Bölüm 4 "Hayat Okulu"

6K 481 32
                                    




" Ben bir Efecan abiye bakayım. " yerimden kalkarken Alper abi " Sadece baban şaka yapıyordu de. Benimle konuşmayacak sonra inatçı keçi. Onu aşağılamak için söylememiştim. Siz bizler için eşit derece de önemlisiniz. Ne yaparsanız yapın...Ne karar alırsanız alın anneler babalar çocuklarını düşünür. " Alper abi demin söylediklerinden pişman olmuş gibiydi.Söyledikleri konusunda haklıydı.Asla birbirimizden üstün değildik. Alper abi Efecan'ı çok seviyordu.Amacı kesinlikle beni yükseltip oğlunu aşağılamak değildi. Esra abla hüzünle gülümseyip " Alper Efecan'ın doğmasını dört gözle beklerdi. Hatta hatırlıyorum Durukan'ın bize geldiği o gün Alper'le şakalaşmıştık. Ben hamileyken Alper karnıma küçük bir öpücük kondurup bunu hemen çıkarabiliyor muyuz demişti." dalgın dalgın kendi kendine konuşmuş eskileri hatırlamıştı.

"Siz yemeğinize devam edin. Ben hemen geliyorum."kimse bir şey söylemeden yerimden hemen kalıp Efecan'ın gittiği yöne doğru gitmiştim. Sanırım evden dışarıya çıkmıştı.Hızlıca ayakkabılarımı giyip evden çıktığımda evin bahçe tarafına doğru yürümüştüm.Bir yandan gözlerim onu arıyordu. Bahçe dış kapısının kapanışını gözüm bir anlık yakalamıştı. Hızla o tarafa doğru koşmaya başladım. O çok uzaklaşmadan ona yetişmek istemiştim.

Kapıdan çıkıp sokağa fırladığımda onun yavaş yavaş kaldırımdan yürüdüğünü görmüştüm. Sokak ışıkları onun üstüne vuruyordu. Üstünde çok karamsar bir hava vardı.Ellerini ceplerine sokmuş düşünceli adımlarla yürüyordu. Az ilerideki büfede durup kendine bir litrelik büyük şişe su almıştı. Ona yetiştiğimde soluk soluğa kalmıştım. Beni görünce bir şey demeden yürümeye devam etmişti.

Ona ayak uydurup yanında yürümeye başlamıştım. Şişenin kapağını yavaşça açıp suyu kafasına dikip içerken suyun boğazından geçişini izliyordum. Bir dikişte neredeyse suyun yarısına kadar gelmişti. Bir parka doğru yolumuzu değiştirdiğimizde yine sesimi çıkarmamıştım.Parka girdiğimizde parkı aydınlatan sokak lambalarına gözüm kaydı.Şehirdeyken gökyüzünde neredeyse hiç yıldız gözükmüyordu.Bazen çok uzaklara gidip yıldızları izlemek sadece mutlu olmak istiyordum.Samimi ve içten bir istekti.Efecan'la hiç konuşmadan parktaki banklardan birine oturmuştuk. Su şişesindeki geri kalan suyu yudum yudum içiyordu. Bu alışkanlığını seviyordum. Düşünceli olduğu zamanlar bir litrelik su alıp sanki onu içkiymiş gibi içerdi.Değişik bir o kadar da sağlıklı bir alışkanlığı vardı.Bunu ben de bazen denemek istiyordum.Önüne doğru bakarken birden konuşmaya başlamıştı.

" Hayatta belli kararlar verirsin ve bunu herkes sevmeyebilir. Verdiğim kararlardan pişman değilim. Zeki ve çalışkan olmak zorunda değilim. Hani dedin ya bazı psikolojik rahatsızlıklarında tedavi edilmesi gerekiyor. Sen iyileştirerek belki ben de öldürerek bazıların içine su serpmeye karar verdim. Tecavüze uğrayan bir kadının sorumlusunu bulduğumda onu öldürürsem o kadının içini rahatlatacağım. Anlıyor musun beni?" Efecan'ın ruhsuz sesi beni sadece geriyordu. Bugüne kadar onun yaptığı işi çok sorgulamamıştım.Sadece kendi işime odaklanmıştım.Onu anlamıyordum. Ya da şu an onu anlamak istemiyordum.

" Evet o dediklerini olmak zorunda değilsin ama insan öldürmek bir tedavi yöntemi değildir. Düzeltmek istediğin şey..." konuşmama izin vermemişti.

" Bugün senin peşinden koşan adamın arabasını çizip arabasının tekerleklerini patlattın değil mi? Onunla adam gibi konuşmaya gitseydin sana bahaneler yalanlar üretip belki senden yararlanmaya çalışacaktı. Ama sen farklı bir yöntemi seçtin. Ona ders vermek istedin. Çünkü polislerinde işe yarayacağını düşünmüyordun.Tabi ki şimdi o adam cezasını buldu. Şu an hastane yatıyor. Sakat kaldı." Efecan gülümserken onun tatlı yüzünün altındaki şeytani duyguları görmüştüm.

" Sen normal değilsin Efecan." birden ağzımdan bu kaçıvermişti.Efecan sadece gülümseyip dudaklarını su şişesinin ağzına doğru dayamıştı. Şişeyi yavaşça kaldırırken suyun dudaklarına değmesini sağlayıp şişeyi geri indirmişti.

