Yorgundu, bitkindi, artık gücü yoktu. Yaşamak için amacı kalmamıştı. İnandığı her şey yerle bir olduktan sonra inanacak yeni bir şey lazımdı... Tutunacak yeni bir dal...
Mila giderek büyüyordu. Renkli gözleri, sarı yeni uzamaya başlayan saçları, tombul yanaklarıyla oyuncak bebekleri andırıyordu. Yağız, adeta Mila için ölüyor, konu Mila'ysa akan sular duruyordu. Her gün görmeden içi rahat etmiyor, sürekli oyuncaklar alıyordu. Duygu, her ne kadar henüz küçük olduğunu söylese de Yağız dinlemeyip kocaman bir Barbie evi bile almıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazan, Yağız ve Tolga cephesinde ise; hepsi yavaş yavaş yeni düzenlerine ayak uydurmuşlardı. Hafta içi yurtta kalarak hafta sonu eve gelen Tolga, artık bu duruma alışmıştı. Bu sırada Yağız ve Hazan, terapiye devam ediyor ve sona yaklaşıyordu. Yağız, eskisinden çok daha iyi durumdaydı ama yine de birkaç kez birlikte olmayı deneseler de başarısız olmuşlardı. Yarıda durmak zorunda kalmak hiç olmamasından daha zordu, hele de Hazan fazlasıyla zor durumda kalıyordu. Bu durum Yağız'ı daha da yetersiz hissettirneye başladı. Hazan ise Yağız'a yeni bir travma oluşturmaktan korksa da artık bir şeyler olsun istiyordu. .
Şirketteki sekreterlerden biri 7 aylık hamile olduğundan izne çıkıyordu. Yağız ve Hazan'a veda edip onların da yakında bebekleri olmasını temenni ederek ayrıldı. İkisi de bir süre birbirlerine baktıktan sonra Yağız, Hazan'ın düşüncelere daldığını fark ettiğinde yeniden suçlulukla kendine kızmaya başladı. Kesin karar vermişti Yağız; artık bu mesele çözülmeliydi.
Öğleden sonra Yağız ve Hazan özel görüşme yapacaklarından işle ilgili şeyleri geri çevirmesi ve görüşmeye gelenleri yönlensimesi için sekretere bilgi vererek toplantı salonuna geçtiler.
Evde yardımcı olması için önceden başvurulara göz atıp görüşmeye gelecekleri belirlemişlerdi. Seçim yaparken 35 yaş altı olan herkes, Hazan tehlikesi yüzünden elenmişti.
Önceden davet edilerek görüşmeye gelenlerin arasından 40lı yaşlarında, sevecen bir hanım onları çok etkilemişti. Semiha Hanım, biri üniversite biri lise öğrencisi iki kızıyla birlikte yaşayan, hayatını kızlarının geleceğine adamış bir anneydi. Çok sevip küçük yaşta evlendiği eşi erken yaşta vefat ettiğinden kızlarına hem annelik hem babalık yapıyordu.
Hikayesinin de etkisiyle Semiha Hanım'la anlaşarak evin adresini verip yarın başlayabileceğini söylediklerinde kadın sevinçle defalarca teşekkür etmişti. .
Şirketteki mesainin bitmesiyle çıkan Hazan ve Yağız yakınlardaki AVM'den market alışverişi yapıp evin eksiklerini tamamladılar. Bahar yaklaştığından giyecek yeni kıyafetler bakarak kendileri ve Tolga için birkaç parça eşya aldılar.
İkisinin de yorgunluktan eve gidip yemek hazırlamaya dermanları kalmadığından akşam yemeğini dışarda yediler.
Keyifli geçen yemeğin ardından biraz sahilde dolaştıktan sonra eve dönerek kıyafetlerini değiştirdiler. Hazan aldıklarını dolaplara yerleştirirken Yağız yorgunluğunu atabilmek için duşa girdi.
