KALP

16

Duygu yatak başlığına yaslanmış, bir eli, göğsündeki Yağız'ın saçlarını okşarken diğer eli de cesaret verircesine omzunda duruyordu.

.......

Yağız'ın hayatında üç dönüm noktası vardı. O üç olay, hayatını çıkılmaz çukurlara sokmuştu;

İlki 16 yaşında yurtta yaşanmış, Yağız'ın aşırı korunma takıntısı başlamış ve yalnız hayatına ilk adımı atmak zorunda kalmıştı.

İkincisi 18. yaş gününde ve onu takip eden haftalarda olmuş, Yağız için 'utanç' duygusu yeni bir anlam kazanmıştı. Bunu hatırlamak bile öfke krizlerine sebep oluyordu. Herkese ve her şeye kaçmaya başlamış, duygusal ilişkilerden sonsuza dek uzak durma kararı almıştı.

Son olay üniversiteden mezun olup ailesine sürpriz yaptığı günde olmuştu. O gün Yağız herşeyini kaybetmiş, yalnızlığı kimsesizliğe dönmüştü. Yağız, hayatını yerle bir eden bu gerçeği hiç saklamamıştı. Diğerlerinden farklı olarak bunu gizlememişti kimseden, o yüzden Hazan'a da anlatacaktı.

.......

Yağız anlatmak istiyordu ama tereddütleri vardı. Nereden başlayacağını, nasıl olacağını bilmese de artık içindeki bu zehri kusması gerekiyordu.

Önce büyüdüğü evden, o zamanlar anlamasa bile şimdi çok iyi fark ettiği, diğer üç kardeşinden ayrı tutulmasından bahsetti.

Annesi, kardeşleri grip olduğunda bile gece onların odasında yatarken o daha 9 yaşında kalp ameliyatı olduğunda, onu babasının korumalarından biri beklemişti. Gökhan okul gezisiyle Ağva'ya bile gidemezken o Amerika'ya gönderilmişti.

Sonra Amerika'ya gidişinden, orada yaşadıklarından bahsetti.

Amerika'da bir süre yurtta kalmıştı. 12 yaşında ilk kez gitmiş 16 yaşına kadar sayısız yurt değiştirmişti Yağız. Her biri tam anlamıyla berbat deneyimlerdi.
Her ırktan erkeğin tüm iğrençliklerine, adına 'hayatın tadını çıkarmak' dedikleri o saçmalıklara, tüm aşağılık muhabbetlerine orada şahit olmuş, kendini de içine alarak erkek cinsinden nefret etmişti. Tüm o iğrençliklerde zerre suçu ya da katkısı olmasa da biliyor olmak bile sonsuz rahatsızlık veriyordu ona.

Sürekli kapı kilitlemesi, yaz kış sıkıca örtünüp uyuması, giyinirken tüm perdeleri sıkı sıkı örtmesi, havuza bile kimse yokken girmesi yurtlardan kalma alışkanlıklardı.

16 yaşında son kaldığı yurtta yaşanan olaydan sonra daha fazla dayanamayıp kendi evinde yaşamaya başlamıştı.
Tereddüt etse de o olayı anlatmaya başladı...

-----------------------------------

FLASHBACK (16 yaş)

Okulun açılmasıyla Yağız yeni yurduna yerleşmiş, arkadaşın iyi olabileceğini düşünerek 2 kişilik odada kalmak istemişti.

Odaya yerleşen Yağız, oda arkadaşı Beth'le tanıştı. Uzun boylu, iri yarı, sarışın Beth, ondan 2 yaş büyük bir son sınıf öğrencisiydi ve iyi birine benziyordu.

Sorunsuz geçen 3 ay... Yağız için adeta huzurdu. Ama huzurun kendine yasak olduğunu unutmuştu.

Yağız'ın uykuya dalmak üzere olduğu bir gece kapı çalmış, Yağız kapıyı açtığında Beth, kendinden yaşça büyük bir adamın yardımıyla zor ayakta duruyordu. Selam verip içeri giren adam zil zurna sarhoş Beth'i yatırmış, Beth adamı durdurup dudağından uzunca bir öpücük almıştı. Yağız şok içinde olanları izledi.
Tabiki de oda arkadaşına cinsel tercihini sormamıştı, asla soramazdı ama bunu da hiç beklemiyordu.