Kırk üç

7.7K 569 85
                                    




Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?

Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?

Her zaman güzel mi bu kadar,

Bu eşya, bu pencere?

Değil,

Vallahi değil;

Bir iş var bu işin içinde.




Şoför koltuğunun hemen yanına oturduğumda tehditkar bir şekilde işaret parmağımı sallayarak konuştum. "Şimdi, hemen, şu anda bana beni bir yere götürüp öldürmeyeceğine ve rezil etmeyeceğin söz veriyorsun."

Devrim bu çıkışımı beklemiyordu, başını hafifçe yana yatırdı. "Size de merhaba Kartal Bey."

"Kes tatavayı az önce söylediğimi söyle." Yüzümden ciddi olduğumu anlasın diye kaşlarımı çatabildiğim kadar çattım.

Devrim teslim oluyormuş gibi ellerini havaya kaldırdı. "Pekala," Ellerini geri direksiyona koyduğunda aklıma bir anda ellerinin ne kadar güzel olduğu düştü. "Seni bir yere götürüp öldürmeyeceğim ya da rezil etmeyeceğim." Söylediği her kelimenin üzerine basıp gözlerini gözlerime dikti. O gözlerime bakarken ben aklımdaki düşünce ile mücadele diyordum.

"Kavga da etmeyeceğim de."

"Kavga da etmeyeceğim."

Benim söylediğimi papağan gibi tekrarlaması beni keyiflendirse de çaktırmadım. Sırtımı koltuğa yaslarken konuştum "İyi şimdi sürebilirsin." Kemerimi takmak için hareketlendiğimde Devrim'in gülümsediğini hissedebiliyordum. Kemerimi takıp geriye doğru yaslandım, sağ kolumun dirseğini camın çıkıntılı yerine koyup yanağımı avcumun içine yasladım. Yol boyunca gözlerimi asla Devrim'e çevirmeyecektim. Ona her baktığımda yeni şeyler keşfediyordum. Bunu kendime yapmayacaktım.

Devrim'e bakmamak için kendimi tutsam da çok fazla dayanamadım başımı yavaşça yana doğru çevirdim. Dün gecenin izleri hala yüzünde duruyordu. Yüzünde o çizikler, morluklar ve yaralar olmasaydı bu kıyafetler onu bambaşka gösterebilirdi ama yüzü her şeyi kanıtlıyordu. Alt dudağımı hafifçe dişleyip bıraktım. Devrim radyoya uzanıp açtı, bende gözlerimi ondan çekip gözlerimi yolda tutmaya devam ettim.

Birbirimizi her zaman sportif kıyafetler içinde gördüğümüz için farklı kıyafetler giydiğimiz zaman sanki başka biri ile karşı karşıya kalıyorduk. Aynı düşünceyi onunda düşünüp düşünmediğini merak ettim. Aklımdaki düşünceler beni ele geçirmeye çalışsa da onlara asla fire vermedim. Çalan şarkının adını merak ettiğim için gözlerimi yoldan çektim. Devrim asla şaşırtmayarak adını YAKAR koyduğu playlisti açmıştı. Çalan şarkı Trampoline'di. Bir kez daha Devrim ile dinlediğimiz şarkıların uymadığını anlayarak derin bir nefes alıp verdim. Bir insan sürekli Two Feet'in şarkılarının modunda olamazdı.

"Kartal?

Daldığım düşüncelerden çıkıp hemen yanımda oturan Devrim'e döndüm. "Ne var?"

Devrim'in yüzünde bir gülümseme oluştu. Anlaşılan bu gece sürekli gülümseyen Devrim yerli yerindeydi. "Beş altı kez sana seslendim ama duymadın."

volleyball men - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin