdi pisman olman hicbir şeyi değiştirmez. Olan olmuş.

Uras:Haklısın hadi git uyu dinlen. Görüşürüz.

Arabandan inip yürümeye başladım. O kız benim ben. Kötülük ettiği kız benim. Benim bu olay rüyalarıma girerken adam yapmamam gereken bir şeyi yaptım diyip sıyrılıyordu. Seni asla affetmeyeceğim Uras asla...

EVİMDEKİ ŞEKER HIRSIZI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin