Bölüm 14 "Abi Kardeş"

6.1K 491 140
                                    



UYARI:Bu arada hikayede yorum yaparken spoi vermeyin diğer okuyucular keyifli keyifli okusun:)

" Ne yapmaya çalışıyorsun Efecan anlamıyorum!" sakinleşmeye çalışıyordum. Sinirimi bastırmaya çalışıyordum. Onu bağlayan bir şey nasıl olmazdı? Onu sevdiğimi biliyordu ama Efecan bu halime hala gülüyordu. Sonra bir elini çenemin altına koymuş baş parmağını hafif hafif dudaklarımda gezdirirken " O benim sevgilim değil Duru. İçin rahat olsun.Aslında sen benim kardeşim de değilsin. Bunu unutmuşum. Ayrıca beni bağlayan bir şey olduğunda o zaman gerisini düşünürüm. " demiş gözlerimin içine bakıp birden ciddileşmişti. Sonra parmaklarını yüzümde gezdirip saçlarımı kulağımın arkasına sokuştururken kulaklarımda tatlı dokunuşlarını hissetmiştim.Beni inceliyordu sessizce.Biraz meraklı bakışları vardı.Leila Efecan'ın benden hoşlandığını mı düşünüyordu gerçekten? Efecan iki elini yüzüme getirip baş parmaklarını kaşlarımın üzerinde gezdirdi. Sonra yanaklarımda... Bakışları karnımı ağrıtıyordu.Neden bu kadar güzel bakıyordu.İncitmeden sessizce izliyordu beni.Keşfetmeye çalışıyordu dokunuşlarıyla.

" Peki ben senin neyinim?Böyle sürekli bana dokunuyorsun ve aklımı karıştırıyorsun." mırıldanırken onun dokunuşlarıyla rahatlıyordum. Kızgınlığımı alıp götürüyordu.Elleri şimdi boynuma doğru kayıyordu.Derin bir iç çekip rahatlamak için dışarıya tüm nefesimi vermiştim. Gözlerini dudaklarımda sabitlenmişti.Diliyle kendi dudaklarını ıslatıp dudaklarını birbirine bastırmıştı.Biraz öylece bekledi.Karnımın altına doğru bir sızı yayılmıştı.

" Artık kardeşim değilsin. Hatırlamıyor musun büyük bir kavga ettik.Beni abi olarak kabul etmiyorsun. Sanırım o pozisyona pek uygun değilim.Değişiyoruz..." onun dalgın bakışlarını yakalamıştım.Gözlerim gözleriyle buluşmuştu.

" Evet değişiyoruz... Çocuk değiliz Efecan..." ona bir şeyleri hatırlatmak istiyordum. Beni hipnoz ediyordu. Ona kızacaktım ama kızamıyordum.Yoğun bir duygu akışı vardı aramızda.

Sonra konuşmaya devam etmiştim." Evet masum değiliz. Evet benim abim olmanı istemiyorum Senin geçen dediğin gibi ayıp şeyler yapıyorum. Kendime yakışmayan şeyler..." sıcak nefeslerimiz dudaklarımızın arasından çıkıp birbirimizin nefesine karışırken biraz ona yaklaşıp başımı onun yüzüne doğru yaklaştırmıştım.

Burnumu onun burnuna doğru yaklaştırıp hafifçe dokundurup onun gözlerine bakmıştım. Peki biz neydik? Onu bağlayan bir şey olunca bu saçma fikirlerini bırakacak mıydı?Duygularımı serbest bırakmıştım. İkimizde de garip bir şey vardı. Bu yakınlaşmaları bence ikimizde seviyorduk.İkimizde birbirimize müsaade ediyorduk.Birbirimize karşı çıkmıyorduk.Bazen birbirimizden kaçıyorduk. Bazen sadece öylece birbirimizi izliyorduk.Biraz daha dudaklarımı ona yakınlaştırmıştım.Sadece onun duygularından emin olamıyordum. Ama kendi duygularımdan gayet emindim.

" Bu kalbime iyi geliyorsun Efecan. Bu bedenime iyi geliyorsun. Ben hastayım Efecan. Hatta deli olmalıyım. İlaca ihtiyacım var. Yalnızlığımı geçirecek o ilacı bana verir misin? Bir şeye deli gibi bağlanmak istiyorum. O ilaca bağımlı olmak istiyorum.Sabah akşam ya da günde beş altı yedi defa fark etmez... " Her şey durmuş yine sıcak nefeslerimiz birbirine karışırken sadece ikimiz vardık. O uzanıp yanağıma bir öpücük kondurduğunda bir adım daha yaklaşmıştı. O an nefesimi tutmuştum.Sonra burnumun üzerine dudaklarını dokundurmuştu. Bugün Efecan da bir farklıydı. Benden uzaklaşıp gitmemişti.Kendini frenlememişti. Dudaklarıma çok yakın bir yere dudaklarını bastırdığında ellerini boynuma doğru yavaşça kaydırmıştı.Kalbimin sesinden başka bir ses duymuyordum. Sadece o ve ben vardık.Her dokunuşu keskin bir arzu şeklinde karnıma saplanıyordu. İlacı yavaş yavaş salıyordu kanıma sanki. Zehirleniyordum.Yoksa gerçekten bana bağlılık yapacak o ilacı verecek miydi? Dudaklarını sürterek dudaklarımın üzerine getirdiğinde bayılacakmış gibi hissetmiştim.Yıllardır beklediğim o an şimdi gerçekleşiyordu. Gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Beni mi öpüyordu gerçekten? Dudaklarını hemen geri çekip gözleri tüm suratımda gezdirirken " Kahretsin çok güzelsin. Dupduru... Günde kaç defa ihtiyacın var bu ilaca?" fısıltısı ruhumu titretmişti.Kaşlarını çatmış kendiyle mücadele veriyordu dudaklarıma bakarken. Dudaklarım keyifle kıvrılmıştı. Elinin tersiyle yüzüme dokunurken beni keşfetmeye çalışıyordu. 

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin