Bölüm 33" Seviyorum"

4.9K 399 134
                                    

-&-

İstanbul'a dönüş yapmıştık hepimiz.Evde dinlenmek için üniversitemden izin almıştım ama sanırım bu sene okulumu dondurmak zorunda kalacaktım.Bir sürü konu kaçırmış üstüne hala sağlık durumlarından dolayı okulu ekmem gerekmişti.Bu yüzden en iyi karar okulu dondurmak olacaktı.Bugün babam okulu dondurmam için bazı kağıtları eve getirmiş bırakmıştı.Doldurmaya elim değmemişti daha.

Babama çok sinirliydim.İstanbul'a gelir gelmez benim telefonumu elimden almıştı.Efecan'ı kesinlikle bizim eve sokmuyordu ve Alper abi de bunu desteklemek zorunda kalıyordu.Annem benim için babamla kavga etmiş yine evin huzuru kaçmıştı.

Kendimi eve hapsolmuş bir mahkum gibi hissediyordum.Her şeyim kısıtlanmıştı. Babama tam olarak Efecan'ı sevdiğimi bile söyleyememiştim.Ne zaman konuyu açmaya yakın olsam benden kaçıyor beni dinlemiyordu.Efecan söylediklerinde haklıydı.Babam kesinlikle bizim birlikte olmamazı istemiyordu.Bunu her geçen gün daha çok hissediyordum.

Evde yatmaktan sıkılmıştım.Ziyaretime gelen giden bitmiyordu.Aslında bu sayede ne kadar sevildiğimi görmek beni sevindiriyordu ama bu ziyaretçiler arasında Efecan yoktu.Babamla fena kavga edecektik ama ne zaman bende bilmiyordum.Sessizliği beni sinir ediyordu.Ona bağırmaya da çekiniyordum.

Yatakta yatmaktan sıkılmış ayağa kalkıp odamın içinde dolanırken sıkıntıyla puflamaya başlamıştım.Bu duruma çabuk bir çözüm bulmalıydım.Artık kendimi iyi hissediyordum.Neredeyse bir şeyim kalmamıştı.Kurşun izim bile belli olmuyordu.Göbeğimi açıp elimi karınım yan tarafında gezdirirken kapı tıklatılmıştı.Hemen üstümü düzeltip kapıya doğru bakmıştım.

"Duru sana yiyecek bir şeyler getirdim." annemin sesini duyduğumda kapı sonuna kadar açılmıştı.O sırada Efecan'ın elinde tepsi yanından annemi görünce küçük bir sevinç çığlığı atmıştım.

"Şişt şişt... Sessiz olun.Durukan eve Efecan'ı soktuğumu duyarsa beni gebertir. On dakikanız var." annem işaret parmağını dudaklarına getirmiş beni susturmaya çalışıyordu.İnanamıyorum annem bana yardım ediyordu.Ya ben bu şeker kadını yiyecektim.Neden bazen bu kadar aşırı tatlı olmak zorundaydı.

"Anne sen bir tanesin! Bir tane." koşup annemin yanaklarını öptüğümde annemin gözlerinin içi gülüyordu.

"Durukan'a yakalanırsam o bir taneniz de kalmayacak. Hadi size sadece on dakika veriyorum."annem benden ayrılıp dışarıya çıkarken Efecan'ı baştan aşağı süzmüştüm.Yüzündeki yaralar biraz daha geçmişti.Şimdi daha iyi görünüyordu.Elindeki tepsiyi çalışma masamın üzerine bırakır bırakmaz koşup onun boynuna atlamıştım.

"Özledim özledim." Efecan'ın o hoş baştan çıkarıcı kokusunu içime çekerken o da kollarını belime sarmış beni kendine daha çok çekmişti.

"Ben daha fazla özledim..." o mırıldanırken gözlerimin içine özlemle bakıyordu sanki.

"Hayır ben daha fazla özledim." deyip başımı hafifçe iki yana salladım.

"Hayır ben..." o ısrar ederken alnını alnıma dayayıp sırıtmıştı.

"Hayır ben..." tekrar bunu söylerken başımı onun göğsüne doğru yaslayıp bu sefer kollarımı onun beline sarmıştım.Ona sıkı sıkı sarılırken o da kollarının bana iyice dolamıştı.

" Sonunda bana hep böyle sarılacaksan ben özlemeye razıyım seni her gün." dedim tüm mutluluğumla. Başımın üstüne içimi titreten bir öpücük kondurmuştu.

"Gel konuşalım biraz. Zamanımız kısıtlı." Efecan beni uyardıktan sonra elimi tutup beni yatağıma doğru götürmüştü.İkimiz yavaşça oturduğumuzda vücutlarımızı birine doğru çevirmiştik.

Sessiz 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin