İki Ay Sonra
Serkan: Aşkım ne yapıyorsunuz? Annecim?
Eda: Çocuklara gelen proje tekliflerini inceliyoruz aşkım. Reklam filmleri, sinema filimleri, romantik komedi dizileri... O kadar çok teklif var ki! Hele ki Mavi'ye. Aman Allah'ım yani. Tamam abisiyle birlikte oynayabileceği hatta Alin ve Lina ile birlikte oynayabileceği şeyler de var ama sadece ona gelen projeler o kadar çok ki...
Serkan: E çok normal. Kızımız bir dünya güzeli.
Eda: Herkesin çocuğu kendine güzeldir hayatım.
Aydan: A A o nasıl laf kızım? Tamam öyledir de bizim kızımız gerçekten standartların üzerinde bir güzelliğe sahip.
Serkan: E tabi! Ayriyetten sarışın ve mavi gözlü. Yani benim kızımdan iyisini mi bulacaklar?Eda hışımla Serkan'a döner.
Eda: Ne yani kahverengi saçlı, kahverengi gözlü çocuklar güzel değil mi Serkan? Ya da kadınlar olarak da yorumlayabilirim ben bu cümleyi.
Serkan: Yok yorumlayamazsın, ne münasebet! Ben onu kastetmedim. Sende dünyalar güzeli bir kadınsın orası ayrı ama bizim kız ve oğlan bizim tarafa çekmiş.
Aydan: Evet o konuda haklı. Serkan'ın dördüz halaları vardı. Hepsi sarışın, mavi gözlü ve muhteşem güzel bayanlardı.
Eda: Düğünden sanki az buçuk hatırlıyorum o halaları. Gelseler ya buraya.
Aydan: Gelirler kızım gelirler. Bir ara çağırırız ama asıl en güzelleri en büyük halasıydı. O kadar güzel bir kadındı ki anlatamam. Zaten Türkiye güzeli de seçilmişti. Mavi de aynı ona benziyor.
Eda: Hım anladım. Hayatta mı peki bu hala?
Serkan: Değil. Biz evlenmeden birkaç sene önce öldü.
Eda: Ya Allah rahmet eylesin.
Serkan/ Aydan: Amin.
Eda: Neyse şimdi ben diyorum ki bu proje olsun. Çekimleri iki hafta sürecek bir sinema filmi. Bir de abisiyle bu mağazanın mankenliğini yapmaya başlasınlar.
Serkan: Tamam hayatım, sen nasıl istersen.
Eda: Anne?
Aydan: Bence çok iyi düşündün bu ikisini seçmeyi.
Eda: O zaman ben markayla ve film ajansıyla iletişime geçiyorum.
Serkan: Tamam. Bende şimdi şirkete geçiyorum.Bir Saat Sonra
Mavi: OYUNCU OLACAĞIM BEN! OYUNCU OLACAĞIM! YAŞASIN!
Eda: Kızım dur! Allah'ım dünden hevesliymiş ya bu kız!
Mavi: Anne çok mutluyum ben!Mavi Eda'ya sarılır.
Mavi: Teşekkür ederim.
Eda: Ne demek prensesim ne demek. Hadi hazırlanalım, çıkalım.
Mavi: Tamam. Lacivert elbisemi giyinebilir miyim?
Eda: Neyi istersen onu giyebilirsin tabii ki.Bir Saat Sonra
Yapımcı: Hayırlı olsun diyelim o zaman.
Eda ve yapımcı el sıkışırlar.
Eda: Çekimler ne zaman başlayacak?
Yapımcı: Üç gün içinde. Tek eksiğimiz çocuk oyuncuydu. O da hallolduğu için bir an önce çekelim artık.
Eda: Tamam o zaman, haberleşiriz. Biz çıkalım artık. Hadi kızım.Eda ve Mavi arabaya geçerler.
Mavi: Beni şimdi herkes tanıyacak mı anne?
Eda: Seni tanımayan yok ki zaten Mavi.
Mavi: Öyle mi?~
Anıl: Hadi beyler çıkalım artık.
Anıl, Serkan, Engin, Ferit toplantıya gidecektiler. Hepsi kapıya yöneldiler. Serkan bir anda tekelledi ve tutunabileceği en yakın yerden tutundu.
Engin: SERKAN!
Anıl: Hop!Üçü de tutarlar Serkan'ı.
Ferit: Serkan iyi misin?
Serkan: Başım döndü sadece. Önemli bir şey değil.
Anıl: Bak emin misin? Hastaneye falan gitmeyelim mi?
Serkan: Yok gerek yok.
Engin: E iyi hadi o zaman. Sen araba kullanma şimdi. Hepimiz bir arabada gidelim.
Serkan: Olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
Storie d'amoreHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...