Hazan gece kulağına gelen mırıldanmalar ve yataktaki hareketlenmelerle uyanmış, yanındaki abajuru açarak neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Yağız'ın yüzünü göremese de kasılan vücudunu gören Hazan, sayıklamalarla rüya gördüğünü fark etmişti. Yavaşça seslenerek dürttüğü Yağız, aniden uyanarak birkaç saniyede kendine geldi.
"Yağız?! İyi misin? Rüya gördün heralde..." Hazan, Yağız'a sarılmak istese de Yağız, yüzünü dönmeden Hazan'dan uzaklaşmıştı. Hazan neler olduğunu anlamayarak yataktan inip Yağız'ın döndüğü tarafa gitti ama adamın yüzünde adeta huzursuzluk vardı, "Yağız, bir yerin mi ağrıyor? Korkutma beni! Neyin var?!"
Yağız, biraz kıpırdandığında Hazan yatağa oturup Yağız'ın alnına öperek sakinleştirmeye çalıştıysa da Yağız yine de rahatsız hissediyordu, "Hazan ben... Ben rüya gördüm... Biz... şey... birlikte... oluyorduk..."
Hazan gülümseyip yavaşça fısıldadı, "Banyoya gir istersen? Kendini rahatlatmaya çalış şey yap..." Son söylemeye çalıştığı ikisinu de utandırsa da Yağız Hazan'ın bu fikrini mantıklı bulup banyoya yöneldi. Hazan son anda arkasından seslendi, "Yağız... İstersen odadan çıkabilirim... yani rahat edemezsen..." Hazan kızaran yüzüyle gözlerini kaçırarak Yağız'ın anlaması için dua ediyordu. Yağız, tekrar yatağa dönerek Hazan'a sarıldı, "Teşekkür ederim, seni çok seviyorum..."
Kısa sürede duştan çıkan Yağız, odaya döndü. Hazan da odaya döndüğünde Yağız Hazan'ın elinden tutup yanına çekerek saçlarını okşayıp yanağından öptü. Hazan da Yağız'a sarılıp tekrar uykuya daldılar.
Sabah önce şirkete sonrasında terapiste uğrayan Yağız ve Hazan, 2 hafta boyunca gayet iyi ilerlemişti. Terapist, Yağız'a yaşadıklarının tekrar olma olasılığının düşüklüğünü, Hazan'ın onun eşi olduğundan ne olursa olsun yanında olacağını, her ilişkide sorunların olabileceğini anlatıp yeni öneriler ve ödevler vererek seansı bitirdi.
Yatak odasını toparlayan Hazan'ın eline küçük, eski ve yıpranmış bir defter geçmiş, Hazan içinde ne olduğunu merak ederek açmıştı.
Elindeki deftere bakarken birkaç damla gözyaşı düşen Hazan bir yandan da gülümsüyordu. Odaya giren Yağız, Hazan'ın bu halini görerek şaşırıp endişeyle yanına ilerledi, "Hazan?! Sevgilim n'oldu? İyi misin?"
Yaklaştığı Hazan'ın elindeki defteri görerek neler olduğunu az çok tahmin etmişti.
Kafasını defterden kaldıran Hazan, kendine bakan gözlerle karşılaşarak sıkıca Yağız'ın boynuna sarıldı. Omzuna gömdüğü yüzüyle derin bir öpücük kondurup derin bir nefes aldı. Bu sırada Yağız, yavaşça Hazan'ın sırtını sıvazlayarak sakinleştirmeye çalıştı.
Hazan'ın bulduğu defter, Yağız'ın onunla tanıştığı günden itibaren hastanede ve sonrasında yazdığı şeylerdi. Tüm karşılaşmaları tarihleriyle yazılmış, bazılarına birkaç şiir iliştirilmişti.
Hazan defterin varlığını bile yeni öğrendiğinden fazlasıyla şaşkındı. Her gün Yağız'a tekrar aşık oluyordu.
.Yağız, Ahmet nöbette olduğundan yalnız kalmaması için Duygu'yu akşam yemeğine davet etmişti. Akşam olmadan kapı çaldığında Yağız, Hazan'la mutfaktayken kim olduğunu bildiğinden hemen açıp Duygu'nun koluna girerek yavaşça hazırladıkları masaya geçmesine yardım etti. Küçük sohbetlerle yemeklerini yerken Hazan'ın telefonu çalınca müsaade isteyerek odaya gitti.
Yağız, Duygu'nun tabağına sürekli bir şeyler koyduğundan Duygu bir türlü bitmeyen tabağa isyan ediyordu. Yağız inatla yemesi için ısrar edip "Ya~ Sen yemezsen yeme. Yeğenim yiyecek!!" diyerek tabağı doldurmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP
FanfictionYorgundu, bitkindi, artık gücü yoktu. Yaşamak için amacı kalmamıştı. İnandığı her şey yerle bir olduktan sonra inanacak yeni bir şey lazımdı... Tutunacak yeni bir dal...