18(Melek Gibi)

874 58 33
                                    

Araba ters döner ve ağaca çarparak durur. Engin ve Ferit de hemen durdururlar arabaları. Ambulansı ararlar. Tek uyanık Alya ve kucağındaki bebekti. Uzun uğraşlar sonucu ambulans gelmeden onları çıkartabildiler.

Ozan: Aşkım, iyi misiniz?
Alya: İyiyiz biz, diğerlerini kurtarın.
Pelin: Alya, gelin siz bu arabaya. Ambulans gelecek zaten.
Alya: Mavi'nin hastaneye yetişmesi gerekiyor.
Ferit: O zaman Ceren ve Melek siz de Alya'nın yanına gelin. Hemen en yakın hastaneye yetişelim. Zaten ambulansta onları oraya getirecektir.
Ceren: Ama Eda?
Ferit: Aşkım, bebeğin sağlığı söz konusu. Siz ambulans gelmeden zaten hiçbir şey yapamayacaksınız.
Pelin: Ceren, Melek, Ferit çok doğru söylüyor. Hastaneye yetiştirin Mavi'yi.
Melo: Tamam, o zaman hadi Alya gel.
Onlar arabaya biner ve hastaneye yetişirler. Ambulanslar da gelir. Üçü aynı hastaneye kaldırılır. Serkan'ın durumu ağırdır. Diğerlerinin durumu normaldir. Serkan ameliyata alınır. Şoför koltuğunda olduğu için en çok o yara almıştır. Eda ve Anıl da aynı odalara alınır. Anıl yarım saate uyandı. Eda da yaklaşık bir saat sonra uyanır.
Eda: Bebeğim... Serkan...
Ceren: EDA!
Eda: Ceren nerede, bebeğim nerede, kocam nerede? Serkan nerede? Ne oldu onlara?

Kısa bir suskunluk oluşur.

Eda: NEREDELER? NEDEN KONUŞMUYORSUNUZ?
Pelin: İyiler onlar.
Eda: Yalan, yalan söylüyorsunuz.
Fifi: Eda iyiler gerçekten iyiler.
Eda: NEREDELER O ZAMAN? NEDEN BENİM YANIMDA DEĞİLLER?

Eda çıldırdı. Deli gibi bağırıyordu.

Pelin: DOKTOR! ÇABUK DOKTOR!

Doktor geldi. Eda'ya zar zor sakinleştirici vurdular. Eda da uykuya daldı.

Doktor: Uyanınca hemen bizi çağırın. Doğum sırasında olmadığı aşıları olmalı. (Böyle bir şey gerçekte var mı bilmiyorum. Tamamıyla uydurdum.) Çok geçti zamanı. Daha fazla geçmesin.
Alya: Tamam, doktor hanım. Serkan abinin durumu nasıl?
Doktor: Ameliyatı iyi geçti. Uyanmasını bekliyoruz.
Melo: Peki ne zaman uyanacak?
Doktor: Birkaç güne uyanabilir. Belki de daha erken.

Sekiz saat geçti aradan. Eda hala uyuyordu. Gözlerini açmak istemiyordu sanki. Serkan uyanır. Yanında kimse yoktur. Onun da kalkmaya hali yoktur. Bu yüzden biraz dinlenmek amacıyla yerinden kalkmaz. Birkaç dakika sonra da Eda uyandı.

Pelin: Edacım şimdi doktor gelecek seni bilgilendirecek. Aşılarını olman lazım.
Eda: Ya istemiyorum. BEN BEBEĞİMİ, KOCAMI İSTİYORUM!
Ceren: Eda sakin ol lütfen.

Doktor içeri girer.

Doktor: Eda Hanım lütfen sakin olun.
Eda: YA NASIL OLAYIM?
Doktor: Eda Hanım bebeğiniz de eşiniz de gayet iyi.
Eda: YALAN! BEN KÖTÜLEŞMEYEYİM DİYE SÖYLÜYORSUNUZ!

Eda koridoru inletiyordu. Serkan da duydu haliyle sesleri. O da yavaşça kalktı, kolundaki serumu çıkardı ve yavaş yavaş yürümeye başladı.

Serkan: Dayan güzelim, geliyorum yanına.

Eda bağırıyordu hala.

Doktor: Eda Hanım şimdi doğum sırasında olmadığınız aşıları olmanız gerekiyor. Şimdi beş tane aşı olacaksınız.
Eda: HAYIR! OLMAZ OLMAZ CEREN OLAMAM BEN AŞI!
Ceren: Neden Eda, neden? Hepimiz yanındayız.
Eda: DEĞİLSİNİZ, SERKAN YANIMDA DEĞİL!
Doktor: Eda Hanım eşiniz iyi, uyanmasını bekliyoruz.
Eda: BEN SERKANSIZ HİÇ AŞI OLMADIM!
Doktor: Pelin Hanım, Ceren Hanım, Ozan Bey bir bakar mısınız?

Doktor onlara durumu anlatır ve zorla aşıları yapmaya karar verirler.

Doktor: Eda Hanım kusura bakmayın ama bu aşıları olmak zorundasınız. Tutun ayaklarını, kollarını.

YILDIZLARA BAK 💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin