LİSE YILLARI
" Taş, kağıt! makas! " bağırıp elimi sert bir şekilde avucumun içine vururken Efecan abi bana gülümseyerek bakıyordu. Yine kaybetmiştim.
Ben taş yapmış o kağıt yapmış ve benim elimi sarmıştı. Hep o kazanıyordu.
" Neden kağıt taşı sarınca yeniliyoruz ki! Bence kağıt taşı parçalayabilir. Ne bileyim işte mesela kağıt makası sarabilir." kendi kendime yorumda bulunurken Efecan abi hala yumruğumu tutuyordu.
" Olabilir ama bu oyun böyle yazılmış böyle kurallar koyulmuş. Oyunu oynamak istemiyorsan sorgulamayacaksın. Ya da ikimiz anlaşarak bu oyunu değiştirebiliriz. Mesela senin dediğin rolleri bunlara atayalım. Kabul ediyor musun? Bir kişinin istemesiyle kurallar değişmez. Çevredeki herkes buna uyum göstermeli mesela." Efecan abi elini çektiğinde ellerime doğru baktı.
" Tamam o zaman değiştirelim. Bendim dediğin gibi oynayalım kabul ediyor musun?" bakalım bu sefer Efecan abiyi yenebilecek miydim? Tekrar taş kağıt makas yaparken Tunahan yanımıza gelmişti. Serviste eve gidiyorduk.
" Bugün Efecan abi bizde kalıyorsun değil mi?" Tunahan heyecanla bunu sorarken bir sağa bir sola sallanıyordu.
" Sizde kalacağım. Annemle babam küçük bir tatil kaçamağı yapacaklarmış." Efecan abi başını ona çevirdiğinde oyunumuz bozulmuştu.
" Bende tatil yapmak istiyorum. Havalar iyice ısınmaya başladı. Dersler çok sıkıcı." Tunahan doğru düzgün çalışmıyordu ki dersler sıkıcı nasıl olacaktı.
" Alper abi çalışmıyor mu? Vay sonunda işini bırakabilecek biraz." aslında aklımda bazen Esra ablanın başka bir çocuk isteyip istemediği geçiyordu.
" Bilmem ben de şaşırdım. Annem mutlu olur. Biraz son zamanlarda babamla kavga ediyordu." Efecan abi başını koltuğa yaslayıp göz ucuyla bana bakmıştı.
" Neden kavga ediyordu?" merakla kaşlarım havaya kalkmıştı.
" Sanırım babam bir çocuk daha istiyor annem istemiyor." Efecan abi sıkıntıyla iç çektiğinde Tunahan bana doğru bakmıştı.
" Kardeş istemiyor musun? Bence kardeşinin olması güzel bir duygu. Arkadaşın oluyor. " Tunahan bana gülümserken ona bazen ne kadar kızsam da onun hayatımda olmasından gerçekten mutluydum. O olmasaydı belki bir çok şey çekilmez olabilirdi. Onunla kavga etmek eğlenceliydi. Sonra bazen saatlerce gülüyorduk.
" Açıkçası çok gerek duymuyorum. Siz varsınız. Yetiyor bana. Şimdi bir daha küçük bir bebek. Düşünemiyorum. Bir de şimdi ona abilik yapamam." Efecan abi sanırım gerçekten kardeş istemiyordu. Yüz ifadesi düşünceliydi.
" Peki kararına saygı duyuyoruz. Zaten biz yeteriz birbirimize ya. " Tunahan sırıtarak bir bana bir Efecan abiye bakıyordu. Efecan abiye hafifçe omuz attığında bana gülümsemişti.
" İkizler ben sizi çok seviyorum ya." Efecan abi sırıtarak Tunahan'a bakarken Tunahan birden Efecan abiye sarılmaya çalışıp başını kedi gibi Efecan abinin üniformasına sürtmeye başlamıştı. Onların bu haline küçük bir kahkaha atmıştım.
" Abim! Seni yeni kardeşin ellerine bırakamayız!" Tunahan Efecan abiyle uğraşırken Efecan abi kolunu onun boynuna dolayıp saçını hızla karıştırmaya başlamıştı.
" Ah seni biraz daha döveyim eve gidince.Abiymiş.Asabi çocuk seni. Bugün yine kime bulaştın? Seni dövmeye geleceklerdi. Yine ne yaptın?" Efecan abi konuşurken birden ciddileşmişti. Tunahan'ı yavaşça bırakırken Tunahan yanımızdan kaçıp koltuğuna gitmişti. Konuşmak istemiyordu.