LISE YILLARI" Çekil ben oturacağım oraya!" Tunahan'la serviste cam kenarına kim oturacak kavgası yaparken Efecan abi bizim aramızdan geçip son kalan cam kenarı tarafına oturmuştu.
" Al işte senin yüzünden!" Tunahan bana bağırırken sinirlerim bozulmuştu.
" Hayır senin yüzünden!" Bende ona bağırmıştım. Kedi köpek gibi kavga ediyorduk. Kollarımı tutmuş beni geriye doğru ittirirken bende onu ittiriyordum. Herkes bizim kavgamızı izlerken gülüyordu. Yavuz abi gelmeden bu kavgamızı bitirmemiz gerekiyordu. Tunahan birden beni Efecan abinin üstüne ittiğinde onun kucağına düşmüştüm. Onunla göz göze geldiğimizde onun sinirli bakışlarını görmüştüm ve korkudan zorla yutkunmuştum.
" Tamam ben arkaya geçiyorum!" Tunahan'da Efecan abinin sinirlendiğini fark etmiş gibi yanımızdan sıvışmıştı.
" Çocuk gibisiniz. Geç otur geç." Efecan abi yan tarafa kaymış beni kucağından indirirken onun kulağındaki kulaklıklara bakmıştım.Servise bindiğinde kulaklıklarını takar dünya ile tüm bağlantısını keserdi.
Pencere kenarına oturunca dizlerimle koltuğa çıkıp arkaya doğru bakmıştım.Tunahan'a dil çıkarıp oturduğum yeri gösterirken o en arkaya bir yere geçmeye çalışıyordu. Dil çıkarma hareketimi görmüştü.
" Gerizekalı!" bana diye bağırdığında ona ters ters bakıp " Gerizekalı senin kardeşindir!" Diye karşılık vermiştim.
" İşte bende onu diyorum gerizekalı!" deyince Efecan abinin yanımda hafif bir nefesle dışarıya çıkan gülüşünü görmüştüm. Gülümsemesini bastırmaya çalışıyordu. Ne söylediğimi sonradan fark etmiştim.Daha fazla Tunahan'la uğraşmadan Efecan abinin kulaklığının bir tanesini alıp kulağıma takıp yerime oturmuştum.
" Gülme Efecan abi ya! Mal işte. Aptallığını herkese bulaştırıyor." Demiştim biraz sitem ederek. Pinhani çalıyordu. Eskiden annem çok dinlerdi. Ben de alışmıştım. Hoş bir ritmi vardı. Kulaklığını aldığım için bir şey söylememişti. Ben ne yaparsam yapayım çok umursamazdı. Onun her şeyini kullanırdım.
" Biraz sesini açsana pencereden bakarken güzel oluyor Efecan abi." onun kolunu tutup boynumun arkasına doğru yerleştirip güzelce yerimde yerleşirken onun müziğin sesini açmasını beklemiştim.
Belki durup dururken yanına gelince söylediklerimi anlamsız buldun
Oysa vakit yoktu ama sen haklıydın çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana
Belki tanışmak zor, iyi anlaşmak zor, peki görüşmek çok mu kolaydı?
Çok kısa bir zamanda belki biraz da zorla, bence gayet iyi de anlaştık
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana
Bana bir söz verdin, "Yine gelirim" diye, sen gelmesen bile ben gelirdim
Sana bi' şarkı yazdım söylersin diye, beni hiç unutmamanı istedim
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam banaŞarkıyı mırıldanırken gözlerim dalıp gitmişti. Bazen bu şarkılar kime ne için yazılırdı anlamıyordum. Verdiği his garipti. Yaşanmışlıklar yazıya dökülürken ritimlerle bir hayat buluyordu. Ruha dokunuyordu. Efecan abinin sol tarafımdaki omzumdan aşağı düşen eline doğru uzandım. Parmakları ne kadar büyüktü. Elimi onun eline getirip elini incelemeye başladım. Önce serçe parmağımı karşılaştırdım. Sonra bütün parmaklarımın uçlarını onun parmak uçlarıyla dokundurup ölçüm yaparken onun küçükken elleri aklıma gelmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/286390959-288-k665146.jpg)