Herkes hastaneye gelmiştir bile. Ameliyattan çıkmalarını bekliyorlardır.
Serkan: OF! OF! Benim yüzümden oldu. Hepsi benim yüzümden oldu. OF!
Aydan: SALAK! Yapmadığını bırakmadın kıza ama onlara bir şey olsun bak ben sana ne yapıyorum.
Anıl: Halacım tamam. O böyle bir şey ister miydi zaten?
Pelin: Of of!
Serkan: Anne Eda hamile.
Aydan: NE! Oğlum sen ne yaptın? Ne yaptın da taştı bu kızın sabrı?Doktor çıkar.
Serkan: Doktor, nasıl? Karım nasıl? Çocuklarım nasıl? Doğmamış bebeğim nasıl?
Doktor: Çocukların durumu iyi. Abisi kaza anında Mavi'yi üzerine uzanarak korumuş. Eda Hanım da iyi. Hamile olduğunu sonradan farketmemiz biraz kötü oldu ama gerekli müdahaleyi yaptık.
Aydan: Bebek nasıl?
Doktor: Bebek iyi, gayet sağlıklı. Şu an Eda Hanımın hamileliği normal seyrinde ilerliyor.
Serkan: Oh... Şükür.
Aydan: Çok şükür gerçekten.
Pelin: Ne zaman görebileceğiz peki?
Doktor: Odaya alacağız şimdi.Bir Saat Sonra
Aydan: Uyanıyor Eda, uyanıyor.
Pelin: EDA!
Anıl: YENGE!
Serkan: Eda! İyi misin?
Eda: Çok mu önemli iyi olup olmamam?
Serkan: Tabii ki önemli Eda.
Eda: Çocuklarım nerede? Nasıllar?
Serkan: Gayet iyiler. Daha uyanmadılar ama.
Eda: Oh... Şükür...Serkan Eda'nın üzüldüğünü görünce yanına oturur, elini karnına uzatır.
Serkan: Bu bebeğimiz de gayet iyi, güzelim.
Eda: Nasıl yani? Bir şey olmadı mı?Serkan başını iki yana sallar. Eda'nın anında gözleri ışıldar, Serkan'a sarılır. Uzun süre sonra ilk defa sarılmışlardı ve bu ikisine de çok iyi gelmişti.
Serkan: Güzelim benim... Size bir şey olsaydı ne yapardım ben? Bir tanem...
Eda'ya çok iyi gelmişti sarılmak. Uzun süre sonra kendine bir ilgi sözü duymuştu ve bu onun çok hoşuna gitti.
Eda: Bunları kalpten mi söylüyorsun?
Serkan: O ne demek Eda?
Eda: Güzelin miyim gerçekten?
Serkan: O nasıl söz? Sen benim her şeyimsin. Ben sensiz nefes alamıyorum.Eda ağlamaya başlar.
Eda: Bana bunları söylemen için benim kaza mı geçirmem gerekiyordu?
Serkan: Pelin, Anıl, anne, Kemal baba bize biraz müsade edebilir misiniz?
Pelin: Tabi.Dördü de çıkar.
Eda: Ya bana bir şey olsaydı? O zaman da böyle canlı cenaze gibi takılabilecek miydin?
Serkan: Eda... Ne desen haklısın. Ne diyeceğimi bilmiyorum ama bir seneye aşkındır hastayım ve kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Bu da ister istemez size yansıyor. Biliyorum telafisi olmayan bir hata bu ama bunun için sizden çok özür dilerim. Kabul edersen eğer bu hastane odasından yeni bir sayfa açmış bir anne baba olarak çıkalım. Çocuklarımızla birlikte hikayemizin son bir senesinin üzerini çizip tekrar ve en güzel şekilde yazmaya başlayalım. Hem bak bir bebeğimiz daha olacakmış. Ona güzel bir hayat kuralım.
Eda: Benim tek isteğim bu ki zaten. Sen, ben, çocuklarımız ve mutlu bir hayat ama sen beni o kadar çok kırdın ki...
Serkan: Çok özür dilerim Eda'm. Çok özür dilerim.Bir süre bakışırlar.
Eda: Tamam ya. Gel buraya şapşik. Ben sana hiç kıyabilir miyim?
Sarılırlar.
Eda: Bu arada af silahını çok iyi biliyorsun. Çok çok çok iyi biliyorsun hemde.
Serkan: Bizde de var işte bir şeyler Eda Hanımcım.
Eda: Öyle mi Serkan Beycim?Eda Serkan'ın yanağından öper.
Eda: Ohh! Çok özlemişim.
Serkan Eda'nın dudağına bir buse kondurur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
Roman d'amourHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...