Yaz dostum, "Güzel sevmeyene adam denir mi?"
~
Saniyeler, dakikaları, dakikalar, saatleri, saatler günleri kovaladı ve koskoca bir hafta geçti. Eda ve Serkan bir koca haftayı daha ayrı bitirmişlerdi. Yeni hafta başlamıştı bile. Eda sabah hazırlandı ve kahvaltıya indi.
Alp: Günaydın çocuklar.
Eda: Günaydın babacım, günaydın babaannecim.
Semiha: Günaydın torunum.
Eda: Halam nerede?
Alp: Biraz rahatsızmış dinleniyor. Sen hazırlanmışsın?
Eda: Hazırlandım.
Alp: Bir yere mi gideceksin?
Eda: Evet ArtLife'a gideceğim.
Alp: Ben de gideceğim, birlikte geçeriz.
Eda: Tamam.
Semiha: Kızım sen emin misin?
Eda: Eminim babaanne. Sonuçta hatırlamasam da Serkan Bolat benim kocam ve görünen o ki bizim onunla çok güzel anılarımız olmuş ki çocuklarımız da var.
Semiha: Öyle tabi.
Eda: Yüzleşmem lazım bazı şeylerle.
Alp: Aynen öyle. Ben çalışma odama gidiyorum kızım kahvaltın bitince çıkalım.
Eda: Tamam Babacım ben on dakikaya bitiririm kahvaltımı.
Alp: Tamam yavrum.Alp yukarı çıkarken Eda çocukların dadısına seslendi.
Betül: Buyurun Eda Hanım.
Eda: Canım benim çocuklar yukarıda ve üçü de uyuyor. Uyandıkları zaman güzelce kahvaltılarını yapsınlar sonra sen onları şoförümüzle birlikte babaannesine götür olur mu? Akşam ben gelip alırım onları.
Betül: Tabi Eda Hanım.Betül gitti.
Semiha: Evine de mi döneceksin bakayım?
Eda: Yok babaanne. Sadece gezeceğim evimi. Belki bir şeyler canlanır gözümde. Çocukları da göndermenin sebebi Aydan Hanım özlemiştir diye düşündüm. O çünkü kızların anlattığından yola çıkarsak bayağı düşkünmüş torunlarına.
Semiha: Öyle kızım. Eksiği yok fazlası var. Aydan Hanım hem torunlarına hem sana çok düşkündü.
Eda: Yazık ya özlemiş midir bizi acaba?
Semiha: E özlemiştir tabi de kızım size en çok düşkün olan kişi kocan. Sen kocanı düşünmüyorsun da kayınvalideni mi düşünüyorsun?
Eda: O da doğru. O zaman ben en iyisi çocukları uyandırayım da babaannelerine ben götüreyim. Serkan da oradadır, birlikte geçeriz şirkete.
Semiha: Ozan da oradadır zaten.
Eda: Babaanne hadi afiyet olsun o zaman sana. Ben gideyim çocukları kaldırayım.
Semiha: Sağ ol yavrum.Eda hemen sofradan kalktı. Babasına da haber verdikten sonra çocuklarını hazırlayıp çıktı. Şoförle birlikte Aydan'ın evine geçtiler. O sırada Aydan, Kemal, Serkan, Ozan, Alya kahvaltı ediyorlardı.
Aydan: Seyficim kim o?
Eda: Biz geldik.
Aydan: AAA!Hepsi kalktılar sofradan.
Serkan: Eda!
Mavi: BABACIMMM!Mavi babasının kucağına koştu.
Serkan: Kızım benim, prensesim.
Mavi: Ben seni çok özledim babacım.
Serkan: Ben de seni, sizi çok özledim.Serkan Mert'e de sarıldı.
Mert: Ben de çok özledim baba.
Aydan: Mert'im, Mete'm, Mavi'm, kızım... Ben sizi ne kadar özledim.Aydan ve Eda sarıldılar.
Aydan: Hoş geldiniz güzel kızım.
Eda: Hoş bulduk.
Ozan: Ablam evinize mi döndünüz?
Eda: Ozan sus şimdi. Serkan konuşalım mı biraz?
Serkan: Tabi.
Eda: Ozan Mete'yi al bakayım.
Aydan: Ver bana kızım ben alayım. Siz konuşun rahat rahat yukarıda.
Eda: Tamam.Eda Mete'yi Aydan'a verir. Serkan ile birlikte yukarıdaki odalarına çıkarlar. Eda yüzünü Serkan'a döner ve Serkan'ın ellerini alıp beline koyar. Sarılıyorlardı iki aşık.
Serkan: Eda... Eda'm...
Eda: Serkan...
Serkan: Hatırlıyor musun güzelim?
Eda: Hayır ama hatırlamak istiyorum. Bunun için çabalamaya geldim.
Serkan: Hoş geldin, iyi ki geldin.
Eda: Hoş buldum.
Serkan: Gel geçelim şöyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomanceHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...