Cole abi hala kalp masajı yapmaya devam ederken birden durmuş kendini yana doğru bırakmıştı. Derin derin nefes alırken ortamda büyük bir sessizlik olmuştu.
Kolları iki yana düşmüş gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Benimde gözlerimden yaşlar süzülürken Efecan'ın yerde yatan bedenine bakıyordum. Görevliler gelmiş Efecan'ın bedenini sedyeyle kaldırırken herkes şaşkın şaşkın bana ve Cole abiye bakıyordu.
" Yaşıyor mu?" birisi yanımda konuşurken başımı çevirip o tarafa bakamamıştım. Cole abi göz yaşlarını silip ayağa kalkmıştı. Bende onunla birlikte ayağı kalkmıştım. Alper abi birden Cole abinin yakasına yapışmıştı.
" Öldüğünü söyleme bana! Bunu duymak istemiyorum! Yaşıyor de!" Alper abi deli gibi bağırırken Cole abiyi sarsıyordu.
"Yaşıyor değil mi! Yaşıyor değil mi! Ona ne oldu birden! Durukan senin yüzünden mi söyle! Kimin yüzünden oldu bu!" Alper abi deli divane gibi etrafta debelenirken sedyenin yanına koşup elimi Efecan'ın bileğine yerleştirip nabız atışlarını hissetmeye çalıştım. Hafifte olsa onları hissedebiliyordum. Cole abinin son gülüşünü görmüştüm. O an anladım ki Efecan'ın kalbi tekrar kalbi atmaya başlamıştı. Belki sevinçten ağlıyordu. Ama gerçekten yüreğime inecekti. Ömrümden ömür gitmişti. O saniyeler beni bitirmişti.
-&-
Babam bir sağa bir sola volta atarken bir çok kişi hala odanın kapısının önünde bekliyordu.
" Neden hastalığı olduğunu benden sakladınız!" Alper abi Cole abinin önüne geçmişti. Ona öfkeyle bağırıyordu.
" Kimsenin bilmesini istemiyordu Efecan. Üzülmenizi istemedi.Böyle olacağını tahmin etmedik. Yani bir çözüm arıyorduk. Bildiğinizi yine ona söylemeyin." Cole abi açıklama yaparken az ileride Esra abla ayakta durmaya çalışıyor annem onu desteklemeye çalışıyordu.
" Siz nasıl böyle bir şeyi saklarsınız! Delirdiniz mi! Ben onun babasıyım babası!" Alper abi bir yandan haklıydı. Dedem Efecan'ı kontrol ediyordu. Kimseyi odaya sokmuyorlardı. Dışarıdaki pencereden uzaktan Efecan'ı izliyordum. Kalbim paramparça olmuştu. Ben onun güçlü durmasını istiyordum. Onun hep güçlü olmasını istemiştim. Böyle yıkılmasını kalbim kabullenmemişti.Tunahan Efecan'ın hastalığı duyunca yıkılacak gibi olmuştu ama Leila daha güçlüydü ve ona bu süreçte destek vermişti.
Bütün aile ruhen darmadağın olmuştu. Hastanenin dört bir yanı korumalarla çeviriliydi. Efecan'ın kalbinin durduğunu neredeyse herkes öğrenmişti. Ortalık çalkalanıyordu.
" Alper sakin olur musun! Herkes şu an berbat durumda. Sakinleş önce!Efecan'ı şu an en iyi ben anlayabilirim anlıyor musun! Ölümü beklemenin ne demek olduğunu ben bilirim! " Cole abinin üzerine çok gidiyorlardı. Söylediklerinde yüzde yüz haklıydı. Cole abiye yaklaştığımda güçlü durmaya çalışıyordum.
" Cole abi bu nasıl bir hastalık bir çözümü yok mu? Ne yapmamız gerekiyorsa yapalım. Ben onun bu haline katlanamam." sesim titriyordu.
" Aslında araştırıyorum. Mısır'da bir kadında bir ilaç varmış. Ama kadın öyle bir korunuyormuş ki asla kimse o kadına ulaşamıyormuş. Buna benzer bir hastalığı geçiren bir kişiyi tedavi ettiği söyleniyor. "Cole abi sanırım baya bir araştırma yapmıştı. Demek ki hala bir umut vardı ama elimizi çabuk tutmazsak her şey daha kötü olabilirdi. Babam bizim yanımıza gelirken elindeki belgeleri Alper abiye uzatmıştı. Yorgun gözüküyordu. Üzüntüsünü Alper abi gibi dışarıya atamıyor içinde yaşıyordu babam. Gözleri hüzünle bakıyordu.
" Peki herhangi başka bir bilgiye ulaştın mı?Ne yapmamız gerekiyorsa hemen yapalım." babam daha sakin bir şekilde Cole abiyle konuşurken yanımıza annem gelmişti.