Bölüm 18 " Görmedim"

5.8K 428 113
                                    

Resim Duru
-&-

Garip sesler geliyordu. Yattığım yer sıcacık olmuştu sanki.Biraz terlemiştim. Sağıma döndüğümde gözlerimi hafifçe araladım. Tam karşıda masanın arkasındaki koltukta Efecan oturuyor elindeki metal parçalarını birleştiriyordu. Kısa bir süre göz göze gelmiştik ama gözlerimi tekrar kapatmış başımı Efecan'ın yoğun kokusunu taşıyan yastığa gömmüştüm. Hatta yastığa kollarımı sararken tekrar gözlerimi açmıştım.

Bu sefer Efecan'la göz göze gelmiştim. Yaptığı işe devam ediyordu. Bir yandan gözleri üzerimdeydi. Kaşları hafifçe kalkmış bakışlarını bakışlarıma sabitlemişti. Masanın üstündeki bir litre suya uzanıp onu kafaya dikerken onu izlemeye devam etmiştim. Onu görünce susadığımı fark etmiştim.Başımın ağrısı biraz olmuş dinmişti. Sanırım burada rahat bir uyku çekmiştim. Üstümdeki siyah örtüye gözüm kaymıştı. Siyah deri koltuğun üzerindeydim.Uyanma vakti gibi duruyordu. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum.Efecan saçlarımı okşarken uyuyakalmıştım.

" Uyandıysan birazdan seni eve bırakayım. Merak ederler." Efecan konuşurken sesi ilgili gelmişti. Saçlarımı düzeltirken onunla göz göze gelmiştim. Elindeki şeyi sonunda tamamlamış bir silaha çevirmeyi başarmıştı. Yerimden doğrultup örtüyü üstümden çekmiştim. Üstümü düzeltirken Efecan sanki yeni bir silah birleştirmeye başlamıştı. Onlarla oynamayı seviyordu. Bu silahları hayatından kolay kolay çıkaracağını düşünmüyordum. Bu yüzden ben korkularımın üzerine belki gitmeliydim.

Ne yaptığını merak edip ayağı kalkmıştım. Onun olduğu yere doğru yürürken esniyordum. Vücudumun uyuşukluğunun açılmasını sağlıyordum.Masanın üstüne doğru bakıyordum. Bir sürü parça vardı. Efecan acele etmeden tek tek onları birleştiriyor bir yandan benim gelişimi izliyordu.

" Ne yapıyorsun?" merakla kaşlarım havaya kalkmıştı. Onun yanında durduğumda masanın üstündeki suyu alıp kafaya dikmiştim. İçim yanmış şimdi rahatlamıştım. Efecan büyük koltuğuyla birlikte kendini geri ittirmiş beni elimden tutup kucağına doğru çekmişti.

" Gel otur sana da öğreteyim." onun kucağına yavaşça otururken Efecan koltuğu tekrar masaya yaklaştırmıştı. Kollarını arkadan öne doğru uzatıp başını omzumun üstünden uzatmıştı. Merakla masadaki parçalara baktım. Duygularım gibi hepsi bir yere dağılmıştı. Nasıl  toparlamalıydım bilmiyordum. Aklımı dağıtacak bir şeylere ihtiyacım vardı şu an.

" Önce parçaları tanımalısın. Ne nerede kullanılıyor. Acele etmene gerek yok. Yeni başlıyorsan birisi sana gösterirse daha hızlı öğrenip parçaları yerine oturtursun. Ama sana öğretecek biri olmazsa deneye yanıla öğrenirsin tıpkı hayatta olduğu gibi." Efecan sıcak nefesini kulağımın dibinde üflüyordu. İçimi titretmişti. Onun kokusu burnuma gelirken derin bir nefes alıp ciğerlerimi bayram ettirmiştim. Ellerimi parçalara uzattığımda o kulağımın tam altına dudaklarını bastırıp geri çekmişti. Sonra parçaların üzerinde gezinen ellerimi tutmuştu.

" O parça başlangıç değil. Onu bırak ve ilk parçayı bulmaya çalış. Hadi seninle bir oyun oynayalım uyuyan güzel. Şimdi ben bir kaç parça birleştiriyorum..." onun eli hızlıca hareket etmiş bazı parçaları bir dakika bile düşünmeden birleştirmişti.Hızlı ve çevikti. Burası onun profesyonellik alanıydı.

" Sonraki gelecek parçayı göster doğru bilirsen seni öperim." bu teklifi beni güldürmüştü. Keyfim yoktu ama benim aklımı dağıtmaya çalışır gibi bir hali vardı. Çabalarını takdir ediyorum.

" Peki önce parçalara bir bakayım." dikkatlice masanın üzerindeki parçalara göz gezdirirken bir yandan masanın üzerindeki diğer silaha bakıyordum.

" Şu mu gelecek ?" Elimle bir parçayı göstermiştim. Ona merakla bu soruyu sorduğumda başımı hafifçe arkaya döndürmüştüm. Göz göze gelmiştik.

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin