Bizimkiler tekrardan Milano'ya gitmişti doğumgününden bir gün sonra.
Eda: Özlemiş misiniz Milano'yu?
Mert: Yok.
Mavi: Cık.
Aydan: A A? Tabi eşek ne anlar hoşafın... Neyse. Diyorum ki sizinle gezmeye gidelim.
Mavi/ Mert: OLUUR!
Aydan: Kızım sen ne dersin?
Eda: Bana da uyar anncim.Eda çalan telefonla irkildi.
Eda: Pardon.
Eda telefonu açar. (İtalyanca konuşuyorlar.)
Eda: Evet? Hastanede mi? Neden? Motorsiklet kazası geçirdi. İyi mi peki? Tamam ben geliyorum.
Eda telefonu kapatır.
Aydan: Ne olmuş kızım?
Eda: Serkan motorsiklet kazası yapmış anne. Şimdi ben hastaneye gideceğim.
Aydan: Nasılmış durumu?
Mavi: Babam mı?
Mert: Babama bir şey mi oldu?
Eda: Merak etmeyin iyiymiş babanız. Sadece biraz yaramazlık yapmış, kolunu sarıyorlarmış şimdi.
Mert: Oh. Tamam.
Aydan: Bende geleyim kızım şimdi sen hamilesin.
Eda: Yok annecim sen çocukların yanında kalsan daha iyi.
Kemal: Ben götüreyim seni yavrum. İtiraz istemiyorum.
Eda: Peki tamam baba.
Kemal: Ben geçiyorum arabaya.
Eda: Geliyorum hemen.
Aydan: Dikkat edin tamam mı yavrum?
Eda: TAAMAM annecim. Sen merak etme. Pişt! Ufaklıklar! Yaramaz babanızı alıp geleceğim, babaannenizle uslu uslu takılın tamam mı?
Mert/ Mavi: Tamam.
Eda: Hani anneye öpücük?Çocukların biri bir yanaktan öbürü öbür yanaktan öperler Eda'yı.
Eda: Oh! Şans öpücüklerimi de aldım. Gidiyorum ben. Anne sana emanetler, Görüşürüz.
Eda hemen arabaya koşar. Kemal ile birlikte hastaneye geçerler. Serkan'ın karnını sarmış, kolunu sarıyorlardı.
Eda: Sevgilim!
Eda hemen koşar Serkan'ın yanına.
Eda: İyi misin canım?
Kemal: Oğlum iyi misin?
Serkan: Biraz ağrım var. Ah! İyi sayılırım.
Hemşire: Bu bir Ay ağrı normaldir. Zaten reçetenize ağrı kesici yazdırdı doktor.
Eda: Teşekkür ederiz. Bu sargılar ne kadar süre kalacak böyle?
Hemşire: En az bir ay. Birkaç ezik ve birkaç kırık ile kurtulduğunuza şükretmeniz gerekiyor.
Eda: Çok şükür orası öyle.
Hemşire: Evet bitti. Doktor son bir kez baksın, sonra çıkabilirsiniz.
Serkan: Tamamdır.
Kemal: Çok teşekkür ederiz.
Hemşire: Görevim.Serkan doktora da son kez görünür ve eve gitmek için yola çıkarlar. Eda ve Serkan arkaya oturmuştur.
Eda: Çok ağrın var mı?
Serkan: Biraz.
Eda: Ah Serkan ah... Bu altıncı motorsiklet kazan.
Serkan: Ne diyeyim aşkım?
Eda: Hayır bekârdın eskiden, çocuğun yoktu. Be adam şimdi üçüncü çocuğu bekliyoruz.
Serkan: Bir şey olmaz ya.
Eda: Oladabilir ama değil mi?
Serkan: Tamam kabul ediyorum eski günleri yad etmek hiç iyi olmadı.
Eda: Üzdün beni.
Serkan: Üzülme gel sen.Serkan sağlam olan sağ kolu ile Eda'yı kendisine çeker.
Eda: Bir yerin acımasın?
Serkan: İyiyim ben iyiyim. Acıyacaksa da senin yüzünden acısın güzelim.
Kemal: Gençler.Kemal güler.
Kemal: Arabada birisi daha var ya. Anlıyorum gencsiniz ama.
Eda: Kusura bakma babacım. Kızdım da bu beye.
Kemal: Sarışın bey, sen utanmıyor musun bu hanımı üzmeye?
Eda: He?
Serkan: Kazadır oldu Kemal baba. Ben karımdan özür dileyeceğim akşam.
Eda: Evde seni bekleyen bir annen de var.
Serkan: Annemle de konuşurum ben.
Kemal: Hadi konuş bakalım, geldik.Üçü de arabadan iner. Aydan açar kapıyı.
Aydan: Oğlum! Gel şöyle, gelin.
Hepsi salona geçerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
Roman d'amourHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...