68(Dünyanın En Güzel Kızı)

333 31 60
                                    

Bizimkiler tekrardan Milano'ya gitmişti doğumgününden bir gün sonra.

Eda: Özlemiş misiniz Milano'yu?
Mert: Yok.
Mavi: Cık.
Aydan: A A? Tabi eşek ne anlar hoşafın... Neyse. Diyorum ki sizinle gezmeye gidelim.
Mavi/ Mert: OLUUR!
Aydan: Kızım sen ne dersin?
Eda: Bana da uyar anncim.

Eda çalan telefonla irkildi.

Eda: Pardon.

Eda telefonu açar. (İtalyanca konuşuyorlar.)

Eda: Evet? Hastanede mi? Neden? Motorsiklet kazası geçirdi. İyi mi peki? Tamam ben geliyorum.

Eda telefonu kapatır.

Aydan: Ne olmuş kızım?
Eda: Serkan motorsiklet kazası yapmış anne. Şimdi ben hastaneye gideceğim.
Aydan: Nasılmış durumu?
Mavi: Babam mı?
Mert: Babama bir şey mi oldu?
Eda: Merak etmeyin iyiymiş babanız. Sadece biraz yaramazlık yapmış, kolunu sarıyorlarmış şimdi.
Mert: Oh. Tamam.
Aydan: Bende geleyim kızım şimdi sen hamilesin.
Eda: Yok annecim sen çocukların yanında kalsan daha iyi.
Kemal: Ben götüreyim seni yavrum. İtiraz istemiyorum.
Eda: Peki tamam baba.
Kemal: Ben geçiyorum arabaya.
Eda: Geliyorum hemen.
Aydan: Dikkat edin tamam mı yavrum?
Eda: TAAMAM annecim. Sen merak etme. Pişt! Ufaklıklar! Yaramaz babanızı alıp geleceğim, babaannenizle uslu uslu takılın tamam mı?
Mert/ Mavi: Tamam.
Eda: Hani anneye öpücük?

Çocukların biri bir yanaktan öbürü öbür yanaktan öperler Eda'yı.

Eda: Oh! Şans öpücüklerimi de aldım. Gidiyorum ben. Anne sana emanetler, Görüşürüz.

Eda hemen arabaya koşar. Kemal ile birlikte hastaneye geçerler. Serkan'ın karnını sarmış, kolunu sarıyorlardı.

Eda: Sevgilim!

Eda hemen koşar Serkan'ın yanına.

Eda: İyi misin canım?
Kemal: Oğlum iyi misin?
Serkan: Biraz ağrım var. Ah! İyi sayılırım.
Hemşire: Bu bir Ay ağrı normaldir. Zaten reçetenize ağrı kesici yazdırdı doktor.
Eda: Teşekkür ederiz. Bu sargılar ne kadar süre kalacak böyle?
Hemşire: En az bir ay. Birkaç ezik ve birkaç kırık ile kurtulduğunuza şükretmeniz gerekiyor.
Eda: Çok şükür orası öyle.
Hemşire: Evet bitti. Doktor son bir kez baksın, sonra çıkabilirsiniz.
Serkan: Tamamdır.
Kemal: Çok teşekkür ederiz.
Hemşire: Görevim.

Serkan doktora da son kez görünür ve eve gitmek için yola çıkarlar. Eda ve Serkan arkaya oturmuştur.

Eda: Çok ağrın var mı?
Serkan: Biraz.
Eda: Ah Serkan ah... Bu altıncı motorsiklet kazan.
Serkan: Ne diyeyim aşkım?
Eda: Hayır bekârdın eskiden, çocuğun yoktu. Be adam şimdi üçüncü çocuğu bekliyoruz.
Serkan: Bir şey olmaz ya.
Eda: Oladabilir ama değil mi?
Serkan: Tamam kabul ediyorum eski günleri yad etmek hiç iyi olmadı.
Eda: Üzdün beni.
Serkan: Üzülme gel sen.

Serkan sağlam olan sağ kolu ile Eda'yı kendisine çeker.

Eda: Bir yerin acımasın?
Serkan: İyiyim ben iyiyim. Acıyacaksa da senin yüzünden acısın güzelim.
Kemal: Gençler.

Kemal güler.

Kemal: Arabada birisi daha var ya. Anlıyorum gencsiniz ama.
Eda: Kusura bakma babacım. Kızdım da bu beye.
Kemal: Sarışın bey, sen utanmıyor musun bu hanımı üzmeye?
Eda: He?
Serkan: Kazadır oldu Kemal baba. Ben karımdan özür dileyeceğim akşam.
Eda: Evde seni bekleyen bir annen de var.
Serkan: Annemle de konuşurum ben.
Kemal: Hadi konuş bakalım, geldik.

Üçü de arabadan iner. Aydan açar kapıyı.

Aydan: Oğlum! Gel şöyle, gelin.

Hepsi salona geçerler.

YILDIZLARA BAK 💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin