Öğleden sonra ancak uyanan Hazan ve Yağız, birlikte kahvaltı yaptılar. Uzun süren kahvaltının ardından salona geçerek koltuğa uzanarak bir süre vakit geçirdiler.
Yağız balayı yapmayı teklif etse de Hazan artık şirketle ilgilenmeleri gerektiğini hatırlatarak daha sonra 'gerçek(!)' bir balayı yapabileceklerini söylemişti. Konusu açılmışken Hazan bir ilişki terapistinden randevu aldığını söyledi.
Bir süre sonra Yağız, huzursuzlukla doğrularak Hazan'a baktı, "Hazan... Bir şey daha var," Hazan soru sorar gözlerle bakarken devam etti, "Sevgilim hiç çevirmeyeceğim lafı... Bu ayki psikiyatr raporunda artık koruma gerekmediği kararı alınırsa Tolga bundan sonra sadece hafta sonları bizle kalabilir..."
Hazan'ın gözleri dolmuş, sesi acıyla çıkmıştı, "Yağıııız~!!" Sıkıca Yağız'ın boynuna sarıldığında Yağız da karşılıp verdi, "Bi'tanem eninde sonunda olacak bu. Tolga 7 yaşını bitirene kadar böyle olmak zorunda... Sadece 1 sene, o kadar bile değil... Önümüzdeki hafta bildirirler kararlarını, şimdiden canını sıkma. Kıyamam ben sana..." Hazan'ın okşadığı saçlarına ve yüzüne kondurduğu öpücüklerle söylemişti.
.........
Sabah kahvaltılarını yaparak Tolga'yı servise uğurlayıp terapistin kliniğine doğru yola çıktılar.
Klinik beyaz ağırlıklı, ferah, iç açıcı bir yerdi. Hazan dekorasyonu çok beğenerek incelerken Yağız huzursuzlukla dizlerini titretiyordu. Hazan fark ederek Yağız'ın elini tuttu. Kısa bir süre sonra sekreter yanlarına gelerek doktor hanımın onları beklediğini söyledi.
Doktor orta yaşlarda, uzun boylu, sarı saçlı bir kadındı. Selamlaşarak tanıştıklarında Hazan kadının bakışından içten bir samimiyet almıştı.
Doktor, ikiliye bakıp önündeki dosyayı açtı, "Hazan Hanım ve Yağız Bey değil mi? Tekrar hoşgeldiniz... Tıbbi kayıtlarınıza biraz göz attım, yanlış anlamayın sadece tedbir amaçlı yani yolumuzu çizerken yardımcı olması için... Bu arada çok geçmiş olsun Yağız Bey, zor şeyler atlatmışsınız..."
Yağız, kısıkca teşekkür edip Hazan'ın gözlerine baktı. Doktor devam ettiğinde Hazan o tarafa dönmüştü, "Buraya gelmenizin asıl sebebini öğrenebilir miyim?"
Hazan önce Yağız'a bakıp onay bekledi. Maviliklerdeki titremeyi fark ettiğinde Yağız'ın elini tutarak devam etti, "Biz evleneli birkaç hafta oldu ama 4-5 aydır birlikte yaşıyoruz... Yağız'ın geçmişinde bazı kötü hatıraları var... Bu yüzden birlikte olamadık hiç... Başlarda temas etmek bile onu fazla rahatsız ederken zamanla alıştı, bunda da aynısı olur diyerek birkaç kez denedik ama ikimiz içinde çok zor olduğundan devam etmedik." Yağız, Hazan'ın elini iki eliyle birden sıkıca tutuyordu.
Doktor, bir kaç şey not edip Yağız'a yöneldi, "Yağız Bey siz peki, bu rahatsız oluşu tanımlar mısınız. Ne hissediyorsunuz o an? Eğer rahatsız olacaksanız Hazan Hanım'ı bir süre dışarı alalım."
Hazan cevap bekleyerek bakarken Yağız hızla kafa sallayıp reddetti, "HAYIR!!" ve Hazan'a döndü, "Sakın gitme."
Hazan, hâlâ endişeli maviliklere bakıp gülümseyerek kafa salladığında Yağız konuşmak için cesaret almıştı, "B-ben... Ben bilmiyorum, sanki herşey tekrar yaşanacak gibi hissediyorum, olan biten herşey gözümde canlanıyor... tekrar aynı şeyler olacakmış, yine rezil olacakmışım gibi geliyor..." Yağız huzursuzlukla ellerini yüzüne kapatıp dirseklerini dizlerine yasladı.
Terapist, Yağız'ı rahatlatmaya çalıştı, "Öncelikle sevişmek utanılacak birşey değil. İnsanoğlu varolduğundan beri bu şekilde neslini devam ettiriyor ve birbirini seven insanların bu sevgiyi en yoğun hissettiği anların başında geliyor. Emin olun kimse bunda uzman değil, herkes hata yapabilir. Eğer partneriniz sizi gerçekten seviyorsa yaptığınız hatanın bir önemi yok."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP
Fiksi PenggemarYorgundu, bitkindi, artık gücü yoktu. Yaşamak için amacı kalmamıştı. İnandığı her şey yerle bir olduktan sonra inanacak yeni bir şey lazımdı... Tutunacak yeni bir dal...