Aradan tam bir ay geçmişti. Eda'nın geçen bir ay içerisinde tüm iştahı kapanmış, hamileyken aldığı kilolardan fazlasını vermişti. Vitamin değerlerini de ne siz sorun ne ben söyleyeyim? Eda'nın peşinde Serkan pervane oluyordu artık. Eda da tabi bu durumdan çok sıkılmıştı. Aydan, Kemal ve çocuklar da onların peşindeydi.
Bugün ise Serkan ve Kemal çocuklarla gezmeye çıkmıştı. Aydan ve Eda da anne kız takılıyorlardı.Aydan: Edacım, güzel gelinim bak bunları senin için Ekvador'dan getirttim. Yer misin bu tropik meyvelerden? Bak benim favorim bu.
Eda: Olur anne, yerim.
Aydan: Heh işte bu ya. Tabii ki yersin güzelim benim. Şöyle yerken de çekeyim seni.
Eda: A A neden?
Aydan: Kocan istedi.Eda güler.
Eda: İyi madem ama güzel çek.
Aydan Eda'nın fotoğrafını çeker.
Aydan: Eda sana bir şey diyeyim mi?
Eda: De annecim.
Aydan: Bu bebek kız olacak benden söylemesi.
Eda: Ayh... Ozan da aynısını diyor. Dayılık iç güdüleri öyle söylüyormuş ona. Seninki de babaannelik iç güdüleri mi annecim?
Aydan: Yok yavrucum benimki koca karı yöntemleri.
Eda: Ne?
Aydan: Bak şimdi her ne kadar şu an olmasa bile bir ay önceki karnını hatırlıyor musun?
Eda: Evet, yayıktı.
Aydan: Heh işte yavrum bu bebek erkek olsa senin karnın yayık değil yuvarlak olurdu.
Eda: Bu mu sadece anne?
Aydan: Şimdi bir şey diyeceğim ama kızma.
Eda: Kızabilirim.
Aydan: Şimdi şöyle derler erkek bebek anneyi güzelleştirirmiş, kız bebek çirkinletir.
Eda: Kim demiş bunları ya? Hem ayrıca ben çirkin miyim?
Aydan: Ay Eda! Boş ver kızım ne olursa olsun da sağlıklı olsun yeter ki.
Eda: Amin.
Aydan: Kızım?
Eda: Efendim?
Aydan: İki gün sonra bizim dernekte müzakere var. Gidelim mi beraber? Şöyle anne kız oraların tozunu attıralım.
Eda: Gidelim, Gidelim.Eda'nın gözleri patlamıştı adeta.
Aydan: Kız bilseydim ben daha önceden söylerdim.
Eda: Keşke söyleseydin.
Aydan: Serkan ne diyecek bu işe peki?
Eda: İzin verir herhalde.
Aydan: Aynı Serkan'dan mı bahsediyoruz?
Eda: Verir, verir ya benim kocam.Aydan: Bak mesaj attı.
Eda: Ne yazmış?
Aydan: Kurban olurum ben ona. Afiyet, bal şeker olsun benim canlarıma. Anne sana zahmet bir tabak daha ver benim canıma. Bu arada biz de Mert, Mavi ve Kemal dedeleriyle geziyoruz.
Eda: Bir tabak daha mı?
Aydan: Komaya sokmak istiyor seni herhalde.
Eda: Yani koca meyve tabağı bu bir de.
Aydan: Serkan işte ya.~
Serkan: HAAAYIR! Katiyen olmaz böyle bir şey. Hiçbir yere gidemezsin. Otur dizimin dibinde, gözümün önünde.
Eda: Ya Serkan bunlar nasıl laflar?
Serkan: Karıcım sen hiçbir yere gidemezsin. Gerekirse elini elime kelepçelerim ama yine de benden uzağa gidemezsin. Hem anne benim karım hasta biliyorsun, sen neden ona böyle bir şey teklif ediyorsun?
Aydan: Oğlum bir adama kırk gün deli dersen kırk birinci gün adam deli olur. Kızıma hasta diye diye hasta edeceksin. O sadece hamile.
Serkan: Olmaz dedim konu kapandı.
Eda: Serkan lütfen ama ya.
Aydan: Hem kafası dağılır biraz.
Serkan: Asla izin vermiyorum buna.
Eda: Ya sen bir yere giderken benden izin alıyor musun?
Serkan: Bende üç çocuk düşürsem, üflesem uçacak kiloda olsam, vitamin değerlerim yerlerde olsa izin alırım.
Aydan: Serkan sizde gelin.
Serkan: Olmaz ya, ben istemiyorum. Orası tam stres yeri. Buradaki huzur orada yok.
Eda: Serkan daha doğuma dört ay var! Sen beni böyle daralayamazsın.
Serkan: Eda konu kapandı. Sen karnında benim çocuğumu taşıyorsun. O çocuk en ufak bir riske girmeyecek.
Eda: Senin çocuğun öyle mi Serkan Bolat? Senin çocuğun? İşine gelmeyince senin çocuğun oldu. Sağol ya ben düşünemiyorum senin kadar çocuğumu. Çok sağol gerçekten. Sen olmasan ben ne yapardım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomanceHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...