63: Sözünün Eri Kardelen

1.7K 167 48
                                    

Ben geldim... Sabırla bekleyen herkese teşekkür ederim.

🍀

Bölüm şarkısı

İbrahim Kalın/ Allı gelin

🍀

Sabah erkenden ayağa kalkmıştık düğün için. Güzel bir kahvaltı sofrası kurduk üç kız. Herkes sırayla masaya geçtiğinde çayları doldurup servis etmeye başladım. Aram abiyle Duha'nın birbirine kaçamak bakışları, eniştemin kızına bakarak iç çekmesi, babamın iştahla börekleri götürmesi, abimin uykulu gözlerle öylece çayına bakması ve halamın telaşı masaya garip bir ortamın hâkim olmasına sahip olmuştu. Çayımı alıp abimin yanına oturdum. Tabağındaki böreği ağzına götürdüğümde ağzını açtı ve dişleri arasına aldı.

"Sabah oldu koçum..." dedim sırtına pat pat vururken. "...Günaydın." Elimi ittirip böreğini yemeye devam etti. Çayımdan bir yudum aldım. Şeker koymayı unuttuğumu fark edince yüzümü buruşturdum. Renan Talas bunu nasıl şekersiz içiyordu acaba? Ağzının tadını hiç bilmiyordu bu adam.

"Kaçta gideceksiniz kuaföre?" Aram abinin sorusuyla ağzımdaki lokmayı yuttum.

"Bir saat sonra evden çıkacağız." Diye cevap verdim.

"Ben sizi bırakırım." Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Arabanı vermen yeterli. Sana gerek yok." Dedim sırıtarak. Bana baktı dik bakışlarla. Olduğum yerde büzüldüm. Abim elini onun yüz hizasında salladı.

"Kardeşime öyle bakma." Abimin koluna sarıldım. Aram abi ikimize birer bakış kafasını iki yana salladı.

Kahvaltının ardından evi temizledik hızlıca. Tanıdıklar, komşular ve konaktakiler erkenden geleceği için evin temiz olması gerekiyordu. Giyeceğimiz kıyafetleri alıp aşağı indiğimizde Aram abi dediğim gibi arabasını bırakmıştı bana. Sürücü koltuğuna oturdum. Kuaför on beş dakika mesafedeydi. Radyodan güzel bir şarkı açıp sokaktan çıktım.

"Abimler de berbere gitmiş..." Duha elindeki telefonu bana çevirdi. Aram abi hepsinin yüzü köpüklüyken ve yan yana oturmuşken öz çekim yapıp paylaşmıştı. "...Hepsi takımlar içinde olacak. Göz ziyafeti." Söylediğine güldük.

"Onlar mı bizi alacaklar kuaförden?"

"Evet."

Kuaförün kapısına vardığımızda arabadan indik. Kapıları kilitleyip beni bekleyen kızların yanına vardım. İçeri girdiğimizde sıcak hava dalgası yüzüme vurdu. Bir hafta önceden randevu aldığımızdan bizi bekliyorlardı zaten. Hazırlanmış koltuklara geçtik eşyalarımızı arkadaki odaya bıraktıktan sonra. İşi en hızlı biten bendim. Basit bir makyaj yapılmıştı isteğim üzerine. Gözlerime sürülen lacivert likite baktım en son. Ardından ayaklanıp arkaya geçtim.

Lacivert takımımı kılıfından çıkardım. Etek ve ceket takımıydı. Üstüme beyaz bir gömlek giydim. Eteği üzerime geçirip fermuarını kapattım. Düz kesimdi ve bileklerime kadar uzanıyordu. Kumaşı güzeldi ve sıcacık tutuyordu. Ceketi giydim. Ceket kalça altıma kadar uzanıyordu, düğmeleri altın rengiydi. Düğmeleri kapattığımda gömleğin yaka kısımları açıkta kalıyordu sadece. Lacivert şalımı bağladım ve kalan kısımları arkadan ceketimin içine attım. Saatimi ve Renan Talas'ın aldığı yılan figürlü yüzüğü orta parmağıma taktım. En son lacivert hafif topuklular giydim ve yakama altın yomca bronşunu takıp ayna karşısına geçtim. Gayet iyiydi görünüşüm. Etek-ceket takımı dar değildi ve dikkat çekmiyordu.

Duha içeri girdiğinde ona döndüm ve etrafımda döndüm. Baş parmaklarını gösterdi. "Çok iyi olmuşsun." O üzerini giyinirken çıkardığım elbiseleri toparladım. İşi bittiğinde ona döndüm. Siyah jilenin altına kolları kabarık beyaz bir gömlek giyinmişti. Siyah spor ayakkabılarını giyip siyah örtüsüne taktığında onu baştan aşağı süzdüm.

MecruhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin