YILDIZLARA BAK 💫

14(Ozan Yıldız)

Eda: Tabii ki görüşüyoruz. Hatta arayayım da konuşalım. Uzun süredir konuşmuyoruz. Belki gelir buralara yakın zamanda.
Pelin: Umarım gelir. Çok özledim onu da.

Eda telefonunu çıkartırken konuşur.

Eda: Bende çok özledim. Uzun süredir konuşmayıca tabi. Arıyorum.

Eda görüntülü arar. Eda arar Ozan'ı telefon uzun uzun çalar. En sonunda Ozan telefonu açar.

Eda: Ozan Yıldız?
Ozan: Eda Bolat?
Eda: Ablasının bir tanesi, benim telefonlarım neden bu kadar geç açılıyor?
Ozan: Ablaların bir tanesi sana da günaydın.
Eda: Günaydın canım.
Ozan: AAA! Pelin abla da oradaymış.
Pelin: Merhaba Ozan.
Ozan: Nasılsın Pelin Abla?
Pelin: İyiyim küçük adam.
Ozan: Pelin Abla ya. Küçük adam artık Mert.
Pelin: Sen benim gönlümün küçük adamısın.
Ozan: İyi o zaman. Mert demişken. Nerede benim yeğenim?
Eda: Uyuyor senin yeğenin. Hayırsız dayı.
Ozan: Abla neden öyle diyorsun ki sen şimdi?
Eda: Beş aydır insan bir arar sorar öldük mü, kaldık mı, yaşıyor muyuz?
Ozan: Abla inan kafamı kaşımaya vaktim yok. Mezuniyet öncesi son sınavlar vardı. Öyle zorladı ki hocalar.
Eda: Nasıl geçti bari sınavlar, olabilecek misin mezun?
Ozan: Tabii ki evet. Hem de birincilikle.
Eda: Akıllı bıdığım benim.
Ozan: Ya abla sanki hala üç yaşındayım.
Eda: Tabi öylesin.
Ozan: EEEE siz ne yaptınız beş aydır?

Eda karnını gösterir.

Eda: Bizde yaptık bir şeyler işte.
Ozan: ANAAA! ŞAKA! Abla sen ikinciye mi hamilesin?
Eda: Evet dayısı, kocaman oldu artık beş aylık.
Ozan: Cinsiyeti ne peki?
Eda: Kız.
Ozan: Ay yaşasın! İkinci kez dayı oluyorum. Hemde kız dayısı oluyorum. Abla kesin geleceğim ben doğuma. Sakın ben gelmeden doğum yapma.
Eda: He olur. Ya erken gelirse, tabi Allah korusun da "gelme" mi diyeyim?
Ozan: Ya tamam ya. Pelin Abla senin var mı çocuklar?
Pelin: Var canım ikisi uyuyor, ikisi de karnımda.
Ozan: Ay şaka! İki tane ikiz mi?
Pelin: Evet canım.
Ozan: İkinize de çok hayırlı olsun. Eniştemgil neredeler?
Eda: Onlar yemek yapmaya gittiler.
Ozan: Ha öyleli!
Eda: Ne zaman geliyorsunuz Ozan Bey?
Ozan: Bir aya anca gelebilirim Eda Hanım.
Ozan yatağa oturur. Eda arkadaki kadını fark eder.
Ozan: Hadi görüşürüz o zaman ablam.
Eda: Dur Ozan, kapatma.
Ozan: Ne oldu abla?
Eda: Ozan senin başını kaşımaya vaktin yok. Öyle mi?

Ozan başıyla onaylar.

Eda: O zaman o arkada ki kadın ne Ozan? Sen eve kız mı atıyorsun yoksa?
Ozan: O mu, sen nasıl gördün onu ya? Tabii ki eve kız atmıyorum ayrıca. Saçmaladın iyice abla.
Eda: Ozan sen bizi ayakta mı uyutuyorsun, kim o kız, neden senin yatağında, neler karıştırıyorsun sen?
Ozan: Ablacım yavaş ya anlatacağım.
Eda: Anlat bekliyorum.
Ozan: Eşim Alya. Yaklaşık iki aydır evliyiz.
Pelin: NE!
Eda: NE DEDİN SEN! SEN NASIL EVLENİRSİN YA! HEM DE ABLANA BİLE SÖYLEMEDEN!
Ozan: Abla yavaş ya. Alya babasından korkuyor. Sizle tanışmaya da kendini hazır hissetmedi. Zaten okul vardı.
Eda: Yaptığını affettiriyor mu Ozan Bey?
Ozan: Ettirir ben bir geleyim oraya karımla.
Eda: Kızamıyorum ki sana da ne diyeyim?
Ozan: Canım kardeşim diyebilirsin mesela. Sevdiğine sahip çıktın aferin de diyebilirsin.
Eda: He olur. Gel buraya anlından öpeceğim senin.
Ozan: Olur canım ablam.
Eda: NEYSE OZAN YA! Kızın ailesinin haberi var mı?
Ozan: Kızın babası zengin bir adam ama çok belalı. Annesi yok. Dedi ki yakalarsa öldürür bizi. Gizli evlenelim.
Eda: Ne? Sen bizim başımıza bela mı açacaksın Ozan?
Ozan: Oraya gelince hiç sorun kalmayacak. Merak etme canım ablam. Hem Alya'yı tanıyınca inan bayılacaksın.
Eda: İyi o zaman görüşeceğiz seninle. Ayrıca Alya'nın babası seni öldürmezse ben öldürürüm. Duydun mu?
Ozan: Tamam ablacım ya. Abartma. Hadi ablalarım, iyi bakın kendinize, yeğenlerime, eniştelerime. Çok öpüyorum sizi görüşürüz.
Pelin: Görüşürüz küçük bey.
Ozan: Abla ya.
Eda: Pelin çok haklı. Bir kez daha küçük bey olduğunu kanıtladın. Görüşürüz küçük bey.
Ozan: Görüşürüz.