Selamun aleyküm.
🍀
Bölüm şarkısı:
~Sema Moritz / Hasret🍀
Dalgakıran.
Kıyıdaki gemileri korumak için denizin içine yapılan uzun set.
Gönlümün sahilini dalgakıranlarla çevirdim. Denizde kopacak bir kasırgadan meçhule gidecek gemilerimi korumak için.
İşe yaradı mı? Hayır.
Gemiler parçalandı. Dalgakıran, dalgayı kıramadı. Kalbimi kırdılar.
Gözlerimi kapattım. Olmak istediğim yerde hayal ettim kendimi. Eyüp sahilindeyim. Başım babamın dizleri üzerinde. Babamın sert ama şefkatli elleri başımı okşuyor. Arada bana "Benim tatlı kızım, Yonca'm" diyip tebessüm ettiriyor. Öyle uyuyakalıyorum.
Baba. Büyük adam. İlk aşkım. Seni çok özledim.
Baba. Kalkan adam. Son aşkım. Seni çok özledim.
Baba. Güzel adam. Anahtarım. Seni çok özledim.
Baba. Seven adam. Gururum. Seni çok özledim.
Olduğum yerde dönerek ince çarşafı üzerime çekiştirdim. Uçurum kenarında köklerimi bırakıp dönmüştüm. Özlemimi aşağı yuvarlamıştım. Umudumu sırtımda taşısamda ben artık bir katildim.
O uçurum benim maktilimdi. Cinayet işlediğim yerdi.
O uçurum benim kalbimde, kafamda, kaburgamdaydı.
Ben böyle bir hata nasıl yapmıştım? Bu kadar zayıf olmak bünyemi sarsıyordu. Ya Rabbi! Affet.
Ellerim boynuma gittiğinde bir süre kolyeyi bulmaya çalıştım. Yoktu. Polat'ın bana hediye ettiği o kolye yoktu.
🍀
Siyah kapıyı aralayıp içeri girdim. Yaylada gittiğim her yeri aramıştım. Hiçbir yerde bulamamıştım. Bende akşam vakti dedemi zar zor ikna ederek Balkı'yı alıp gelmiştim. Kapıya bağlayıp içeri girmiştim. Akşam yemeği yeniyordu. Bana dönen bakışları gördüğümde gözlerimi üzerlerinde gezdirdim.
Gözlerim bir çift elektrik mavisi göze takıldı. "Hoş geldin Bersin abla." dedi Yunus. Kafamı salladım. Halid ve Agit de aynı şeyi söyledi. Yavaş adımlarla odaya yürüdüm.
"Bersin." Odanın kapısında duraksadım. Duha'ydı. Omzumun üzerinden ona baktım. Ayağa kalkmış beklentiyle bana bakardı.
"Oturmaz mısın? Şadiye abla çok güzel şeyler yapmış." Kahkahalarla gülmek istedim. Yapmadım. İfadesiz bir suratla yüzüne baktım.
"Tokum." Kapıyı açarak içeri girdim. Ayakkabılarımı çıkardım. Her yeri talan ettim fakat kolye burada değildi. Oflayarak yatağın üzerine oturdum. Dizlerimi kendime çekerek kafamı üzerine bastırdım.
Bu odaya geldiğim ilk gün. Yaşadıklarım. Kırıklığım. Göz yaşlarım. Hepsi hafızamdaydı.
🍀
Odadan çıkarak merdivenleri indim. Ev ahalisi çardaklara kurulmuş akşam çayı içiyordu. Gözlerim bahçenin ortasında ki pianoya kaydığında merdivenlerde duraksadım.
Nalan halamın pianosu bahçenin ortasında öylece duruyordu. "Bersin. Nasılsın kızım?" Gözlerimi Üzeyr enişteye çevirdim. Renan Şiyar ah doğrusu Renan Talas'ın yanında oturmuş bana bakıyordu.
"İyiyim enişte. Sen nasılsın?" Gülümsedi. "Sağol. Babam nasıl?" Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "İyi şükür." Kalan basamakları indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecruh
Genç Kız Edebiyatı"Ben seninle heba olmaya da razıyım." 🍀 HAYAL ÜRÜNÜDÜR Başlangıç Ekim/2019