Eda: Bir daha sakın böyle bir şeye yeltenme. GERİZEKALI!
Eda çıkar.
Engin: Abicim senin bir yıldır tanıdığın kız bu mu? Hani sevdiğin kız.
Pırıl: Serkan bu ayaklı bomba gibi. Bunu burada nasıl zapt edeceğiz?
Serkan: Bir senedir böyle gerçekten. Sakin konuştuğumuz anlar çok az. O babasını kırmaz. Yarın buraya gelecektir.
Pırıl: Gelsin. Gelsin de bu kız bizi çok yorar.
Serkan: Öyle ama pes etmek yok. Haydi kolay gelsin herkese.Engin ve Pırıl çıkar. Eda'nın akşam babasıyla konuşması hiçbir fayda vermez. Babası kararlıdır. Eda da diğer sabah çekinerek gider ofise. Girişte Pırıl ile karşılaşır.
Pırıl: Hoş geldin Eda.
Eda: Hoş bulduk Pırıl. Şey bana biraz yardımcı olur musun?
Pırıl: Girişteki ilk oda benim. Oraya geç benim birkaç dakikalık işim var. Kahve de alır, gelirim.
Eda: Kahveleri ben alırım.
Pırıl: Tamam öyleyse.Eda kahveleri alır. Kimseye görünmeden odaya geçer. Pırıl birkaç dakika sonra gelir.
Pırıl: Eda öncelikle arkadaş olalım bence. Ben Pırıl. Hani geçen gün toplantı da yanımda oturan adamın karısıyım.
Eda: E beni de tanıyorsun zaten. Babamı da gördün.
Pırıl: Gördüm canım. Neyse sana söylemem gereken şeyler var. Dün ki davranışların beni açıkçası çok etkiledi. Neden öyle davrandın? Anlamış değilim.
Eda: Kendini benim yerime koy Pırıl.
Pırıl: Ya bir yerde haklısın da Serkan seni seviyor. Çok seviyor hem de. Ona biraz yumuşak olsan bence hem senin için hem onun için en iyisi olur.
Eda: Denerim.Kapı çalar.
Pırıl: Gir.
Serkan: Pırıl şu dosyalar...Serkan Eda'yı görünce şaşırır.
Serkan: OOO şirketimizin en yeni ve en ufak çalışanı teşrif edebilmiş. (Sanki bebek bu kız)
Eda ayağa kalkar.
Eda: Çok konuşma. Odandayım. İşini bitir, gel. (Serkan'a bazen de olsa acıyorum ama dizideki Serkan aklıma gelince bu olay iki saniye sürüyor.)
Serkan Pırıl'a dosyaları verir ve o da odasına geçer.
Serkan: Odan burası. Burada benimle birlikte çalışacaksın. Tam karşımda. Gözümden kaybolursun falan aman aman. Şirketin peyzaj mimarı ve benim özel asistanımsın.
Eda: Ne yapalım ya sen benim peşime adam mı taktırsan?
Serkan: Çok ciddiyim. Babana söz verdim. Gözümün önündesin. Sabah seni evden alıp geri eve de ben bırakacağım.
Eda: Acaba ne dedin de ikna ettin babamı? Ayrıca şirkete ben kendim gelir, kendim dönerim. Çocuk değilim. Hem sen her çalışanına böyle bir şey yapıyor musun?
Serkan: Sen sıradan bir çalışan mısın?
Eda: E-VET!
Serkan: Seni ben alıp ben bırakacağım. Baban öyle istiyor. Ayrıca madem sıradan bir çalışansın. Bundan sonra Serkan Bey.Eda şaşırır.
Eda: NE?
Serkan: Duydun. Şimdi Pırıl'ın yanına git. O sana her işi detaylı olarak anlatır.
Eda: Peki... Serkan Bey.
Serkan: Ayrıca özel asistanımsın, unutma. Yarından itibaren her günün programı, her iş yaptığımız kişinin telefon numarası sende mevcut olacak.
Eda: Ben bunları hak edecek ne yaptım acaba?
Serkan: Duyamadım.
Eda: Peki DİYORUM. Peki Serkan Bey.
Serkan: Güzel. İşinin başına o zaman.Eda saatler sonra bütün işini bitirir. Serkan'ın odasına eşyalarını toplamaya gelir. Kapıyı çalar.
Serkan: Girin.
Eda: Eşyalarımı toplamaya geldim.
Serkan: Burası senin de odan. Girmek için kapıyı çalmana gerek yok.
Eda: Çıkıyorum ben Serkan Bey.
Serkan: Otur şuraya. Az işim var. Birlikte çıkacağız.
Eda: Ben senin otur dediğin zaman oturacak, kalkık dediğin zaman kalkacak kölen değilim Serkan Bolat.
Serkan: Eda otur şuraya.
Eda: Oturmuyorum, gidiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK 💫
RomantizmHeyyo! Bu benim ilk hikayem ve çok heyecanlıyım. Tabii ki Sen Çal Kapımı dizisinden esinlenerek yazdım. Fakat orada senarist EdSer'i sürekli ayırıyor. Ben de buna çok sinir oluyorum. Hikayemize EdSer evli ve çocuklu olarak başlayacağız. İleri de ne...