1(Büyük Ayrılık)

2.9K 107 4
                                    

Eda: Boşanıyoruz Serkan! Ver oğlumu bana!

Eda çok sinirliydi. Ne bir şey görüyor, ne de dinliyordu. Oysaki hepsi bir yanlış anlaşılmaydı. Serkan da en sonunda sinirlendi ve Eda'ya bağırdı. Eda da Mert'i aldığı gibi arabasına bindi ve gitti. Çok sinirliydi. Arabayı halasına zor sürdü. Mert de ağlıyordu. Korkmuştu, bebekti o daha.

Ayfer: Hoş geldin canım gel geç.
Eda: Hiç hoş gelmedim halam Mert ile ilgilenir misin?
Ayfer: İlgilenirim tabi kuzum da ne oldu sana? Ne bu hal?
Eda: Serkan ile boşanıyoruz.

Der ve hızlı hızlı arabasına doğru yürür.

Ayfer: Eda dur bi anlat, ani kararlar veriyorsun, dur lütfen!
Eda: Hayır hala. Bitecek bu evlilik.

Ayfer "tamam" diyemeden Eda sürmüştü bile arabayı ama o kadar kötüydü ki emin miydi, değil miydi? O hala çok seviyordu Serkan'ı fakat Serkan bağırmıştı Eda'ya. Eda gözyaşlarını sildi ve arabasını sürdü. Dönülmez bir yola giriyordu.

Serkan'ın durumu da Eda'dan normal değildi. Derin derin düşünürken Aydan yanına gelir.

Aydan: Serkan ne oldu burada? Bu ne hal oğlum! Eda nerede, Mert nerede?
Serkan: Gittiler yoklar, gelmeyecekler de.
Aydan: O ne demek? Ne oldu oğlum? Anlatmak ister misin?
Serkan: (...) (Olayı öğrenmenize daha var) beni dinlemiyor işte. Bir de yetmezmiş gibi ben ona bağırdım ama ben hala ona çok aşığım.
Aydan: Ne yapacaksınız peki?
Serkan: Eda beni seviyor. Bunu adım gibi biliyorum. Eğer o bunca yılı hiçe sayarsa bende sayarım. Siz karışmayın ama lütfen.
Aydan: Tama oğlum. Nasıl isterseniz öyle olsun.
Serkan: Anne Seyfi'ye söyler misin içeriyi toplasın. Ben biraz dinleneceğim.
Aydan: Tamam kuzum. Sen git dinlen

Eda boşanma davasını çoktan açmış eve dönmüştü bile. Oğluyla oynuyordu. Çok korkmuştu bugün Mert. Sonra onu uyutup aşağı indi. Kızlar ve halası salonda oturuyorlardı. Eda'ya "otur" dercesine baktılar. Eda oturdu. Kendini zor tutuyordu. Ağladı ağlayacaktı ki daha fazla gözyaşlarını tutamadı. Kızlar hemen kalkıp sarıldılar. Olanları Eda'dan dinlediler.

Eda: Böyle işte bağırdı bir de bana.
Melo: Dada'm peki sen eniştemi hala seviyor musun?
Eda: Sevsem ne olacak Melo? O beni seviyor mu?
Ceren: Eda kaç yıldır evlisiniz. Sen kendi kendine gelin güvey olmuşsun. Nereden biliyorsun sevmediğini? Dinledin mi onu hiç?
Eda: Kızlar ben davayı açtım. Boşanacağız.
(Allah Allah ne inat bu Eda Hanım ya)
Ayfer: Eda ani kararlar veriyorsun. Ya git konuş illa ki vardır bir açıklaması Serkan'ın. Hem o deli gibi aşık sana.
Eda: İstemiyorum hala.
(Ya sabır!)
Fifi: Eda bilirsin ben pek sevmem eniştemi ama yani biz haklı gibiyiz ha sanki. Bir konuşsaydın, bir dinleseydin. Serkan seviyor seni.
Eda: Seven sevdiğini üzer mi?

Eda tekrar ağlar. Melo yanına koşar.

Melo: Dada'm ağlama artık. Tamam sen nasıl istersen öyle olsun. Hadi şimdi sil o göz yaşlarını.

Eda siler.

Melo: Heh şöyle. Bir de gül bakayım.
Eda: Ya Melo, şu an gülebilecek gibi mi gözüküyorum?
Melo: Evet tam da öyle gözüküyorsun. Hadi gül.
Eda: Hay Allah'ım ya.
Eda gülümser.

Herkes: Hah şöyle.

Mert ağlar.

Ceren: Hadi getir de görelim minik Bolat'ı.
Eda: CEREEEN!
Ceren: Hiç öyle bakma Eda'cım. Dinlemen lazımdı Serkan'ı ve baştan söyleyeyim boşanma davanda asla avukatın olmam.
Eda: Neyse ben Mert'i getireyim.
(Kaç sen kaç. Bakalım nereye kadar kaçacaksın Eda Hanım)

Eda Mert'i getirir. O gün öyle biter. Artık daha kötü günler yoldadır. Birbirini seven iki aşık neden bunları yapıyorlardı kendilerine anlamak mümkün değildi. Eda Serkan'ı dinlemiyordu. Hâlbuki Serkan'ın açıklaması vardı. Kötü bir şey yapmamıştı ki. Eda'nın dinlememesi de çok garipti. (😉) Tamam sinirlenebilirdi fakat Eda kotayı arşa çıkarmıştı. Serkan da en sonunda dayanamayıp bağırmıştı. Her şeyin mantıklı bir açıklaması vardı ama kader iki aşığın şu an ayrı olmalarını istiyordu. Her şeyin bir vakti vardı. Daha vakit gelmemişti.

YILDIZLARA BAK 💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin