73: Yüreği Mayın Tarlası Gibi Bir Adam

2.3K 136 49
                                    

Merhaba

🍀

Sezen Aksu, Gülümse

Selda Bağcan, Dam Üstüne Çul Serer

Cigarettes After Sex, Apocalypse

Maneskin, The Loneliest

🍀

Zarif bir gelinliğin içerisindeydim, babaannemin gelinliğinin içerisinde.... Saçlarım dalga dalga omuzlarıma dökülüyordu. Gelinlik üzerime tam olmuştu ve kendimi içerisinde bir kuğu gibi hissediyordum. Birkaç gündür orada burada bana gelinlik aramıştık kah kızlarla kah Renan Talas'la. Fakat hiçbiri gönlüme göre değildi. Sonunda dönüp dolanıp bu gelinliğe kaptırmıştım gönlümü.

Aynanın karşısında kendime bakarken artık kendini seven bir kadın görüyordum. Aynalar kabuslarıma girmiyor, aynalar beni kesmiyordu. Aynalar beni yakmıyor, canımı almıyordu. Renan Talas beni sevdikçe kendimi seviyor, kendime olan sevgim bir süre sonra ondan da bağımsızlaşıyordu.

Nalan halamı görmüyordum. Gördüğüm Bersin'di. Bir adamın, fırtına gibi olan ama bana inini açan adım Yonca'sını görüyordum.

Merdivenleri indiğimde Renan Talas verandada telefonla konuşuyordu. Kar kalkıyordu. Düğünümüze birkaç gün vardı ve her şey yolundaydı. Davetiyeler basılmış, dağıtılmaya başlamıştı. Dekorlarla alakalı birçok şey hazırdı. Kına için malzemeleri almıştık. Konaktakiler de hazırlıklara yardım ediyordu. Pazar günü nikah kıydıktan sonra konağa geçecektik. Sadece iki eksik vardı. Annem kınaya gelecek miydi ve Renan Talas'a bir damatlık bulacak mıydık?

Telefonunu kapatıp aralık kapıdan içeri girdiğinde bakışları beni buldu. Kapının eşiğinde duraksadı ve öylece bana baktı. Etrafımda bir tur döndüm. Saçlarım havalandı ve göğsüme indi tekrar. Bana baksın, beni beğensin, beni sarsın istiyordum. Bir tek o. Bir tek ona açılmak istiyordum bir gonca gibi. Göğsümdeki damgada adı yazan adamın, bana baktığında içi gitsin istiyordum.

"Nasıl olmuş?"

Aylar önce görmüştü beni bu gelinlikle. O zaman 'Seni bir daha böyle görmek istemiyorum.' Demişti. Fakat şimdi, aynı gelinlikle karşısındaydım.

"Çok güzel..." dedi kapıyı kapatırken. Kapıya dayanıp kafasını kapıya yasladı ve parlak bakışlarıyla bana bakmaya devam etti. Derin bir nefes aldı, parmaklarını gözlüklerinin kenarına bastırıp düzeltti. "Kuğu gibi olmuşsun." Dudaklarını ıslattı. Elini kalbinin üstüne bastırdığında kızaran yanaklarımla gülümsedim. İçim sıcacıktı. İçi gider gibi baktı bana. Kaşları kıvrıldı, gözbebekleri titredi, yutkundu.

"Hani bunu giymiştim. Dedemle dans ederken görmüştün beni." Hatırlıyor olacak ki kafasını salladı dudakları kıvrılırken.

"O kadar güzeldin ki sana bakmamak için ellerimle gözlerimi kapatmak zorunda kalmıştım." Bana böyle şeyler söylediğinde kalbime inecek gibi oluyordu. Kelimeler ağzından fırlayıp kalbime kanatlanıyor, ne kadar yaram varsa okşuyordu. "Şimdi de güzelsin ve ben sana dilediğimce bakmakta özgürüm." Dedi kafasını sallarken. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MecruhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin