Duru
Aşkın beni hastaneye getirmiş beni muayene ederken gözlerimin içine bakıyordu. Yatakta uzanmış koluma serumlar takılmıştı. Bitkindim. Annem biraz hava almak için odadan dışarıya çıkmıştı.
" Şu karnındaki yaraya doğru bakacağım." elini kazağımın alt tarafına doğru getirirken hızla onun elini tutmuştum.
" Gerek yok." onun benim için bir şeyler yapmasını istemiyordum. Ama merak ettiğim bir şey vardı. Kan testleri yapılmıştı. Hamile olup olmadığımı merak ediyordum. Efecan'dan bana kalan bir şeyler olsun istiyordum ama içimdeki ses hamile kalamadığımı söylüyordu. Sanki Efecan'dan bana hiçbir şey kalmamıştı. Sanki ben bir rüya görmüştüm ve birden o rüyadan uyanmıştım. Efecan'la daha vakit geçirememiştim. Hayat onu benden hemen almıştı. Çok kısa sürmüştü. Sürekli Efecan'ın kendisini benden uzak tutması ve babamın sürekli onu benden uzak tutması onunla geçirdiğim zamanları azaltmıştı.
Daha yeni evlenmiştik. Daha onunla yapacağım çok hayallerim vardı. Bana seninle her şeyi yapmak istiyorum demişti. Şimdi neden yoktu anlamıyordum. Gözyaşlarım gözlerimin yanından usul usul kayıp gidiyordu. Aşkın elini elimden kurtarıp karnımı açmıştı.
" Vurulduğun yerle ilgili bir sıkıntı var gibi." o ciddi bir şekilde işini yaparken bir doktor daha girmişti.
" Aşkın bey istediğiniz belgeler." Aşkın'a gerçekten saygılı davranıyorlardı. Sanırım bazıları onun bu hastanelerin sahibinin oğlu olduğunun farkındaydı.
" Teşekkür ederim Erdem bey." Aşkın teşekkür ettiğinde bana doğru dönmüştü. Elimdeki belgeleri incelerken kapı kapanma sesi duymuştum.
" Değerlerin normal. Bir sorun görünmüyor. Her hangi bir sıkıntı yok. Biraz kansızlığın var. Ama ateşlenmenin nedenini anlayamadım." istediğim cevap sanırım bunlar arasında yoktu. Hamile olduğumu görse söylerdi.Sorman gerekiyordu sanırım.
" Hamile miyim?" cesareti mi toplayıp bu soruyu bir nefeste sormuştum. Bakışlarımı tavana doğru çevirmiştim.
" Özür dilerim Duru..." Aşkın biraz kısık bir sesle cevabı vermişti.
" Anladım.Beni yalnız bırakır mısın?" yalnız kalıp ağlamak ve içimi boşaltmak istiyordum ama Aşkın buradayken sanırım duygularımı rahat ifade edemiyordum.
" İşim bitmedi." dedi gözlerini devirip bana baygın baygın bakmıştı.
" Ben denek falan değilim haberin olsun. Birazdan babam ve Tunahan gelir." ona biraz göz dağı vermek istiyorum.
" Sana denek olduğunu kim söyledi." Aşkın hala elindeki belgelere bakıyordu.
" Sürekli testler yapıp..." sözlerimi tamamlayamamıştım.
" Duru iyi olmanı istiyorum. Sadece iyi olmanı." Aşkın derin bir nefes verip ayaklarıma doğru yatağa oturmuştu. Üzerindeki önlüğe doğru bakıyordum. Onunla tanıştığım ilk günü hatırlıyordum. Onunla ilk yemekhanede yemek yediğimiz gün aklıma gelmişti. Ağlarken kendi kendime zorla gülümsedim. Zaman ne kadar hızlı geçiyordu. İnsan onca olayı yaşamaz gibi geliyordu ama yaşıyordu.
" İyi olacak mıyım gerçekten? Bu acı ne zaman diner?" yine kalbimin derinliklerindeki hüzün göz yaşı olarak akımaya başlamıştı.
" Ben olduysam sen de olacaksın. Evet bir şey eksik olacak. Her zaman özlem duyacaksın. Ama gülebiliyorsun. Hayatın telaşından yoğunluğundan artık o sevdiğin şey hayatının bir kısmında anı olarak kalıyor. İlk başta zor. Gerçekten zor." Aşkın ellerini bacaklarımın üzerinde birleştirip derin bir nefes aldı.