71(Süper Aile)

289 23 52
                                    

Eda: Ya bu kadın neden sürekli senin etrafında? Ben bir gün geliyorum evde sana aldığım gömlekle beni karşılıyor, sen uyuyorsun. Bir gün geliyorum ayağını sarıyorsun. Bir gün geliyorum birlikte yemektesiniz. Bana bir açıklama yap Serkan!
Serkan: Eda sadece toplantıdayız.
Eda: Eda sadece toplantıdayız, Eda sadece böyle, şöyle...
Serkan: Eda yeter! Yersiz kıskançlıkların hiç zamanı değil! Görüyor musun burada altı tane daha sandalye var? Birazdan onlar da dolacak.
Eda: Git Allah aşkına! Başka kimse kalmadı değil mi? Engin, Pırıl, Anıl, Pelin, Melo, Ferit, Ceren... Bu kadar patronun arasında sen çömez bir peyzaj mimarı ile toplantıya geliyorsun. Bunun mantıklı bir sebebi var mı?
Serkan: EDA! Bak sen yine hamilesin ve yine yanlış anlama ortamı oluşturuyorsun, yeter! Bu tavrın beni hasta edecek. Böyle davranmaya devam edersen de en sonunda başımıza gelecek şeyler belli! Sen bana hiç mi güvenmiyorsun?
Eda: Güveniyorum sana, hemde çok.
Serkan: E o zaman?
Eda: Serkan ben seni çok kıskanıyorum.
Serkan: Güzelim... Benim canım...

Serkan ellerini Eda'nın yüzüne koyar.

Serkan: Güzel gözlüm... Benim gözlerim senden başkasına bakabilir mi hiç? Ellerim senin ellerinden başka ellere değebilir mi? Ben senden başkasına sana dokunduğum gibi dokunabilir miyim başka birine? Ben sadece seni seviyorum ve sadece seni seveceğim.

Serkan Eda'nın dudaklarına kapanır. Restorandaki herkes alkışlar onları.

Eda: Ben eve gidiyorum. Sende işini bitir gel kocacım.
Serkan: Tamam karıcım, görüşürüz.

Eda Serkan'ın yanağından, Serkan Eda'nın boynundan öper. Sonra Eda gider. Bu akşamı çocuklarına ayıracaktı. Mısır patlatmış, film izlemeye oturmuştu bile muhteşem üçlü.

Eda: Hadi söyleyin bakalım, ne izleyelim? Ne izlemek istiyor benim fındıklarımın canı?
Mavi: Fili, fili!
Mert: Hayır Şirinler'i.
Eda: A OV! Aynı fikirde değilsiniz bakıyorum.
Mavi: Anne fil!
Mert: Hayır onu biz okulda izledik Mavi. O çok sıkıcı bir film. Hiç de eğlenmedik.
Eda: Ama Mert'cim, Mavi'nin korkabileceği figüranlar var Şirinler'de. Bu yüzden ikinizin ki de olmasın. Oyuncak Hikayesi 1'i izleyelim mi? Çok güzel bir film. Ben çok izledim ama sizinle hiç izlemedik.
Mert: Olur.
Mavi: Yaşasın!
Eda: O zaman başlatalım bakalım.

Eda filmi açar. Çocuklar film izlerken Eda'ya yaslanıyordu. Mavi'nin eli sürekli Eda'nın karnındaydı. Eda çok korkuyordu bu yüzden. Kardeşiyle arası nasıl olacaktı Allah bilir? Ama ona sürekli anlatıyordu durumu, aynı Mert'te yaptığı gibi. Filim bittiğinde Eda'nın kolları çok yorulmuştu.

Mert: Çok güzeldi.
Mavi: Evet, harikaydı.
Eda: Bende çok seviyorum. Filmi izlediğimize göre artık uyku vakti.
Mavi: Benim uykum yok.
Mert: Benimde.
Eda: Hımmm... Başka şeyler mi yapalım o zaman?
Mavi/ Mert: EEEEVEEEET!
Eda: O zaman bir düşüneyim bakalım. Buldum!

Eda'nın gözleri heyecanla parlar.

Eda: Size tango öğreteceğim.
Mert: Sen tango biliyor musun anne?
Eda: Tı Tı Tı Tı Tı! Anneye sorulacak soru mu bu Mert Efe? Babanla düğünümüzde yapmıştık ve ben çok iyi tango yaparım. Aslında ben sizin yaşınızda birçok kursa gidiyordum. Artık sizin için de kurslara başlamak lazım.
Mavi: Anne sen ne kurslarına gittin?
Eda: Kızım ben o kadar çok kursa gittim ki... Mesela ben senin kadarken baleye gidiyordum. İki sene baleye gittim. Sonra gitara ama gitar çok kolaydı. Bir ay bile sürmedi gitar çalmayı öğrenmem ancak ben çok çalışıyordum. Sonra da piyano kursuna gittim. Piyano beni çok zorladı ama piyanoyu da öğrendim uzun uğraşlar sonucu. Piyanodan sonra okçuluk kursuna gittim denemek için ama okçuluk benim için çok sıkıcıydı.
Mert: Bence çok güzel.
Eda: Benim babam gitmemi çok istemişti ama ben sevmeyince bir şey demedi. Ama Mert Efe okçuluk gerçekten sana çok uygun bir spor. Seni okçuluğa yazdırabiliriz. Neyse devam edeyim. Okçulukdan sonra anneniz kendisini buldu çocuklar.
Mavi: Badminton'a gittin di mi anne?
Eda: Evet! Kendimi buldum ya. İlk defa ben bu spor için yaratılmışım dedim. O kadar çok uğraştım ki geliştirmek için kendimi. Dokuz yaşından beri Badminton kursuna gidiyorum ki hala daha giderim. Badminton maçlarını hiç kaçırmam.
Mert: Anne tenis sever misin peki?
Eda: Severim oğlum. Badminton ve tenis arasında zaten o kadar fark yok.
Mavi: Anneee hadi devam et.
Eda: Pek bir şey kalmadı zaten. Bunların dışında ben çok küçük yaştan beri yüzmeye ve resime giderim düzenli olarak. Ayriyetten ergenliğimin en üst safhasında olduğum zamanlarda at binmeyi de öğrendim. Mükemmel bir spor!
Mavi: Anne bizde kursa gidelim lütfen.
Eda: Tamam annecim. Zaten artık gitmeniz gerekiyor. Ben sizin için bir şeyler düşüneceğim. Tamam hadi başlıyoruz, hadi bakalım.

YILDIZLARA BAK 💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin