34

890 62 71
                                    

Hazan ve Yağız akşam yemeği için Duygu ve Ahmet'e davetli olduklarından Tolga'yı da hazırlayıp beraber yan eve geçtiler.

5. ayını bitirmeye başlayan Duygu'nun karnı artık belirginleşmişti. Yağız her seferinde Duygu'dan önce karnına bakıp gülümsüyordu. Tolga da Yağız gibi Duygu'yu gördüğü her seferinde karnına dokunuyordu.

Yemekten sonra oturdukları sıra Tolga yine Duygu'nun karnında elini gezdirip, "Yemek yedin, artık büyümedi mi?" diye sorarak herkesi güldürmüştü. Tolga tam gidecekken Duygu kolunu tutup elini tekrar karnına yasladı. Hissettiği şeyle birden geri çekilen çocuk biraz da korkuyla Yağız'a sokuldu.

Yağız, ne olduğunu anlamadan bakarken Duygu gülümseyip "Kuzenine merhaba dedi kızım," diye açıkladı. Yağız mutlulukla kendisi de duymak istediğinden elini Duygu'nun karnına koymuş ama hiçbir şey hissedememişti, "Sana herşeyi ben alıcam ama bak, bi' tanecik dayına insan bi' 'Hi' demez mi?!" Sahte bir mutsuzlukla Duygu'ya baktı, "Kızın bana 'Hi' demedi Duygu!!!"

Bir süre Yağız'ın esprisine güldükten sonra çay faslı için masaya geçtiler. Koltukta uyuyakalan Tolga'yı içerdeki odaya yatıran Yağız da masaya geldiğinde hep birlikte Hazan'ın yaptığı kurabiyeleri ve Duygu'nun tatlısını sohbet ederek yediler.

İlerleyen saatlerde Duygu, çocuk odası için Hazan'ın fikrini almak üzere odaya çağırdı. Bir süre oda hakkında konuşup Duygu'nun ısrarıyla camın önündeki benche oturduklarında Duygu, asıl konuyu açtı, "Hazan, benim seninle birşey konuşmam lazım. Ben sadece uyarmam gerektiği için söyleyeceğim, amacım asla karışmak değil..."

Hazan anlamayarak dinliyordu, "Ay Duygu, çatlatma insanı!!"

"Güzelim, Yağız'ın ameliyatının üstünden 4 ay geçti. Yani eskiden yasak bazı şeyler artık yasak değil..."

"HA~ Ağır kaldırtmıyorum yine de ben, ne olur ne olmaz diye merak etme. Sadece Tolga'yı kucağına alıyor ona da birşey diyemiyorum. Bunun için mi kıvrandın bu kadar!?"

"Ay Hazan, Yağız'ın yanında kala kala sende ona benzedin iyice, Allah Allah... Diyorum ki; bu güne kadar zaten Yağız'ın cinsel bir münasebeti olması yasaktı ama artık değil. Dikkat etmen gerekenler var, bil diye onları söyleyeceğim!!"

Hazan, utanmıştı. Gerçekten Yağızla dalga geçe geçe ona benziyordu. Duygu'ya, zaten malum sebeplerden dolayı terapiye başlayacaklarını söyleyip yine de Yağız'ın kalbi için bilmesi gerekenleri anlatmasını istedi. Hazan biraz sıkılarak birsey daha söyleyeceğini belli ettiğinde Duygu gülümsetip "Aslında sen de Yağız gibisin dimi?"

Hazan kızararak bakışlarını yere çevirdi, "Ya Duygu, tamam Yağız kadar bi'haber değilim ama ben de yedi kocalı hürmüz değilim. Ne olur nasıl olur kestiremiyorum. Hoş Yağız da neyi ne kadar biliyor emin değilim..."

Duygu, Hazan'a sarılıp güven vererek kolunu okşadı, "Hazan birlikte öğreneceksiniz... Ha tabi Yağız daha özel biri, sana fazladan iş düşüyor..." Duygu, sakin sakin konuşmaya başladığında Hazan dikkatle dinlemişti.

Kızların salondan gitmesiyle Ahmet huzursuzlukla Yağız'a döndü, "Abi, hazır kızlar da yokken birkaç birşey söyleyeceğim ben sana. Durumları biliyorum ama yine de ben seni uyarayım gerisi senin bileceğin iş... Yanlış anlama beni, senin için endişelendiğimden söylüyorum. Duygu ablansa ben de abin sayılırım..."

Yağız, kendisinin de aynı şekilde hissettiğini söyleyip teşekkür ederek dikkatle dinlemeye başladı.

"Yağız, ameliyatının üstünden 4 ay geçti. Yasak olan bazı şeyler artık yasak değil... Yani... istersen normal bir cinsel hayat yaşaman için ameliyatın artık engel değil. Tabiki kalbinden dolayı dikkat etmelisin yine de... ama ameliyat artık sorun değil..."

KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin