Bölüm 11 "Kavga"

5.4K 458 130
                                    

" Yemekleri yiyelim. Geçin içeride konuşun. Baba Aşkın'ın konuşacakları varmış seninle. Bence onu bir dinleyip yardım etmelisin. " annem dedeme bakarken dedem hemen başını onaylarcasına sallamıştı.Kızı için yapmayacağı şey yoktu.Anneannem öldükten sonra kızına daha bağalı olmuştu.

Yemeklerimizi bitirdikten sonra babamlar büyük salona geçmiş Tunahan ve Efecan masayı toparlamak için yardıma kalmıştı.Aşkın'da ısrar etmişti ama diğerleri ona izin vermemişti. Hep beraber masayı toplarken Efecan'ın keyifsiz halini ara sıra izliyordum. Tunahan'da onun moralinin bozuk olduğunu fark etmişti.

" Babamı biliyorsun takma sen kafaya. O hep böyle." Tunahan ona bir şeyler söylerken beni de dürtmüştü. Ne söylemeliydim gerçekten bilmiyordum? Babam Efecan'a karşı daha hassas davranıyordu. İkisi birbirlerini çok seviyorlardı ama bazen aralarında soğuk rüzgarlar ediyordu.O sırada Esra abla yanıma gelip beni dürtmüştü.

" Çoçuk çok efendi. Baya yakışıklı. Var mı bir şeyler ? Hadi söyle çekinme..." Esra abla ağzımdan laf almaya çalışırken Efecan annesine sert bir bakış atmıştı.

" Efecan abartmayın.Kız birinden hoşlanabilir. " Esra abla bunu söylediğinde Efecan elindeki tabağı annesinin eline tutuşturmuştu.Duruşunu dikleştirmişti.

" Peki Esra!" sinirlendiğinde annesine hep ismiyle hitap ederdi. O mutfaktan sinirle çıkıp gittiğinde işler bize kalmıştı. Tunahan'da Efecan'ın arkasından topuklamıştı.Mutfağı toplama ve çay yapma işi bize kalmıştı.

" Boşver sen onları.Aşkın gördüğüm kadarıyla iyi bir çocuk. Ben hayır demem kızım. Tabi ki ondan hoşlanıyorsan." annem çay bardaklarını hazırlarken neden herkes böyle bir şey düşünüyor diye merak etmiştim. Kimse bizi Efecan'la hemen düşünmüyordu.Tamam Alper abi hariç diğerleri o kadar istekli değildi.

" Anne kapatalım bu konuyu lütfen. Çocuğa da ayıp oluyor. O benim arkadaşım. Bugün sadece ona yardımcı olmak istedim. Dedem de buradayken çağırdım." biraz sitemli bir şekilde bunu söyleyince annem susmuş elime çay tepsinini vermişti.

" Bir daha eve erkek çağırma.Tabiki yanlış anlaşılıyor Duru.Zaten baban beni geriyor.Çilesini ben çekiyorum." annemin uyarıcı bakışlarını yakaladığımda gözlerimi devirerek ona bakmıştım. Onlar yanlış anlamak için bir bahane arıyorlardı sadece.

İçeriye çayları götürürken önümdeki bluz biraz kaymış yine göğüslerim biraz görünmeye başlamıştı. Ben onu nasıl kapatacağımı düşünürken Efecan birden önüme çıkmış bluzumu düzeltip elimdeki çay tepsisini almıştı.

" Ben dağıtırım. Geç otur." sesi oldukça sertti.Tepsiyi alıp gözlerimin içine uzun uzun bakmıştı.Her baktığımda kalp ritmim bozuluyordu. Beni üzdüğü için kalbimi mi almaya çalışıyordu? Her şeyi anlıyordu ve anlamamazlıktan geliyordu. Bu insanı iki kat deli ediyordu.Sesimi çıkarmadan tavırlı bir şekilde gidip dedemin yanına oturmuştum. Efecan dedeme çay verirken dedem onu şöyle baştan aşağı bir süzmüştü.Dedemin yüzünde tatlı bir gülümseme belirmişti. 

" E Aşkın o zaman kardeşinle görüşelim. Sen Duru ile benim muayenehaneme gelirsin. Ama bu yaptığımı kimseye söylemek yok. Sırf torunum senden hoşlanıyor diye yapıyorum. Belki ileride bir bakmışız damadımız olmuşsun." Dedem kendince şakalar yaparken Efecan o sırada Aşkın'a çay uzatıyordu. Birden küçük bir hareketle çay tepsisini Aşkın'ın üzerine devirdiğinde " Ah özür dilerim. " yapmacıktan özür dilerken Aşkın'ın karnına ve dizlerine çaylar dökülmüş havaya sıçramıştı.

" Aman yandı çocuk! " dedemin komiğime giden tepkisiyle önce gülümsememi bastıramamış ama Aşkın'ı öyle savunmasız suçsuz görünce sinirlerim bozulmuştu. İçime Efecan'a karşı bir öfke dolarken dişlerimi sinirden birbirine olabildiğince bastırmıştım.Tunahan'la Efecan birbirine bakıp göz kırptığında Tunahan hemen yardıma koşmuş gibi yapmıştı.

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin