48

925 57 97
                                    

.
Hazan sabaha karşı karnındaki ağrıyla uyanmıştı. Lavaboya gittiğinde regl olduğunu fark ederek çantasından ped almayı düşünse de evden aceleyle çıkarken çantasını almadığını hatırladı. Tek çare olarak yakınlardaki eczanelerden birine gitmesi gerektiğinden telefonunu alarak sessizce odadan çıktı.

Yirmi dakika yürüdükten sonra ancak bir nöbetçi eczane bulabilmişti. Ödemeyi yaparak lavaboyu kullanmayı rica edip işini halletti. Tekrar hastaneye dönmek üzere yola çıktığında yeni yeni sabah oluyordu.

1 saat gibi bir süre sonra hastaneye dönen Hazan, odanın bulunduğu kata çıkarak koridora girdiğinde koşuşturmaları fark etti. İlerleyip sağa döndüğünde hemşirelerin aceleyle Yağız'ın odasına girdiklerini görerek olduğu yerde kalmıştı.

Birkaç saniyede üzerindeki şoku atarak hareket eden Hazan, koşarak odaya yaklaşırken Yağız'ın sesini duyuyordu, " YAKLAŞMA, ÇIK DIŞARIII! NEFRET EDİYORUM SENDEN! DOKUNMA BANA!"

Hazan kapıya geldiğinde hemşireler giremeyeceğini söyleyerek dışarı çıkmasını isteseler de Hazan biliyordu, Yağız'ın ona ihtiyacı vardı, "Bakın müsaade edin, yanında olmam lazım, lütfen!!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazan kapıya geldiğinde hemşireler giremeyeceğini söyleyerek dışarı çıkmasını isteseler de Hazan biliyordu, Yağız'ın ona ihtiyacı vardı, "Bakın müsaade edin, yanında olmam lazım, lütfen!!"

"Hemşire hanım ne oluyor? Acil kodu geldi!" Koşarak gelen Sevda, Hazan'a 'sakin olmasını, ilgileneceğini' söyleyerek içeri girdiğinde hemşirelerden biri açıklama yaptı, "Geldiğimizde terleme, taşikardi, nefes darlığı ve bilinç değişikliği vardı, idrar inkontinansı* olduktan sonra panik atağı da hesaba katarak anafilaksi (alerji atağı) geçirdiğini düşündük. Antihistaminik vermeye çalıştık ama çok agresif davranışları var!"

Sevda, Yağız'ı ikna etmeye çalışsa da başaramamıştı, "Yağız abi! Benim Sevda... Biraz konuşalım mı? Sakin ol! Bak sana zarar vermeyeceğiz ama kanaman başlayacak oturmazsan! Yavaşça yatağına otur hadi!"

"ÇIK DIŞARIIII!"

Hazan, Sevda'yı dinlemeyip içeri girerek Yağız'a yaklaştı, "Yağız!!! Sevgilim, bak ben geldim. Hadi gel yat yatağına... hatta birlikte yatalım, eski günlerdeki gibi... Hadi Yağız!"

"Kim dayanır?! Sen de gideceksin onlar gibi. Herkes gidecek... Sattı beni... Yalnız öleceğim..." Yağız, yavaşça kapanmaya başlayan bilinciyle sakinleşmiş olsa da sayıklamaları devam ediyordu, bu kez de fazla melankolikti.

Birkaç adım atarak elini uzatan Hazan, sakince devam etti, "Ben burdayım Yağız, hiçbir yere gitmiyorum, gitmeyeceğim. Söz veriyorum... Tut elimi bi'tanem... hem ben de çok yorgunum Yağız, sensiz geçmiyor. Hadi gel! Lütfen!"

Yağız, yatağa oturduğunda Hazan da yanına gidip Yağız'ı göğsüne çekerek saçlarına sayısız öpücük kondurdu. Bu sırada Sevda'nın işaretiyle hemşirelerden biri, Hazan Yağız'ı tutarken hazırladığı ilacı damar yolundan enjekte etti. Yağız, itiraz edecek olsa da ilacın etkisiyle Hazan'a sokularak uykuya daldı.**
(Olayın gerçek hikayesi aşağıdadır.)

KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin