Bölüm 7 " Tebrik Ederim"

5.9K 486 209
                                    


-&- ( Resim Duru)

Yarının gelmesini dört gözle beklemiştim.Hastanede koşuştururken tek düşüncem oydu.Bu aralar onu daha fazla düşünmeye başlamıştım.Ona daha yakın olmaya çalışıyordum. Her fırsatı onunla birlikte olmak için değerlendirmeye çalışıyordum.Hastane çıkışı ilk eve uğrayıp üzerimi değiştirmiş sonra anneme gideceğim yeri söylemiştim. Annem bu aralar Efecan'la fazla görüştüğümü düşünsede ondan bir şeyler öğrendiğimi söylemiş konuyu kapatmıştım.Efecan haber vermediğimde kızıyordu.Onun bana aldığı parfümü de sıkmayı unutmamıştım. Altıma pudra rengi bir şort, üstüme beyaz tişört giyip pastel tonlarında uzun kollu gömlek giymeyi tercih ettim.Sarı tonlarında bir şapka giyip beyaz spor ayakkabılarımla kombinimi tamamlamıştım. Bazı kitaplarımı da yanıma alıp apar topar eveden çıkmıştım.

Efecan'ı bekletmek istemiyordum. Hemen mekana gelmiştim. Efecan'ın davetini geri çeviremezdim.Aslında yarın önemli bir sözlüm vardı ama kendi önceliklerimi bir kenara bırakıp onun için buraya gelmiştim. Hava iyice kararmamıştı.Buradaki korumalarda artık beni tanımaya başlamıştı. Gelir gelmez beni içeriye almışlardı.Herkes çok saygılıydı.Doğruyu söylemek gerekirse bu ortam biraz beni geriyordu. Bugün beni farklı bir odanın kapısına götürmüşlerdi. Kapıyı açtıklarında silah sesleri gelmeye başladığında önce korkuyla çığlık atmış sonra ellerimle kulaklarımı kapatmıştım. Gözlerimi refleks olarak sımsıkı yummuştum. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Silah sesleri kaybolduğunda " İki şişe su getirin bize!" Efecan'nın sesini duymuştum. Gözlerimi tek tek açmaya çalışıyordum. Burası bir atış odasına benziyordu. Kapı açılana kadar bu kadar ses duymamıştım. Kapı açıldıktan sonra gelen sesle ürkmüştüm.Beni buraya getiren adamlar yanımızdan ayrılmış kapıyı hemen kapatmıştı. Efecan'ın elinde iki tane silah vardı. Sakinleşmeye çalışırken derin derin nefes almıştım. Bir yandan gözlerimi odanın içinde gezdiriyordum. Burada sesi izole edecek yalıtım sistemi var gibi gözüküyordu. Efecan odayı incelediğimi görünce " Burası atış poligonu, atış hatlarından karşıdaki hedeflere atış gerçekleştiriyoruz. Ses dışarıya gitmez." bana açıklama yapmaya başlamıştı. Gayet öğretici bir ses tonu vardı.O sırada tekrar kapı çalmış birisi içeriye girip iki şişe suyu bana uzatmıştı. Ondan suları aldığımda hemen bizi yalnız bırakmıştı.Efecan'dan fazla çekiniyor gibiydiler.

Suyun bir tanesini açıp kafaya dikerken deminki sersemliğimi üstümden atmaya çalışmıştım. Su içerken bir gözüm Efecan'ın alnındaki akan terlerdeydi. Saatlerdir burada atış çalışmaları yapıyor olmalı diye düşünmeden edemedim.Yanakları kızarmış yorgun gözüküyordu. Elindeki silahları atış hattında bırakıp yanıma gelmişti.Kafama diktiğim suyu elimden alıp hemen kafaya dikip soluk bile almadan bitirmişti. Sonra diğer şişeyi alıp onu da açıp içtiğinde çok susadığını fark etmiştim.

" Afiyet olsun.Yarasın.Yoruldun değil mi?" onunla konuşurken sırt çantamı bir kenarıya bırakmıştım.Tıpla ilgili bir sürü kitap taşıyordum.Bazen onları taşımak tam bir işkenceydi. Merakla odayı dolaşırken atış hattına doğru ilerleyip gördüğüm ilk silaha elimi uzatmıştım.Tehlikeli şeylerdi bunlar. İyiye kullanılırsa işe yarayabilirdi ama kötüye kullanıldığında bir çok kişinin canını yakabilirdi.Soğuk metalin hissini parmaklarımda hissettim. Sonra cebimde bir şey hissetmiştim. Başımı oraya çevirdiğimde bir el çoktan sağ cebime koyduğum siyah tokayı cebimden çıkarmıştı. Orada her zaman bir tane toka bulundururdum.

Efecan şapkamı alıp kendine taktığında " Saçlarını toplayalım. Bugün biraz sana eğitim vereceğim.Temel atış eğitimine hoş geldin kardeşim.Biraz kendini korumayı da öğren." Efecan'ın parmakları saçlarımda gezinirken onun saçlarımı at kuyruğu yapmaya çalıştığını anlamıştım. Parmakları bazen saç diplerime dokunuyordu. İçimde hoş bir karıncalanma olunca gerginlikle onun işini bitirmesini beklemiştim.

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin