Bölüm 2 "İyi kardeş"

9K 552 156
                                    



Oradan çıkıp birlikte taksiye binmiştik. Efecan her zamanki gibi ilk beni eve bırakacaktı. Beni ayrı göndermek istemiyordu. Yine başımı belaya sokacağımı düşünüyordu.Bende pek söz dinleyen biri sayılmazdım.Evimiz buradan biraz uzaktı.Yola doğru bakmış sıkıntıyla iç çekmiştim.Trafik oldukça sıkışıktı.Efecan'la arka koltukta yan yana oturuyorduk.Onu normalden daha yorgun görmüştüm.Keyfi pek yoktu.Eliyle hafif hafif bacağının üst kısmına vurup dalgın dalgın İstanbul'un güzelliğini pencereden izliyordu.Ben de güzelliğin içinde o güzeli izliyordum.İki güzelde zordu.Zordu ama tadı başkaydı. O sırada Efecan'ın telefonu çalmaya başlamıştı.Hiç acele etmeden telefonunu cebinden çıkarıp kulağına dayamıştı.

" Efendim Tunahan." sesi yorgun çıkmıştı.Gözleri pencerenden dışarıya doğru bakıyordu.Merakla Efecan'a bakmıştım.Biraz telefonu dinledikten sonra başını çevirip bana baktığında gözlerimiz buluşmuştu.Tunahan'ın söylediklerini dinlerken bana boş boş bakıyordu.

" Tamam tamam gelirim yemeğe. İyi akşam muhabbet ederiz.Bu arada Duru'yu da aldım geliyorum. Başka bir isteğiniz var mı? Annem orada mı? Hep beraber mi toplanıyoruz yine?" Efecan konuşurken başımı onun kulağına yaklaştırmaya çalışıyordum. Tunahan'ın ne dediğini duymak istiyordum.Genelde Efecan telefonu kapattıktan sonra bazı şeyleri anlatma gereği duymuyordu.Bu yüzden aslında Tunahan'ın ne dediğini duymak istiyordum.Efecan kendini geri çekip kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

" Tamam eksik yoksa iyi. Duru ile çarşıda karşılaştık. Okuldan çıkınca çarşıda dolanmaya çıkmış. İşim vardı o taraflarda denk geldik." Efecan'ın eksiğimi kapatmasını seviyordum.Belki hayatta bir çok şeyi böyle saklıyordu.Tunahan ne cevap verecek diye daha çok yaklaştığımda Efecan'la tekrar göz göze gelmiştik.Yaptığım hareketi kesinlikle sevmemişti.Onun kızgın bakışları beni korkutmuştu.Hemen geri çekildiğimde başımı pencereden dışarıya doğru çevirmiştim. Bazen onu sinirlendirmekten korkuyordum.Cesaretliydim bir aslan gibi ama onun yanında bazen bir kediye dönüşüyordum.Yine de gülümsememi bastıramamıştım.Bugün biraz olsun sonunda onunla baş başa kalabilmiştim. Genelde hep ailecek birlikte olurduk.Bu yüzden mesafemi her zaman korurdum.Korumak zorunda kalırdım.Ona daha fazla yaklaşıp onu daha fazla tanımak istiyordum.

Eve geldiğimizde hemen arabadan inip önden yürümeye başlamıştım. Taksi parasını yine bana ödetmeyeceğini biliyordum bu yüzden onunla hiç polemiğe girmemiştim.Zaten Alper abiyle babamın aralarında senin param benim param diye bir olay yoktu. Bizim paramız diye bir şey vardı.Ama ben bu duruma pek alışık değildim.Babamdan bugüne kadar öğrendiğim en önemli kurallardan biri asla birisinin parasını rahat rahat alma kuralı olmuştu. Ayağını yorganına göre uzat ama fazlasına dalma derdi. Babam benim ilk aşkımdı.Onun anneme olan sevgisi inanılmaz güzeldi.

Salondaki büyük masa çoktan hazırlanmış evi şahane yemek kokuları sarmıştı. Aile olmanın tatlı kokusuydu bu. Her evin içine girmesi gereken bu koku.Kokuları içime çekerek içiriye girmiştim.Karnım nasıl gurulduyordu. Bugün fazla koşup büyük efor sarf etmiştim.

" Anne biz geldik! Esra abla biz geldik! Ben odama çıkıyorum."hala terli terli kokuyordum. İlk işim odama çıkıp gidip güzel bir duş almak olmuştu. Üstüme uzun kollu pembe ince bir kıyafet giyip altıma bol kot pantolon geçirmiştim. Aslında cildim çok hassastı.Güneşe maruz kalmaması gerekiyordu. Bu yüzden hep uzun kollu giymeyi tercih ederim.Ama bazen tişört giymek istiyordum.Bunu yaptığımda vücudumdan çok iyi tepkiler almıyordum.Bugün yine tişört giymiştim ve kolumda kırmızı kabarcıklar çıkmaya başlamıştı. Cole abi bana bunun biraz psikolojik olduğu ve biraz da vücudumun kendiliğinden ürettiğini söylemişti. Tam tedavi sağlayamamıştık ama bazı ilaçlar kullanıyordum.Cilt hastalıklarına bazen tam çözüm bulunmuyordu.Odamdan tam çıkacakken odama hızla Efecan girmişti. Kapıyı kapattığımda ikimiz de içeride kalmıştık.

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin