Bölüm 44 "Çifte Kumrular"

4.3K 322 59
                                    

Leila

"Bence aldığımız şeyler çok güzel.Sana da yakıştı." ben konuşurken Tunahan kolunu omzuma atmıştı.Onun koluna bakarken yakınlaşması biraz farklı diye düşünmeden edemedim.

"Kolumu dolamamda bir sıkıntı yok değil mi?" o benim yüzüme bakarken beni incelediğini fark etmiştim.

"Beni merak ediyorsun değil mi?"diye sordum. Beni çözmeye çalışır gibiydi bakışları.

"Biraz..." Tunahan mırıldandığında onun neyi öğrenmek istediğini anlamaya çalışıyordum.

"Ben deli değilim bakma öyle." onun bazı şeyleri de bilmesini istiyordum.

"Peki deli değilsen kardeşimi nasıl vurdun? Bilerek mi? " Tunahan beni kendine daha çok çektiğinde kulağıma dudaklarını yaklaştırmıştı.

"Yoksa Efecan abi istedi diye mi? Duru sanırım öyle bir şeyler saçmalıyordu." Tunahan benimle sevgili olmayı mı deniyordu yoksa bir şeyler öğrenmek için bana yakınlaşmaya mı çalışıyordu?Ondan hızla ayrıldığımda arabasının yanına gelmiştik.O kapıyı bana açarken kaşlarını çatmıştı.Arabaya binip poşetleri arka koltuğa koyarken Tunahan'ın bazı şeyleri çözmesini bekliyordum.Şoför koltuğuna oturduğunda düşüncelere dalmıştı.

"Efecan abi böyle bir şey yaptıysa amacı neydi?Peki o zaman babam neden Efecan abiyi vurdu? Ece Aşkın'la çıkıyorsa Duru nasıl Aşkın'la bizim evin önünde oyun oynadı..." o kendi kendine olanları düşünüp olayı çözmeye çalışırken hafifçe vücudumu ona döndürüp onun bu düşünceli surat ifadesini izlemeye başladım.Kaşlarını çatmış arabayı çalıştırmıştı.Tunahan her şey için masum kalıyordu.Durukan amca oğlunu Efecan gibi yetiştirmemişti. İkizler gerçekten saf büyümüşlerdi.

Elimi uzatıp parmaklarımı onun kulaklarında gezdirmeye başladım.Bu kulakları küçücüktü.Şimdi kocaman olmuştu.Çene yapısı daha keskindi.Parmaklarımı onun yüzünde gezdirirken Tunahan sesini çıkarmamıştı.

"Büyümüşsün.İlk tanıştığımızda beni korumak istediğine söz vermiştin." eskiyi kendi kendime hatırlarken birden önüme dönmüştüm.

"Seni evine bırakıyorum." Tunahan düşünceliydi.Ne dediğimi duymamıştı bile.

"Bırak. Bulmacalarını çözünce yanıma gel.Birlikte o zaman vakit geçiririz. Şu an aklın başka yerde."onun aklındakileri çözmesi gerekiyordu.İçi rahat etmeyecekti.

"Sen de söyle işte beni yorma be kızım.Zaten bitirmem gereken bir üniversitem var bir de seninle uğraşıyorum."onun tatlı kızgınlığı hoşuma gidiyordu.

"Biraz kafa yor.Ne yapalım biliyor musun? Ben senin tahminlerini dinleyeyim.Hangi sonuca varmışsın bir bakalım." onun aklını daha fazla karıştırırken o sıkıntıyla puflamıştı.

"Uf ben normal hayat yaşamak istiyorum abi ya.Sevgilim olacaktı. Üniversiteyi bitirdik mi ben buralardan kaçacaktım.Her planım bozuldu yemin ediyorum.Efecan abi ortalığı karıştırıyor yine.Neyse seni evine bırakayım da ben bir araştırma yapayım." Tunahan bunu söyledikten sonra aramızda bir sessizlik olmuştu.Ona ne söyleyeceğimi bilemiyordum.Onun yanında nasıl davranacağımı tam çözememiştim.Başını çevirip bana doğru bakmıştı.

"Şimdilik bir tane oldu bakalım senle nasıl olacağız. Herkese şans vermem bunu bil." Tunahan konuşurken yine o meraklı ses tonu kulaklarımdaydı.

"Bana niye şans verdin?" saçlarımı düzeltirken önüme doğru baktım.

"Gizemli bir yanın var.Seni çözmek istiyorum.Bir de şu dövmelerini görmek istiyorum." son söylediği şey beni güldürmüştü ama sesimi çıkarmadan başımı onaylarcasına salladım.

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin