Eda ve Serkan sabah hazırlanırlar. Çocukları Aydan'a emanet edip çıkarlar.
Eda: Yolumuz nereye kaptan?
Serkan: Hatırlıyorum evine.(Hatırlıyorum evi, Serkan'ın Eda'ya hatırladığını göstermek için yaptığı ev. Adını böyle koydular.)
Eda: UUU Serkan orada telefon çekmiyor ama.
Serkan: Telefona ihtiyacımız yok ki. Telefona bakacak vaktimiz bile olmayacak.Eda anlamamış gibi yapar.
Eda: AAA ne yapacağız ki?
Serkan: Tavla oynarız, okey oynarız.
Eda: HAHAHAHAHAHAHA! Nesine?
Serkan: Söyleyeyim mi?
Eda: Söyle.
Serkan: Kızabilirsin ama.
Eda: Söyle kızmayacağım.
Serkan: Yemin et.
Eda: Serkan çıldırtma beni. Kızmayacağım dedim.
Serkan: Üçüncü çocuğuna.
Eda: Yok artık. Üçüncü çocuk istemiyorum.
Serkan: Neden ki?
Eda: Serkan ben istemiyorum orası ayrı ama Mavi de kardeş istemiyor. Dün gece kardeş istemediğini söyledi. Kıskanıyor.
Serkan: Ya alışır kardeşine.
Eda: Şu an olmaz. Mavi daha çok küçük. Mert de çok küçük. Biraz büyüsünler. Biraz olgunlaşsınlar.
Serkan: Peki tamam istemiyor. Diyelim ki oldu. Ne olsun istersin? Kız mı erkek mi?
Eda: Kız.
Serkan: İsim düşündün mü?
Eda: Düşündüm ama söylemem. Ya ben sana şeyi soracaktım. Nasıl ikna ettin diğerlerini?
Serkan: EEE Eda Hanım o da kocanızın sırrı.
Eda: Gıcık ya ama bende hiç hazır değilim biliyor musun? Yani Koray'ın gelmesi demek... OHOOO...
Serkan: Siz istediniz Eda Hanım. Yapacak bir şey yok.
Eda: Aynen öyle. Serkan ben biraz uyuyayım mı? Çok uykum var.
Serkan: Uyuma ya neden uyuyorsun?
Eda: Eğer uyumazsam dağ evinde uyurum ve sen bunu hiç istemezsin bence.Serkan Eda'ya döner ve cevap verir.
Serkan: Bencede. İyi uykular karıcım.
Eda: Sağol kocacım.Eda uyur. Serkan da arabayı sürmeye devam eder. Üç saat sonra nihayet varmışlardır artık. Eda hâlâ uyuyordur. Serkan Eda'nın kapısını açar.
Serkan: Eda. Hadi aşkım geldik. Hadi uyan bir tanem.
Eda elini kaldırır. Serkan'ın yanağına dokundurur.
Eda: Serkan... Geldik mi?
Serkan: Geldik aşkım. Hadi kalk.Eda yavaşça gözlerini açar. Ön camdan gördüğü manzara çok hoşuna gider.
Eda: WAOW! Serkan burası ne kadar güzel olmuş.
Eda hemen dışarı çıkar.
Eda: Bayıldım.
Eda Serkan'ın yanına geri gelir.
Eda: Serkan gerçekten bu ev için çok teşekkür ederim sana.
Serkan: Ne demek bebeğim. Hadi geçelim mi artık içeri?
Eda: Geçelim. Çok bile kaldık dışarıda.Eda ve Serkan içeri geçerler. Saniyeler saniyeleri, dakikalar dakikaları, saatler saatleri kovalar. Eda ve Serkan duştan çıkıp giyinmişlerdir. Serkan yine Eda'ya o bakışını atıyordur.
Eda: HİİİÇ Bakma. Çok acıktım ben.
Serkan: Karıcım ben söylemiştim, yapmışlardır yemek. Hemen yeriz.
Eda: İyi o zaman.
Serkan: Hİİİİİ!
Eda: Ne oldu?
Serkan: Ben söylemedim ki, unuttum.
Eda: Ne?
Serkan: Şu an büyük bir ihtimalle evde hiçbir şey yok.
Eda: Şaka!Eda önden Serkan arkadan hemen mutfağa inerler. Eda her yeri kurcalar.
Eda: Bir paket makarna bile yok.
Serkan: Kahretsin ya!
Eda: Evet kocacım. Şimdi ne yapacağız? Bir çözüm önerin vardır umarım.
Serkan: Mecburen tatilimizi yarıda keseceğiz.
Eda: Gerçekten mi? Uf ya!
Serkan: Odunumuzda yok. Gece şömineyi yakamayız. Yakamazsak da eğer çok soğuk olur burası.
Eda: Peki o zaman. Çantamı alıp geliyorum ben.
Serkan: Tamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomanceHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...