LİSE YILLARI
Soluk soluğa kalmış koşuyordum. Alnımdan terler akıyor kalbim korkuyla çarpıyordu. Efecan abiyle ellerimize baktım. Elimi sımsıkı tutuyordu.
" Koş! Tunahan şimdi yakalayacak!" birden bir sokağın içine girdiğimizde beni bir köşeye doğru çekmişti. Önüme geçip sokağın başına bakarken onun derin derin nefes alışverişlerini izliyordum. Saçları dağılmış, alnından terler akıyor bir yandan sırıtıyordu.
" Onu çağırmadığımız için kızgın yine. Ama bugün seninle bir şeyler yapacaktık." Efecan abi öyle güzel gülümsüyordu ki bende nefes alıp verirken onun yüzüne gülümseyerek bakıyordum. Bugün Tunahan'ı ekmiştik. Aslında onun başka bir kursu vardı hafta sonu ve bizde Efecan abiyle dışarıya çıkıp dolanalım demiştik. Efecan abiyle sinemaya gidecektik. Ama Tunahan'a haber vermemiştik. Ona haber verirsek bize kızacağını biliyorduk.
Efecan abiyle göz göze geldiğimizde hemen ben çantamdan peçete çıkarmaya çalışmıştım. Çok terlemişti. Peçeteyi ona uzattığımda o hemen elimden alıp benim alnımı silmeye başlayınca kendi kendime gülümsemiştim.
" Efecan abi senin için o. Dur bir tane daha vereyim." bazen aklı başka yerde olduğu için ne yaptığını bilmiyordu galiba. Bir peçete daha çıkarıp ona uzatttığımda o başını çevirmiş sokağın başına doğru bakıyordu.
" Umarım Tunahan'a yakalanmayız Duru.Çok kızar ikimize de." Efecan abi ikimizi de kırmak istemiyordu. Dikkatli davranmaya çalışıyordu. Elim peçeteyle havada asılı kalmıştı. Elimi kaldırıp onun alnındaki terleri elimdeki peçeteyle silmeye başladığımda birden gözlerimiz buluşunca kalbim de hızla çarpmaya başlamıştı. Şimdi böyle şeyler hissetmek istemiyordum. Gözlerimi ondan kaçırırken yaptığım işe devam etmiştim. O birden elimi tutup " Ben hallederim kardeşim." dediğinde nefesimi tutup ellerimize doğru bakmıştım. O elimi aşağı indirirken tekrar gözlerimiz buluştuğunda aramızda sanki farklı bir hava oluşmuştu.
" Neden bana öyle bakıyorsun?" Efecan abinin kaşları hafifçe havaya kalkmış yüzünde muzip bir gülümseme belirmişti.Yutkunup nefes almaya çalışmıştım. Ne cevap verecektim şimdi?
" Ben şey... Birden çok yakışıklı olduğunu fark ettim yakından bakınca Efecan abi. Yani demek istediğim..." kendimi saçmalarken bulmuştum.
" Zaten yakışıklıyım Duru. Bak bir adım geriye gidiyorum." Efecan abi uzaklaşıp gülümsemesini bastıramamıştı.
" Yan profilime bak. Bir de şuraya." Elini çenesine koyup yüzünü çevirirken bu çocuksu hareketleri beni güldürmüştü.
" Maşallah maşallah nazar değmesin. İleride ne canlar yakarım mı diyorsun?" genelde yakışıklı erkeklerin kendine öz güveni fazla oluyordu. Bizim sınıftaki erkeklerin bazıları sürekli sevgili değiştiriyordu. Bu yüzden yakışıklı erkeklere güvenmekte zorlanıyordu insan.
" Hep kötü düşünüyorsun kardeşim. Korkma seni bırakıp bir yere gitmem. Diğer kızlarla uğraşması zor. Sen yetiyorsun bana." bu sözü beni güldürmüştü.
" Ne yani benimle mi uğraşacaksın hep? Benden sıkılırsın sen. Hem kardeşlik farklı sevgili olayı farklı bir kere. Şimdi ben senin kardeşinim." onunla konuşurken saçlarımı arkaya doğru ittirmiştim.Üstüme çeki düzen verirken Efecan abi yanıma yaklaşmıştı. Başını eğip yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
" Şöyle diyelim. İmkansız bir şey ama....Baktım bir sürü kızın canını yaktım sonra kız bulamazsam en son sana gelirim. Yani sen bana katlanırsın herhalde?" O konuşurken gözlerim sonuna kadar açılmıştı.
" Seninle uğraşamam ben." onun hemen uzaklaşmasını istiyordum. Efecan abi kendini geriye çekip elimi tutmuştu. Yüzünde hala alaycı bir gülümseme vardı.