"Duru koşarak odana çık ve üstünü değiştir. Öyle hızlı koş ki babam seni böyle görmesin.Şimdi gelir.Ben onun gözlerini kapatayım arkamdan sıvış. Bir de bununla uğraşmayalım. Bu arada herkes bizde Efecan abi geç içeriye."Tunahan beni uyarırken ceketimi düzeltip kendimi ayarlamıştım. Tunahan'ın bağırışlarından sonra tabiki babam gelecekti."Tunahan ne bağırıyorsun?" babamın sesini duyunca kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Kaç yaşıma gelmiştim hala babamdan korkuyordum.Tersi çok pisti.Annemin babam hakkında anlattıkları beni korkutuyordu.Dengesizdi.Ve fazla korumacı. Çok güzel olduğumu ve beni kimseciklere göstermek istemediğini söylerdi hep. Güzel şeylerin korunmaya ihtiyacı var derdi.Herkes iyi olacak diye bir kural yoktu bu dünyada.Kimin kötü kimin iyi olduğunu anlayana kadar baştan tedbir almak onun için daha önemliydi. Bazıları hem güzel şeyleri isterdi hem de onu almak için o güzel şeylere zarar verirdi. Zarar görmemi istemiyordu.Çok ilgi çektiğimi söylüyordu.Onları endişelendirmek istemediğim için babamın sözünü dinlerdim. Ne giydiğimin bir önemi yoktu aslında.Pasaklı olmaktan bahsetmiyordum.Bakımlı olmaya özen gösterirdim ama bugün kendimde bir şey fark etmiştim.Kıskançlık insana kendisi gibi olmaktan çıkarıyordu. Birine benzemeye çalışmıştım.Asıl bu yüzden kendime kızgındım. İnsan bazen kendinden fark etmeden ödün verebiliyordu. Ama her gün kendi hakkımda yeni şeyler öğreniyordum. Yanlışlar yapmazsam doğruları hiçbir zaman öğrenemezdim.Önemli olan kendimi bulmaktı.
"Ben kaçtım. Siz babamı halledin." o anda ayakkabılarımı çıkarıp içeriye fırladığımda önüme bile bakmadan odama doğru koşmuştum. Kendimin bu çocuksu haline gülümsemeden edememiştim.Odama girer girmez kapıyı hızla kapatmış soluk soluğa kalmıştım.Hala yüzümdeki mutluluğu silemiyordum. İçeride kimlerin olduğunu bile görmemiştim.Hemen üstümü çıkarmaya başladım.Altıma bir eşofman giyip üstüme Efecan gibi gri kapüşonlu bir sweatshirt geçirmiştim.O kadar hızlı haraket ediyordum ki Efecan'ı daha fazla görmek istiyordum.Üstümü başımı düzeltip hemen annemlerin yanına gitmiştim.Aşk insanı gerçekten değiştiriyordu .Hiçbir şey olmamış gibi normal davranacaktım.Davranmak zorundaydım.
" O güzel ailem bu hazırlıklar ne böyle?" Etrafa göz atıp gülümseyerek dönerken Tunahan yanıma gelip kolunu omzuma atmıştı.
" Bugün Efecan abinin doğum günü.Tabi kavga ettiğin için onu bile unuttun. Sen şimdi hediye de almamışsındır.Sorumsuz kardeş." Tunahan bana sırıtırken diğerleri bana merakla bakıyordu. Ece ortalıkta görünmüyordu.Yine çekirdek ailemiz toplanmıştı.Belki de babam yüzünden Tunahan Ece'yi rahat rahat eve çağıramıyordu.
" Ne yapayım beni sinir etmişti. Daha bugün barıştık işte. Onunla barışmam ona en büyük hediye bir kere. "umursamazca omuz silkip gelenleri tek tek selamlamaya başlamıştım.Herkesin yüzünde tatmin olmuş bir gülümseme vardı. Barıştığıma herkes seviniyor gibiydi.Alper abi ve Esra abla bugün çok güzel giyinmişlerdi. Annemle babamda fena görünmüyorlardı. Efecan ortalıkta yoktu.Gözlerim onu aramıştı. Bir yandan içeridekilere laf yetiştirmeye çalışıyordum.
"Ona en güzel hediye ne biliyor musunuz? Bugünden sonra ona çok iyi davranacağım. Çok ayıptı yaptığım şey biliyorum. Sinirle ağzımdan kaçtı. Arkadaşıma öyle davranınca dayanamadım. Alper abi, Esra abla ben çok çok özür dilerim.Efecan'la bir daha asla kavga etmeyeceğim. Abim ne derse o. O hep beni korumaya çalıştı. Hep bana yardımcı oldu. Biz kardeşler olarak birbirimize sıkı sıkı kenetlenmeliyiz.Sizi de onu da üzmeyeceğim." o sırada gidip tekrar Tunahan'ın koluna girmiştim.Ama aklım Efecan'daydı. Gözlerim sürekli onu arıyordu.Bir yere mi gitmişti?
"Değil mi güzel ikizim? Biz kardeşlerin arasından su sızmamalı." ona samimi bir şekilde gülümserken kolunu benden çekip tekrar kolunu boynuma dolamıştı.