" Sen normal bir insanı nasıl tanımlıyorsun? Şimdi sen doktor olmak istiyorsun.Sence doktorların yüz de kaçı hastalarını kurtarmak için gerçekten mücadele ediyor? Doktorların çok masum olduğunu düşünüyor musun? " o konuşurken elindeki su şişesini alıp sinirle kafaya dikmiştim. Biraz suya ihtiyacım vardı. Ağzım dilim kurumuştu. Bu konuşmalar beni geriyordu.Efecan böyle olumsuz şeylerden bahsederken içime bir daral geliyordu.

" Dünyada hiçkimse melek olarak yaratılmadı.Hiçbir meslekte hiçbir şeyin garantisi yok Efecan. Her insanın yaşadıkları ve yaşayacakları farklıdır. Her örnek olay birbirinden farklıdır. Tek bir düşünce yapısıyla o olaya bakamazsın. Böyle konuşursan tüm doktorlara şüpheyle bakmış olursun. Her olayı ayrı değerlendirmen gerekir" şişeyi tekrar ona uzattığımda bu söylediklerime sadece gülümseyerek karşılık vermişti.Elimdeki şişeyi alıp sokak lambasına doğru başını çevirdi.

" İnan bana sigara içmesen bile içenin yanında durunca leş gibi kokuyorsun. Kötülükler öyle pis bir şey ki onlara bulaşması kolay ama onlardan temizlenmesi zordur. O yüzden sen de neye bulaştığını bil. Zekisin ama yaşam tecrüben yok. Sen üniversite okurken ben hayat okulunu okuyordum."  Efecan'ın çok olgun konuşmasına şaşırıyordum bazen. Görende benden on yirmi yaş büyük sanacaktı.Aramızda sadece topu topu üç yıl vardı.Ama yine de ondan öğrenmem gereken bir çok şey vardı. Doğru ya da yanlış fark etmezdi. Sonuçta bir şeyler öğrenecektim.Benim süzgecimde hepsinin bir değeri vardı.

" Tıp okumamı doğru bulmuyor musun?" onun fikirlerini dinlemek istiyordum.Aslında benim hakkımda tam olarak neler düşünüyordu bunları bilmeyi daha çok isterdim.

" Doğru kişiye göre görecelidir. Buna kendin karar vereceksin ben değil. Zaten bir karar vermişsin ve başlamışsın. "umursamazca omuz silkip bankın sırt kısmına kendini dayanmıştı. Su şişesindeki tüm suyu bitirdiğinde dudaklarını yine şişenin ağzında gezdirmişti.Şişenin içine biraz hava üfleyip kapağını kapatmıştı.Sonra gidip onu çöpe atmıştı.Onu gözlerimle sessizce takip etmiştim.

Yanıma tekrar geldiğinde ellerini ceplerine sokup bana havadan bakmaya başlamıştı.Sonra dizlerimin yanına çöküp alttan gözlerimin içine bakarken " Bana Efecan diyorsun hala. Ben senin arkadaşın değilim." diyerek önce bana kızmış sonra ellerini dizlerimin üzerine koymuştu.

" Ver ellerini." bana emir verdiğinde beni şaşırtmıştı. Ellerimi bende dizlerimin üzerine koyduğumda Efecan yavaşça ellerimi avuçlarının içine almıştı.Ellerimize bakarken tek düşündüğüm şey ona olan masum sevgimdi.Keşke ona rahat rahat açılabilseydim. Tunahan gibi babamların karşısına çıkıp bu benim sevdiğim adam sizlerle tanıştırmaya getirdim ama zaten siz tanıyorsunuz diyebilseydim. Son düşündüklerimle yüzümde aptal bir gülümse belirmişti. Buna cesaret edebilir miydim ki? Sonra hemen bu gülümsememi yüzümden silmiştim. O konuşmaya devam etmişti.

" Bu ellerin birilerini kurtarmasını istiyorsan çok sıkı çalışman gerekiyor. Zeki bir kızsın. Sorguluyorsun. Dinliyorsun. Öğrenmeye açıksın. Hayatta hep böyle olmaya devam et. Yargılamadan dinliyorsun. Beni dinlediğin için teşekkürler." o ellerimi okşarken onun bakışlarında kaybolup gitmiştim. Kalp atışlarım ritim değiştirmeye başlamıştı. Bende aynı şekilde onun ellerini tutup baş parmağımla hafifçe onun ellerinin üstünü okşadım.

" Bu senin içinde geçerli.Bu eller daha güzel şeyler yapabilir Efecan..." sesim fısıltıyla çıkmıştı ama Efecan'ın duyacağı bir yükseklikteydi.

" Abi..." diye tekrar ettiğinde yüzümde bir gülümseme belirmişti. Başımı öne eğip derin bir nefes almıştım.Çok inatçıydı. Dikkat ettiği nokta orası değil cümlemin başı olmalıydı.

" Peki abi eve dönelim mi? Babamlar bekliyor. Bu arada yarın senin mekanına uğrayacağım sabahtan bunu unutma. Abimin bana öğreteceği şeyler vardır belki. Madem sen hayat okulunu okudun. Bakalım senin okulun nasılmış?"ona sırıtarak bakarken onun dolgun dudaklarına da güzel bir gülümseme yayılmıştı.

"Pek senin seveceğin şeyler yok." bana göz kırptığında nefesim kesilmişti. Seveceğim şey tam da oradaydı. O hayat okulunun öğrencisiydi. Ben gönlümü başka bir okulun erkeğine kaptırmıştım bunca yıl.Şimdi o çocuğu bulmak için o okula ziyarete gidecektim.

——

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin