YILDIZLARA BAK 💫

72(-Baban yaşıyor!)

Nerde başladı bu hikaye de ben böyle delirdim?
Nasıl oldu da sevdim çok canımdan ben böyle değildim.
(...)
Rüyamda buluttum, sensizliği unuttum.
Yağmur oldum ağladım seni dizlerimde uyuttum
Demet Evgar|Can Bonomo ~ Rüyamda Buluttum.

Eda radyosunu kapattı.

Eda: Lay Lay Lay...

Eda kaç gündür can sıkıntısından sendromdan sendroma koşuyordu. Bebek ona hiç huzur vermiyordu. Artık tekmelemeleri çok sıklaşmıştı. Mert, Mavi, Alin, Lina, Deniz hepsini de güvenilir bir yere, bir bakıcı eşliğinde yaz kampına göndermişlerdi.
Sallanan sandalyesine geçti Eda, karnını sevmeye başladı.

Eda: Bebeğim benim... Annecim sana söz veriyorum. Sen dünyanın en şanslı çocuklarından olacaksın. Bizim gibi bir ailen olduğuna asla pişman olmayacaksın.
Annen de bugün biraz fazla sıkıldı. Abin yok, ablan yok, baban yok...

Eda gelen telefonla irkildi.

Eda: Alo efendim teyze?
Aylin: Kızım... Nasılsın? Bebek nasıl?
Eda: İyiyim teyzecim. Bu aralar biraz sancım var. Bizim bebek hiç yerinde durmuyor.
Aylin: Ay yerim onu ben.
Eda: Teyze senin sesinden mutluluğun burada bile hissediliyor. Hayırdır inşallah?
Aylin: Elif hamile!

Eda öksürür.

Eda: NE‽ Şaka!
Aylin: Valla gerçek. Biraz önce doktora gittik kontrole.
Eda: Kız daha öbürünün kırkı çıktı mı? Gerçi çıkmıştır. Ben o zamanlar çok yeni hamileydim çünkü.
Aylin: Tabi çıktı. Kocaman oldu benim oğlum. Üç ayı doldurdu yengesi.
Eda: Teyze ben çok sevindim, çok da şaşırdım açıkçası. Hayırlı olsun, hayırlarla gelir inşallah.
Aylin: İnşallah kızım. Buralara gelecek misiniz yavrum?
Eda: Yok teyze ya... Biz aylardır sürekli bir yerlerdeyiz. Evimize geleli daha bir ay olmadı.
Aylin: Okullar açılmadan iki gün de olsa geleceksiniz Eda! Bak vallahi küserim.
Eda: İnşallah diyelim teyzecim. Hadi öpüyorum yanaklarından.
Aylin: Görüşürüz kızım. Evdekilere selam söyle, bebeği söyleme.
Eda: Tamam teyze. Sende selam söyle.

Eda telefonu kapatır. Kendi kendine konuşmaya başlar.

Eda: Bir de serseri Doruk ile evlenecekti. Helal olsun benim görümceme. Doğru yolu buldu, yuvasını kurdu ama maşallah yani. Bizden hızlılar bunlar.

On dakika ya geçer ya geçmez Eda'nın telefonu yine çalar.

Eda: Alo, Esra.
Esra: Eda, canım kuzenim nasılsın?
Eda: İyiyim bir tanem, sen?
Esra: Valla senin ve sizin sayenizde çok iyiyim.
Eda: Sevindim.
Esra: Aylardır görüşemiyoruz sizinle Eda. Buraya gelsenize.
Eda: E siz İstanbul'a taşınmıyor muydunuz?
Esra: Öyleydi ama aileler kabul etmeyince mecbur burada kaldık.
Eda: Anladım. Benim hiç haberim de yok bunlardan. Ben üçüncüye hamileyim de şirkete pek uğramıyorum.
Esra: Ay öyle mi? Hayırlı olsun kuzum. Kaç aylık?
Eda: Beş.
Esra: OOO kocaman da olmuş. Cinsiyeti ne peki?
Eda: Cinsiyetini doğumda öğrenmeyi düşünüyoruz kısmetse.
Esra: İnşallah. Sağlıkla gelsin yavrucak.
Eda: EEE Esra nasılsınız? Aranız iyi değil mi?
Esra: İyi iyi merak etme. Sizin sayenizde çok iyiyiz biz.
Eda: Çocuklar? Ada, Atlas?
Esra: Onlar da iyi, büyüyorlar.
Eda: Çok hızlı değil mi?
Esra: Evet vallahi. Daha dün gibi doğdukları gün. Ozan da üçüncü çocuğu istemeye başladı.
Eda: OOOO...
Esra: Ama ben düşünmüyorum Eda ya. En azından belli bir süre için.
Eda: Zaten daha çok gençsiniz Esra. İllaki olur ilerleyen zamanlarda.
Esra: Aynen bende öyle düşünüyorum. Neyse ben sana ne diycem. Üç ay sonra abimin düğünü var. Ben sana davetiyeleri göndereceğim. Mutlaka gelin olur mu?
Eda: Tabii ki geliriz. İnşaallah süreç normal ilerlerse.
Esra: İnşallah. Hadi öptüm seni ve çocukları. Serkan'a çok selamlar.
Eda: Bende sizi. Hadi görüşürüz.