Eda: Çocuklar şimdi sizinle bir şey konuşacağız.
Mavi: Ne konuşacağız?
Eda: Beni sakin sakın dinlemenizi istiyorum. Ben size her şeyi anlatacağım.
Mert: Anne neden bulmaca gibi konuşuyorsun? Yoksa babamla boşanıyor musunuz?
Eda: MERT! Otur yerine! Her şeyi boşanmaya bağlıyorsun oğlum.
Mavi: Boşanma ne demek anne?
Eda: Öyle bir şey yok kızım aynı zamanda oğlum!
Mert: E ne o zaman?
Eda: Çocuklar babanız... Biraz hasta.
Mert/ Mavi: NE!
Mert: Nasıl yani?
Eda: Bakın abartılacak bir şey yok. Sadece sizden istediğim tek şey onu eğlendirmeniz.
Mavi: Anne babama bir şey mi olacak?
Eda: Hayır hayır hayır! Ama siz böyle her şeyi kötü şeylere bağlar, karamsar çocuklar olursanız hiç anlaşmayız büyüdüğünüzde. Ne yapıyoruz?
Mavi: Gülümsüyoruz!
Eda: Aferin benim kızıma. MERT! Ne yapıyoruz oğlum?
Mert: Gülmüyoruz anne.
Eda: Babası kılıklı yemin ederim. Oğlum bak sen böyle yaparsan baban daha çok üzülür. Sen gül ki baban da gülsün, sevinsin, mutlu olsun. Biraz kardeşini örnek al gözünü seveyim oğlum ya.
Mert: Peki peki tamam.
Eda: Size güveniyorum. Bakın ağladığınızı görürsem... Ağlamayın tamam mı? Sadece bu olay için değil hiçbir olay için ağlamanıza değmez. Hiçbir şey sizin bedeni ve ruhi sağlığınızdan önemli değil. Her şey düzelir. Her şey yolunu bulur. Aynı zamanda herşeyi annenize ve babanıza anlatabilirsiniz. Biz her şeye bir çözüm buluruz tamam mı? Aileniz sizin her şeyiniz olmak zorunda çocuklar. Yarın öbür gün herkes gitse sizin yanınızda duracak olan yine annenniz, babanız, kardeşiniz.
Mavi: Herkes gitmesin ama anne.
Eda: Gitmeyecek tabi kızım. Ben sadece size ailenin önemini anlatmaya çalışıyorum ve sizden tekrardan rica ediyorum başınıza gelen her şeyi bilmek istiyorum. Anlaştık mı?
Mert: Anlaştık.
Eda: Mavi?
Mavi: Anlaştık anne.
Eda: Çok güzel. O zaman şimdi benim babaanneniz ve dedenizle biraz işlerim var. Ben gelene kadar babanız size emanet.
Mert/ Mavi: TAMAMDIR!
Eda: Hadi koşun yanına. Yormayın sakın onu.Eda hemen Aydan'ın yanına koşar.
Eda: ANNE! Koştura koştura geldim. Ne oldu?
Aydan: Magazincileri tutamıyorum artık. Sürekli kapıya dayanıyorlar.
Eda: Ne?
Aydan: Evet! Artık bir konuşma bir şey yap kızım. Bak konuşma programına da katılabilirsin.
Eda: Tamam ben Melo ile konuşayım. O bir şey ayarlasın bari de artık sussunlar. Yıldım vallahi yıldım.
Aydan: Sen iyi misin? Bir sakin ol yavrum ya. Gel otur bir şöyle.
Eda: İyi olur.Eda kendini koltuğa atar.
Eda: Vallahi kaç gündür bittim. Oraya koştur, buraya koştur. Canım çıktı.
Kemal: Kızım size diyoruz bizde kalın. Biz size daha rahat yardımcı olalım.
Eda: Babacım sağolun sağolun da evimizde çok daha rahat hissediyoruz.
Kemal: Ama çok yoruluyorsun kızım.
Eda: Hallediyorum babacım ya. Hem bu günler de geçecek. Biraz dişimi sıkmam lazım sadece. Bugün çocuklara da söyledim.
Aydan: Ney ney ney? Neden yaptın böyle bir şey yavrum?
Eda: E anne bilsinler, bir şey olmaz. Zaten pedagogları ile de konuştum. Hem ihtiyaçları vardı bunu öğrenmeye. Tabi durumun ciddiyetini bilmiyor çocuklar.
Aydan: E bilmesinler de zaten.Eda'nın telefonu çalar.
Eda: Efendim hala?
Ayfer: Diyorum ki benim biricik yeğenlerim ve aileleri akşam bize mi gelse?
Eda: Hayırdır halacım?
Ayfer: Hayır kızım. Gelin, oturalım, yemek yiyelim. Ben sizi çok özledim.
Eda: Bende seni çok özledim halacım. Hemde o kadar çok özledim ki... Ama çok yorgunum. Yani günlerdir her şeye koşturuyorum.
Aydan: Aç aç hoparlörü.
Eda: Bak annem sana bir şey diyecekmiş.
Aydan: Dünürüm sen buyur gel. Ben zaten bu minik Bolat ailesini bizim eve alacağım.
Eda: Anne?
Aydan: İtiraz yok Eda.
Ayfer: Aydan'ım peki madem bu seferlik de biz gelelim ama bir dahaki sefere...
Aydan: Tamam canım bir dahakine biz.
Ayfer: Anlaştık o zaman. Haydi görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomanceHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...