54(-Bebeğim...)

453 37 4
                                    

Bir Ay Sonra

Adile: Edacım bir sıkıntı var. Hatta çok büyük bir sıkıntı var.
Eda: Nedir o?
Adile: Bebeğin...
Eda: Anlamadım?
Adile: Bu bebeği aldırman lazım. Eğer aldırmazsan öleceksin.
Eda: Ne?
Adile: Edacım...

Adile her şeyi anlatır.

Adile: Yani bu bebeği aldırmazsan öleceksin. Ölebilirsin yok öleceksin.
Eda: Adile ben bebeğimi aldırmam ki! Aldıramam.
Adile: O ne demek?
Eda: Aldıramam ki! İnsan nasıl bebeğini aldırsın?
Adile: Ne demek aldıramam Eda? Ya kafayı mı yedin sen?
Eda: Anne olunca anlarsın Adile!
Adile: Eda sen annesin zaten! Sırf karnındaki gelişmemiş bir bebek için sen iki yavrunu bırakıp gitmeyi nasıl göze alırsın? Hadi her şeyi geçtim, bak evlatlarını da geçtim Serkan'ı nasıl bırakacaksın?
Eda: Adile benim biraz düşünmem lazım.
Adile: Çok zamanın yok! İki, üç ay sonra bu bebeği almaya kalksak senin canın yine riske girer. En geç yarın akşama kadar vaktin var. Ayrıca şimdi aldırmak istemezsin falan bu belgeleri imzalaman lazım.
Eda: Ne bu?
Adile: Doğumu onayladığına dair belge. Sen imzala aldırınca yırtarız. Bir kopyası sende bir kopyası bende olacak.
Eda: Peki.

Eda kağıtları imzalar.

Adile: Ayrıca bunu Serkan'a da söyle. Bilmeye hakkı var!

Eda gözlerini kaçırır.

Adile: Eda? Eda! Söyleyeceksin değil mi? Kocan o senin!
Eda: Adile... İzin ver bana!
Adile: Bana bak Eda, Serkan benim de arkadaşım. Eğer sen söylemezsen ben gelirim söylerim. Bunu bilmeye hakkı var!
Eda: Peki...
Adile: Bu arada cinsiyetini merak ediyor musun?

Eda başıyla onaylar.

Adile: Kız...

Gözünden bir damla yaş düşer.

Eda: Adile ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Adile: Bu çok normal. Hemşirelere söyleyeyim, seni odaya alsınlar. Dinlen, toparlan, kararını ver.
Eda: Tamam, olur.

Adile Eda'nın koluna girer.

Adile: Gel, kalk yavaşça.

Adile Eda'yı sakin bir odaya çıkarır.

Adile: İyice yat, dinlen.

Adile çıkarken Eda seslenir.

Eda: Adile!
Adile: Efendim.
Eda: Birini arama olur mu beni alması için? Arayacaksan da annemi ara, Serkan'ı değil.
Adile: Tamam canım, sen dinlenmene bak. Öğle arası uğrarım yanına.
Eda: Tamamdır.

Adile çıkar. Eda düşünmeye başlar. Uzun uzun düşünür... Aldıracaktı bu bebeği ama nasıl aldıracaktı? Bu konuda hiçbir fikri yoktu? Yani bir anne nasıl kıyacaktı daha doğmamış bebeğine? Eda bu düşünceler içinde kaybolurken uyuya kalır. Birkaç saat sonra uyanınca Adile yanına gelir.

Adile: Uzun uzun düşündün mü bakalım?
Eda: Düşündüm.

Birkaç saniye bakışırlar.

Adile: EEE Eda! Sonuç?

Eda bir nefeste söyler.

Eda: Aldıracağım bebeğimi.

Adile Eda'ya sarılır.

Adile: En doğru kararı verdin. Öğle arasından sonra alayım mı seni ameliyata?
Eda: Hemen mi?
Adile: Bekleyecek çok vaktimiz yok Eda!
Eda: Bir vedalaşsaydım.
Adile: Edacım, peki vedalaş. Seninle empati yapmaya çalışıyorum.
Eda: Teşekkür ederim. Yarın geleyim olur mu? Yarın sabah erkenden.
Adile: Peki, nasıl istersen.

YILDIZLARA BAK 💫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin