Resim Duru / Efecan-&-
Boş günümde bir kutu kuru pasta alıp Esra ablaya ziyarete gitmiştim.Esra abla geldiğime çok sevinmişti.Esra ablada bu aralar dikkatimi çeken bir şey vardı.Yorgun gözüküyordu.Gözlerinin altındaki siyah halkalar daha belirgindi. Onu uzun zamandır hiç eşofmanlı görmemiştim. Saçlarını topuz yapmış esniyordu.Her zaman bakımlı olan bu kadın bugün kendini hayatın o rahatlığına bırakmıştı.Kadınlık sanki uykun geldiğinde uyumamaya çalışmak gibi zor bir şeydi.Sürekli mücadele gerektiren bir şeydi.
" Hoşgeldin Duru. Gel gel seni bekliyordum çayı koydum. Ayılmaya çalışıyorum. " sesi uykulu geliyordu. Yüzünde tatlı içten bir gülümseme vardı.Bu koskoca eve neden bir hizmetçi almadıklarını merak ediyordum. Mesele para değildi.Mesele çok farklı bir şeydi.Sadece bahçe düzeni için yarı zamanlı bir çalışan vardı. Ev işlerine Esra abla koşuşturuyordu ama hiç şikayetçi değildi. Evini seviyordu. Spor yaptığını söylerdi hep.Belki de Esra abla Alper abiyi deli gibi kıskanıyordu.Eve dişi bir sinek bile sokmak istemiyordu.Haklıydı. Alper abi yaşı arttıkça daha karizmatik birine dönüşmüştü.
İçeriye girdiğimde gözlerim hemen etrafı kısaca süzdü.Bir şey var mı yok mu diye bakınıyordum.Değişen bir şeyler. O gün bir şeyler kırılmıştı.Üzerinden uzun zaman geçmişti ama evde bir değişiklik olur diye düşünüyordum.
" Senin sevdiğin balkona hazırladım bir şeyler.O tarafa gidelim." Esra abla saçlarının topuzunu düzeltmeye çalışıyordu bir yandan.İçeriye doğru yürürken evdeki bazı eşyaların değiştiğini fark etmiştim hemen. Esra abla ne yaptığımı anlamış gibi " Yeni bir şeyler almak istedim." demişti.
" Esra abla bu villaya hırsız girdi mi hiç?"merağıma yenik düşmüştüm. Ellerimle saçlarımı hızlıca düzelttim.
" Bazen giriyor. Çok önemli şeyler yok zaten. Eve önemli şeyleri bırakmıyoruz. Efecan önemli şeyleri başka yerde tutuyor özellikle şirket için olan önemli dosyaları falan. Çalsalar en fazla işte değerli mücevherler falan olur.Ama sonra Efecan çalanları buluyor." Esra abla konuşurken çok sakindi.Bu çok normal bir şeymiş gibi konuşuyordu.O sırada balkona çıkmıştık. Deniz manzarası harika görünüyordu. Hatta bugün hava dünden daha sıcaktı.Balkondan aşağı baktığımda evin önündeki havuzun maviliği beni mutlu etmişti. Güzel bir evdi. Bu ev Esra ablanın babasından hatıra kalmıştı. Bu yüzden buradan taşınmak istemiyordu.Babasıyla belki burada güzel anıları vardır diye düşünüyordum.
" Bir şeyler yedikten sonra vaktin kalırsa kendimizi havuza atalım. Zaten kimse de yok. Bana arkadaş ol bugün.Keyfim yerine gelsin. Hava sıcak. Bak sezon sonuna geliyoruz." Esra ablanın teklifi cezbediciydi.
" Olur ama kıyafet falan getirmedim. Sen verirsen olur." ona gülümseyip sandalye çekip otururken aldığım kuru pastaları da uzatmıştım. O hemen elimdekileri alıp gülümseyerek bana bakmıştı.Yorgun bir gülümsemeydi.
" Ben çayları getireyim sen manzaranın keyfini çıkar. " Esra abla beni gördüğüne mutlu gibiydi.Onunçok arkadaşı yoktu. Tek anlaştığı kişi annemdi.Annemin dediğine göre babası ölünce sadece Efecan'ı yetiştirmeye kendini adamıştı.İçince kapanmıştı biraz.Biz ona yetiyorduk.Sevdiklerini kaybetmek insanları çok değiştiriyordu.Bu yüzden sevdiklerime sıkı sıkı tutanmak istiyordum.Gözlerimi denizin hırçın dalgalarına çevirdim.Hayatın gidiş gelişlerini anımsatıyordu sular.Manzaramızı çekip Efecan'a resimli mesaj atmıştım.Anında cevap gelmişti dünün aksine.
- Bizde misin? -
Bu hızlı geri dönüşünü görünce gülümseyle telefon ekranına baktım. Dikkatimi başka bir şey çekmişti.Dün bizi öyle yan yana çekmişlerdi. Ben de bu sefer ekran fotoğrafımı değiştirip Efecan'ın damatlıkla benimle dans eden fotoğrafını koymuştum. Birbirimize sarılıyorduk. Ve birbirimizin gözlerinin içine çok derin bakıyorduk. O kadar güzel bir resimdi ki bakamaya doyamıyordum.Dalıp gitmiştim.