Serkan: Bence okul kampına gönderelim. Ya da yatılı okula.
Eda: YOK ARTIK! AHAHAHAHAHHAHA!
Eda: Neyse uyandı şimdi. Babam ikinci aşkın değil mi diyor bana?
Serkan: Yok benim kesin bakmam lazım bu okullara.
Eda: Görüşürüz kocam. Oğlumla ilgileneceğim.
Serkan: Görüşürüz aşkım.Serkan eve çok geç gelir. Uyku saatidir artık. Mert pijamalarını giymiş, annesinin yatağına oturmuş, babasını bekliyordu. Babasını görünce konuştu.
Mert: OOO Serkan Bey hoş geldiniz. Gelmeseydiniz. Zahmet oldu size de. (Bak bak)
Serkan: Yavrucum işim uzadı da şimdi onu boş verelim. Sen neden bu yataktasın oğlum? He?
Mert: İnsanlar aşklarıyla birlikte yatarlar. Bende artık başka birine aşık olana kadar buradayım. Alışsan iyi edersin babacık. Hadi üstünü değiş gel.
Serkan: OOOF! OOOF! Sen büyüksün ya Rabbim!
Eda: Serkan hadi birkaç gün böyle yapar adı budu.
Serkan: Ya karıcım...
Eda: Lütfen.
Serkan: Peki. Peki.Serkan üstünü değiştirir ve yatağa geçer.
Mert ortalarında kollarını bağlar. Çok mutludur.Serkan: Artık uyumamız gerekmiyor mu?
Eda: Evet Mert. Konuşacaktık, hadi sor bize ne soracaksan.
Mert: Ya bugün geç uyuyalım. Konuşalım bugün. Mesela ben sizin nasıl tanıştığınızı bilmiyorum. Anlatsanıza bana. Nasıl tanıştınız? İlk kim seni seviyorum dedi?
Serkan: O zaman ben anlatayım.Flashback (Altı Sene Önce)
O zamanlar Eda 18 yaşında. Babası hayatta. Zengin olmasına rağmen yetimhanelere ücretsiz bizzat kendi bahçe yapıyor. Bir gün yine yetimhanede bahçe yapıyordu. Kendini işine çok kaptırmıştı. O sırada Serkan geldi. O da düzenli olarak bağış yapıyordu bu yetimhaneye. Bugün de bağış günüydü. Onu görünce duraksadı. Belli bir müddet onu izledi. İlk görüşte etkilenmişti ondan. Çaktırmadan içeri girdi.Yetimhane Müdiresi: Hoş geldiniz Serkan Bey. Buyurun geçelim.
Serkan: Hoş bulduk Derya Hanım. Tabi.İçeri geçerler. Bir müddet konuşurlar. Bağış konuşmaları bitince Serkan sorar.
Serkan: Ben bir şey daha sormak istiyorum. Dışarıda bahçeyi yapan hanımefendi kim?
Derya: O Eda. Eda Yıldız. Gönüllü olarak yapıyor, her yetimhaneyi gezip. Hâlbuki çok zengin ailesi. Alp Yıldız'ın kızı. Siz bilmiyor muydunuz?
Serkan: Alp Bey'i elbette bilmiyorum fakat tanımıyorum. Demek yıllardır yurt dışında olan kızı bu. Peki neden buraya gelmiş?
Derya: Daha konuşmadık. İşi bitince buraya gelir. O zaman konuşuruz. Kendisi benim arkadaşım da.
Serkan: Kaç yaşında peki?
Derya: On sekiz. Fakat Serkan Bey siz bunları neden soruyorsunuz bana?Kapı çalar.
Derya: Girin.
Eda içeri girer.
Derya: Ah tatlım benim. Gel, gel.Otururlar. Eda Serkan'ın karşısına oturur.
Eda: Ayh! İyi yoruldum. Fakat güzel bahçe oldu. Çocuklar bayıldılar.
Derya: Ellerine sağlık canım. Sen yaparsın da güzel olmaz mı?
Eda: YAA yerim seni. Sevinsin çocuklar.Yakın zamanda bir tane park da getirteceğim.
Kızlar konuşurlarken Serkan pencereden Eda'nın yaptığı bahçeyi inceler. Gerçekten çok güzeldir. Serkan bayağı beğenmiştir. Yerine geçer.
Serkan: Ellerinize sağlık. Bahçe gerçekten güzelmiş.
Eda: Teşekkür ederim.Bir süre bakışırlar. Derya da onları izliyordur.
Derya: Tanışsanız mı artık ya?
Eda: Eda... Eda ben. Memnun oldum.
Serkan: Memnun oldum ben de Serkan.
Derya: Eda, Serkan Bey de her ay gelir ve yetimhanemize düzenli bağış yapar. İşte bugün de kader sizin bir araya gelmenizi istiyormuş.
Eda: Ne güzel. Çok iyi bir şey yapıyor da ben artık gideyim.
Derya: Olmaz. Asla olmaz. Biraz muhabbet edelim. Etmeden bırakmam valla.
Eda: E sizin işiniz var. Beyefendinin yanında mı muhabbet edeceğiz hem de?
Derya: Ya otur, bizim işimiz bitti. Serkan Bey çok cana yakındır. Gelmişken o da bir kahvemizi içsin.
Eda: Deryaaa!
Serkan: Tabi, tabi içerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomanceHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...