Aradan da tam bir ay geçmişti. Bolat ailesi iki hafta önce Milano'ya gelmiş, yerleşmişti. Her şey çok güzeldi. Eda burada kendini çok daha iyi hissediyordu. Evden dışarı gerekmediği sürece çıkmıyordu. Serkan online olarak çalışıyordu. Aydan ve Kemal de Milano'nun tadını evde çocuklarla birlikte çıkarıyordu. Çocukların ise canları sıkılıyordu. Eda bu yüzden günlerdir bir çözüm düşünüyordu. En sonunda çocuklara İtalyanca öğreten ayriyeten çeşitli faaliyetler yaptıran bir kurs buldu. Çocuklar her gün ona gidip geliyordu Seyfi ile birlikte. Yine bir gün kurs dönüşü Mert koşa koşa salonda çizim yapan annesinin yanına geldi. Birazdan herkes salonda toplanmıştı.
Mert: ANNE ANNE ANNE!
Mavi: BİZ GELDİK!Eda hemen çiziminin başından gülümseyerek kalktı.
Eda: Hoşgeldiniz meleklerim.
Mavi: Hoşbulduk annecim.Mavi Eda'nın kucağına koşar.
Mert: Anne benim bir ödevim var.
Serkan geldi arkadan.
Serkan: Ne ödeviymiş o bakayım?
Mert: Öğretmenimiz bizi çift çift gruplandırdı ve hepimize farklı ödevler verdi. Biz iki kişi grup arkadaşımızla bir konuda yarışacakmışız.
Aydan: Konunuz ne peki Mert Efe?
Mert: En güzel evi yapma.Herkes güler.
Eda: Oğlum, öğretmenin senin ailendeki herkesin bir mimarlık alanında uzman olduğunu biliyor mu?
Mert: Galiba bilmiyor.
Serkan: Haksız bir ödev olmuş bu sanki biraz.
Kemal: Öğretmenin ailenden yardım almana izin verdi mi bakayım?
Mert: Verdi dedecim. Herkesin ödevi ailesiyle yapacağı bir ödev. Biz evi yaptıktan sonra bende evi İtalyanca olarak arkadaşlarıma anlatacağım.
Aydan: Tamam yaparız babaannem. Zaten bak ben ve Kemal deden iç mimar, baban dış mimar, annen peyzaj mimarı. Yani aradığımız her alan var.
Serkan: Oğlum ödevinin süresi ne kadar?
Mert: Yarına kadar!
Herkes: NE?
Eda: Yok artık.
Aydan: Yetişmez.
Serkan: Yetişecek.
Kemal: Yetişir.
Aydan: Mecbur yetişecek. Seyfi sen malzemeler için alışverişe çık o zaman Mavi ve Mert ile. Biz o sırada çizimleri halledelim.
Seyfi: Hemen Aydan Hanım ama ne lazım tam olarak?
Eda: O kadar çok şey lazım ki Seyfi.
Serkan: Biz sana mesaj atarız.
Seyfi: Tamam. Gelin bakayım küçükler.Seyfi ve çocuklar gider.
Eda: Serkan! Hepimiz sana bağlıyız. Önce senin çizimlerini halletmemiz lazım.
Serkan: Önce Seyfi'ye bir liste atalım. Çizimden sonrası kolay.
Aydan: Yaz oğlum tuğla, çimento...Herkes şaşkın bir şekilde Aydan'a bakar.
Eda: Ne tuğlası anne?
Aydan: Tuğlasız ev mi olur kızım?
Serkan: Temelini de kazalım mı annecim ister misin? Sabır Allah'ım...
Aydan: Dalga geçme annenle.
Serkan: Lütfen alanınla ilgilen annecim.
Aydan: Peki peki.
Eda: İlk ben başlayayım o zaman.İlk Eda sonra Serkan daha sonra Aydan ve Kemal yazarlar ihtiyaçlarını. Serkan çizim için gerekli tüm malzemeleri salona getirir.
Serkan: Evet bakalım. Ben başlıyorum.
Eda: Kaça kaçlık bir ev çizeceksin sevgilim?
Serkan: Otuza otuz beşlik toplamda bin elli santimetrelik bir ev olacak. Üç tane kat yapacağım. Evde her şey olacak. Kilerinden tut, terasa kadar.
Aydan: OOO o zaman asıl iş bizim.
Eda: O zaman bende bahçeyi de kırk santime kırk santim olmak üzere ayarlıyorum. Bende bahçeye sera koyacağım.
Serkan: Harika. O zaman başlayın bakalım.Herkes çizimlerine başlar. Eda yarım saate bitirir çizimlerini. Serkan'ın çizimlerini bitirmesi yaklaşık bir buçuk saat sürer. Aydan ve Kemal ise Serkan katları ayarladıkça iç tasarımını yapabiliyorlardı.
İki buçuk saat sonunda tüm çizimler bitmiştir. Eda Seyfi'yi arar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomantizmHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...