Bölüm 59 " Kimse Anlamaz"

3K 289 94
                                    

Resim Tunahan

Leila
Babamın evine geri dönmüştüm. Tunahan'da bir şeylerden uzaklaşmak için bize gelmişti. Zamanında astığım Efecan abinin posterlerini tekrar dolabımdan çıkarıp odamın dört bir yanına asmaya çalışırken Tunahan sürekli beni durdurmaya çalışıyordu. Ellerim titriyor yüreğim paramparçaydı.Efecan abinin bana silah kullanırken verdiği talimatlar kulağımda yankılanıyordu. Bir yerini inciteceksin silah öyle tutulmaz. Düzgün tut şu silahı. Leila dikkatli ol. Daha bir çok sözü. Onu şimdiden özlüyordum.

Onunla Tunahan'dan daha fazla vakit geçirmiştim. O benim hayatıma yön veren bir insandı. Moralim bozukken gidip onu mekanında rahatsız eder saatlerce konuşurduk. Beni güldürür bazen beni kızdırırdı. Şimdi onun yokluğu bana çok koymuştu.

Ben posterleri asmaya çalıştıkça Tunahan çıkarıp ters çeviriyor ve başka bir yere koyuyordu.

" Bana karışma!" Ağlamaktan boğazım acıyordu artık. Sesim kısılmıştı. Bazen neden Duru değil neden Efecan diye düşünüyordum. Bazen bu saçma fikir geliyor Duru'ya kızıyor sonra bu geçiyordu. Duru'nun hiçbir şeyden haberi yoktu ama bunu kabullenemiyordum. Efecan abinin nasıl böyle bir hata yapıp o iğneyi kendi vücuduna batırmayı başarmıştı anlamıyordum. Tunahan birden iki kolumu tutup beni durdurmuştu.

" Leila onun resimlerine bakmaya dayanamıyorum. Canımı yakıyorsun. Kendi canınıda yakıyorsun. Beni de üzüyorsun. Yapma böyle. Yapma zaten canım acıyor. Kahroluyorum.Yapma!" Tunahan'ın gittikçe sesi yükseliyordu. Onun ağladığını görmemiştim. Kendini bize güçlü göstermeye çalışıyordu. Buna ihtiyacım yoktu. Şu an tek ihtiyacım olan şey her şeyden uzaklaşmak buralardan kaçıp gitmekti belki. Annem bizi bırakıp gitmişti. Şimdi hayatıma destek olan bir yoldaşımı kaybetmiştim. Tunahan belki bunu tam olarak anlayamazdı.

" Neyi yapmayacağım? Bırak beni! Beni anlamıyorsun! Neler hissettiğimi anlamıyorsun! Eğer katlanamıyorsan çık git buradan!" gerçekten artık o kadar yorulmuştum ki bu acı tüm bedenimi kaplıyordu. Tunahan bile bana Efecan abiyi hatırlatıyordu. Kardeşini ölmeden sevindirmişti. Duru'ya yaptığı fedakarlıkları unutamazdım.

" Sen de beni anlamıyorsun! Seni avutmaktan kendi acımı yaşayamadım. Bende bok gibiyim anlıyor musun ama kendimden fazla sizleri düşünüyorum." Tunahan gözlerimin içine sert bir şekilde bakıp elleriyle kollarımı sıkıyordu.

" Düşünme istemiyorum! Önce kendini düşün! Beni düşünme kimse beni düşünmesin. Kimse benim için bir şey yapmasın ben buna katlanamıyorum. Bitirelim. Bitirelim ben Amerika'ya geri döneceğim." burada bir dakika bile durmak istemiyordum. Canımın daha fazla yanmasını istemiyordum. Tunahan'a daha fazla bağlanmak da istemiyordum. Ben Duru gibi olmak istemiyordum. O kız nasıl güçlü kalacaktı şimdi? Hayatımı alt üst etmişti Efecan abi. Gidişiyle her şey gözüme daha korkunç gelmeye başlamıştı. Kaybetme duygusu. İşte bunu bana öğretmişti. Sevdiğin insanları kaybetme duygusunu.Daha o sabah herkes çok mutluydu. Efecan abi arabanın arkasında Duru'ya sarılırken dünyanın en mutlu insanıydı. O yüzündeki keyifli gülümsemeyi hatırlıyordum.

" Sen de mi beni bırakacaksın? Bitirirsek asla seni affetmem. Gitme. Sen de gitme." Tunahan dudaklarını birbirine bastırmıştı. Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. İlk kez duyguları sanki gözlerine vurmuştu.Ben Duru gibi yapışıp kalmayacaktım Tunahan'a. Kaybetmeyi göze alamazdım. Yeterince sorun yaşamıştım ve bir kere daha hayatı kendime zehir etmek istemiyordum. Bir adım ona yaklaşmıştım. Başımı onun alnına dayadım. Sıcak teni tenime değdiğinde onun tüm hüznü de bana aktarılmış gibi hissetmiştim.

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin