Eda ve teyzesi bütün köyün altını üstüne getirir. O sırada çocuklarla kuzeni Alican ilgileniyordu. Akşam yemeğini de onlar hazırlamıştı. Eda ve teyzesi eve geri döndüklerinde saat yedi buçuk civarlarındaydı.
Eda: OOO yer sofrası demek hâlâ?
Mert: Anne bu çok güzelmiş. O kadar rahat ki böyle. Bizde böyle yapalım mı eve.
Mavi: Evet bende çok sevdim. Kesin yapalım abicim.Mert ve Mavi başlarını birleştirirler. Şirince konuşurlar.
Mert/ Mavi: Lütfeeeeeeeeeeeeeeen!
Eda: Haaaaaaayır! Babanız bu halinizi görse yüzü üç yüz altmış derece döner. Kalpten gider adam.
Alican: Enişte baya takıntılı herhalde Eda abla?
Eda: Sorma Alican, sorma.
Aylin: Aman be kızım. Belirli kalıplara göre yaşamak çok sıkıcı değil mi?
Eda: Ne yapalım teyze takıntılı adam?
Aylin: E iyi bari oturalım. Serkan Bolat'la da bir gün gelirsiniz.
Mert: Geliriz, geliriz kesin geliriz Aylin teyze.
Mavi: Evet büyük teyze. Anne ben bugün tavuklara yemek verdim.
Mert: Yemek değil yem verdik Mavi, yem.
Eda: Oy kuzularım, aferin size. Çok yordunuz mu Alican abinizi?İkisi de başlarını iki yana sallar.
Eda: E bir de Alican abinize soralım. Alicancım?
Alican: Evet çocuklar, ben size annenize şikayet edeceğim demiştim değil mi? Şimdi Eda abla bu afacanlar beni herhalde on kilometre koşturmuştur.
Aylin: Bacakların açılmıştır. Hayatında bir değişiklik oldu, ne güzel.Mavi ve Mert "sus" işareti yapar. Eda çocuklarına bakar.
Eda: EEE?
Alican: Ama çok eğlendik. Daha önce hiç bu kadar eğlenmemiştim. Siz buraya mı yerleşseniz?
Mert/ Mavi: EVEEEEET!
Mert: Lütfen anne, lütfen lütfen lütfen. Lütfen taşınalım büyük teyzenin ve Alicancığın yanına.
Alican: Bak ağzına biber sürerim senin he.
Yeter oğlum yeter.
Eda: Bencede, çok ayıp.
Mavi: ALİCAAAN!
Alican: KIZ!
Aylin: Bağırma çocuklara! Hadi birlikte bağıralım Alican'a çocuklar.Hep birlikte bağırırlar. Sonra Mert Aylin teyzeye sarılır.
Mert: Seni çok sevdim Aylin teyze. Anne taşınıyor muyuz buraya?
Eda: Hayır annecim bizim evimiz İstanbul'da.
Mavi: Buraya taşırız.
Eda: Olmaz kuşum.
Mert: Neden olmaz?
Eda: Olmayacağı için olmaz.
Mert: Ama bunun bir nedeni olmalı.
Eda: Her şeyin bir nedeni olmalı ve öğrenmek zorunda mısın Mert Efe?
Mert: Evet.
Eda: Bak şöyle yapalım. Biz sürekli gelelim artık Aylin teyzemizi ziyarete.
Mavi: Ama ben çok özlerim teyzemi ve Alican'ı.
Mert: Bende çok özlerim.Eda'nın parlak aklına çok güzel bir fikir gelir.
Eda: Mert Efe.
Mert: Efendim anne?
Eda: Tamam annecim buraya taşınalım ama Alin buraya gelemez.Mert gözlerini kaçırır.
Mert: Peki, peki kalmayalım burada. Dönelim evimize.
Mavi: Ama abi.
Mert: Ama yok Mavi.
Mavi: Tamam, tamam. Hadi yine iyisin. Kurtuldun bizden Alican.
Alican: Estağfurullah Mavicik. Ben sizi çok sevdim.Eda Alican'ın yanaklarını sıkar.
Eda: Bakın bu tatlı çocuk. Benim en sevdiğim kuzenim. En bal yanaklı, en gamzeli, en şirin kuzenim. O bana, ben ona bayılırız.
Alican: Canım Eda ablam ya. Yerim kız seni.
Eda: Eda abla değil Eda, Alican.
Alican: Benden büyüksün.
Eda: Aramızda bir saat var Alican.
Alican: Olsun. Dünya ahiret ablamsın benimYemeklerine devam ederken Alican Eda'nın kulağına fısıldar.
Alican: Eda abla.
Eda: Hı?
Alican: O Doruk hanzosu hala sana bulaşıyor mu?
Eda: Yok, yok bulaşmıyor, görüşmüyoruz.
Alican: Bak ters bir hareketi olur falan filan. O çocukken de öküzün tekiydi, eminim hâlâ öyledir. Var ya beynini patlatırım onun. Kırarım kafasını..
Eda: Kırarsın ablacım da yok bir şey. Senelerdir görüşmüyoruz Doruk'la.
Alican: Bencede. Sen gel bizimle görüş. Boşver o öküzü.
Eda: Tamam Alican, tamam.
Mert: Pişt! Toplumun içinde fısıldaşmak çok ayıp.
Eda: Sustuk oğlum sustuk.
Alican: Sen radar mısın acaba?
Eda: Âlası radarın, âlası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomanceHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...