83: Sırtlan Çıkmazı

1.5K 108 145
                                    

Merhabalar:)

Cults - Gilded Lily

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cults - Gilded Lily

🍀

Bizim hep heveslerimiz kursağımızda kaldı. Bir kanadımız yara aldı, diğeriyle idare ettik. Bir baktık ki o da koptu gövdemize bağlı olduğu yerden. Bir sitem değil gerçekti bu.

Sabahında yeni bir hayat ümidiyle uyandığım günün gecesinde hıçkırıklara boğulurken fark ettiğim bir gerçek...

Cesur amca, dedemin evindeyken avluda sessizlik hakimdi. Renan Talas, beni ardına çekmiş, oturma odasının kapısında dikiliyordu. Dayısının oğluna birer namlu gibi çevirmişti gözlerini. Altay, onun aksine elleri ceplerinde, meraklı bakışlarla etrafı inceliyordu. Ne mahcup ne boynu bükük ne suçlu gibiydi. O adamın oğluydu ama uzakta olduklarından ne nefretin nasırlı dili ne kinin hoyrat eli ne geçmişin ağır yükleri değmişti onlara.

"Adam böyle ayakta mı bekleyecek?" diye sordum Renan Talas'a. Bana öyle bir bakış attı ki dudaklarımı birbirine bastırıp yanağımı omzuna yasladım. Bir süre sessiz kaldım ama kurt vardı bende. Dayanamadım susmaya. "Misafirperver değillerdi der ama sonra arkamızdan." Sesim Altay'a gitmiş olacak ki burnunu okşadı gülmemek için.

"Arkanızdan bir şey demem, merak etme." Elalarım yüzünde gezindi, nasıl bu kadar kaygısız ve kendi halinde görünebilirdi? Biz böyle gazi gibi ayakta zor dururken, kolumuz kanadımız kırıkken, yaşananlar belimizi bükmüşken o nasıl hiç incinmemiş gibi görünebilirdi?

"Buradan uzakta büyüdüğün için mi bu kadar ayaklarının üzerinde duruyorsun," diye sorduğumda etrafta gezdirdiği gözleri bizi buldu. "Bizim ayak tabanlarımı yere zor basıyoruz, sen bir ağaç gibisin." İlk kez bir hüznün otağı oldu yüzü.

"Kötü görünmek yasak," dedi dudağını yanağına çekerken. "Akşamında cenaze de çıksa, sabahında dik duracaksın. Böyle büyüdük."

"Babanı buraya getirmek zor değil miydi?" İkimiz dışında kimse konuşmuyordu. Dört adamda sessizdi, bakışları üzerimizde geziniyordu. Abimler tedirgin ve ataktalardı. Renan Talas'ın bir şey yapacak olmasından korkuyorlardı.

"Babamdan çok," dedi ensesini ovarken. "Ömrünün son günlerini yaşayan bir hasta gibi bakıyorum." Yanımdaki adam gerildiğinde sağlam elimin parmaklarını parmaklarına doladım. Benim yorgun bedenime bir dayanak gibiydi. Bitmez tükenmez bir kırgınlık vardı üzerimde ve geçmiyordu bir türlü. İştahım kapalıydı, ruh halim ikircikli, gözlerim hep dolmaya meyilliydi. 

"Yine de zordur." Merak ediyordum. Ne hissettiğini, nasıl yaşadığını, bize nasıl baktığını... Ben buraya geldiğim ilk gün korkudan kalbim silinmişti göğüs kafesimden. Yabancı yüzler öyle dik bakıyorlardı ki dizlerim titremişti. 

"Hatırladığım kadarıyla çocukken de soruların etrafında dolanırdın. Ne sormak istiyorsan sorabilirsin. Muhtemelen bir daha birbirimizi görmeyeceğiz, içinde kalmasın." Yumuşak ama soğuk bir tavrı vardı. Bunun ona gözlerini dikmiş, bir kartal gibi bakan kocamdan kaynaklandığını düşünüyordum.

MecruhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin