Yorgundu, bitkindi, artık gücü yoktu. Yaşamak için amacı kalmamıştı. İnandığı her şey yerle bir olduktan sonra inanacak yeni bir şey lazımdı... Tutunacak yeni bir dal...
Tolga, gün geçtikçe yeni hayatına alışarak eski sıkılganlığını yavaş yavaş bırakıyordu.
Sabah Hazan ocakta menemeni karıştırırken Yağız orta tezgahta salatanın malzemelerini doğruyordu. Tezgahın biraz ilerisine oturttuğu Tolga, yerden fazlasıyla uzak bacaklarını sallarken Yağız'ı izliyordu.
"Yaaz?!" Seslenmeyle Yağız yakınındaki küçük bedene baktı, Hazan da arkasını dönüp dikkatini onlara vermişti, "Efendim abicim?"
"Hazanla evlenince n'olcak?" Ani soruyla bir süre cevap düşünen Yağız, Hazan'ın kıkırdamasına göz devirip küçük bedene döndü, "Evli olacağız, karı-koca olacağız..." "Yani nolcak?" Çocuğun masum üstelemesi Yağız'ı zorlasa da gülümsedi, "Yaniii, sonsuza kadar birlikte olacağız, hiç ayrılmayacağız."
Cevapla bir süre düşünen küçük beden aklına gelen fikri, kocaman açılan gözleri ve gülümsemesiyle söyledi, "O zaman ben de seninle evlencem!.."
Hazan dayanamayıp kahkaha atarken Yağız, Tolga'nın kastettiği asıl şeye yüzündeki gülümseme ve sonsuz sevgiyle baksa da ne açıklama yapacağını bilmiyordu.
Hazan menemenin altını kısıp orta tezgaha yaklaşarak küçük bedenin yanağına derin bir öpücük kondurdu, "Evli insanlar hem birbiriyle hem de çocuklarıyla sonsuza kadar birlikte olurlar. Bizim çocuğumuz olmadığı için belki sen olmak istersin diye düşünmüştük... Ne dersin, sonsuza kadar bizimle birlikte olmak ister misin?!"
Çocuk büyük bir mutlulukla kafasını aşagı yukarı sallayıp gülümsedi. İkiliyi izleyen Yağız, ikisini de birer koluyla sararak sıkıca sarıldı.
Fazlasıyla mutlu olan Yağız ve Hazan, kahvaltının ardından daha iyi durumdaki Tolga'yı hava almak için dışarı çıkaracaktı.
Hazan, kahvaltıdan sonra mutfağı toplarken Yağız, üzerini değiştirip Tolga'ya Hazan'ın hazırladığı kıyafetleri giydirdi. Bu sırada Hazan gelip ne durumda olduklarını sorarak ikiliye baktı, "Tolga bu ne?!!!! Sen nasıl bu kadar yakışıklı olabiliyorsun ya?" Eğilerek sertçe çocuğun suratını sevdiğinde Tolga utanarak Yağız'ın arkasına saklandı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kısa sürede hazırlanarak evden çıktılar. Tolga ve Hazan arka koltuğa oturduğunda Hazan küçük bedenin kemerini bağladı. .
Yağız arabayı park ederek inip Tolga'nın elinden tuttu. Boşta kalan elini de Hazan'ın tutmasıyla deniz kıyısında yürüyüşe başladılar.
Balık tutan birkaç kişi görüp Tolga'ya kovalarındaki balıkları gösteren Yağız, küçük beden korksa da Hazan'ın da desteğiyle birlikte martılara simit attılar.
Yağız, her gördüğü şeyi almak için Tolga'ya soruyor, istiyorsa alabileceğini söyleyerek ısrar ediyordu. Sonunda küçük bedenin pamuk şekeri kabul etmesiyle Yağız ve Tolga pamuk şeker almaya giderken Hazan banklardan birine oturdu.