Elli bir

6.9K 534 64
                                    

O kadar zamandır bir türlü vazgeçmek istemediğim 

o belirsiz umudun saçmalığını fark ettim

Çınar'ın kafasının iyi olmadığını merdivenlerden düşmeye yazdığı an daha çok idrak ederek koluna girdim. Koluna girdiğimin farkında bile değildi. Düşseydi düştüğü yere yatıp öylece kalacak gibi bir hali vardı. Bana bir şey demeden yürümeye devam ettiğinde dünyadan bir haber halinin ne kadar boktan olduğuna şahit oluyordum.

"Sen araba kullanamazsın, bende kullanamam, o yüzden otobüse bineceğiz. Daha önce otobüse bindin mi? Antkart'ın var mı?"

Üst üste sorduğum soruları Çınar'ın cevap vermesi için sorulmuş sorulardı ama Çınar'dan tık ses gelmeyince bakışlarımı ona doğru çevirdim. Onu bana bakarken yakaladığımda kaşlarımı çattım.

"Ne bakıyorsun?"

Yüzünde çok ciddi bir ifade oluştu. "Galiba Antkart'ın ne olduğunu bilmiyorum."

Çınar'ın yüzündeki ifade yüzünden gülmemi tutamadım. O kadar da ciddiye alınacak değildi. Gülerek yürümeme devam ettiğimde Çınar benim eksime ciddi halini koruyordu.

"Ulan keşke bende bilmesem." Çınar cidden önemli bir şeyi kaçırmış olduğunu düşünüyor olmalıydı ama altı üstü toplu taşıma kartı olan kartı bilmiyordu. O kadar da büyük bir mesela değildi. "Neyse tamam ben sana basarım."

"Nasıl?"

"Eğer senin yerine şu an Devrim olsaydı ona çok güzel lafımı sokardım ama sen olduğun için söyleyemiyorum ve bu beni çok üzüyor ama söylemeyeceğim."

Kendi kendime konuşur gibi konuşup Çınar'ı kolundan sıkıca tutarak yürümesini sağlıyordum. Çınar ile otobüs durağına geldiğimizde cebimden Antkart'ı çıkarıp ona reklam çekiyormuş gibi kart tanıtımı yaptım.

"Bu Antalya Kart ama biz kendisine kısaca Antkart diyoruz. Bu kart ile toplu taşımaların hepsine binebiliyorsun. Her durakta kendisine para yüklemek için konulan dolum cihazları bulunur bu yüzden hiç sıkıntı yaşamazsın. Tek sorunu var o da öğrenci 2,65 TL çekerken, tam 5,20 TL çekiyor ve bende öğrenci olmadığım için 5 TL çok pahalı geliyor, anlatabildim mi?" Çınar elimdeki kartı alıp bir tür inceledi. Uzaydan düşen bir şeymiş gibi bakmasaydı iyiydi ama gözlerindeki o bakış kısa bir süre hüznünü aldığını hissettim. Kartı geri bana verdiğinde bir süreliğine aklının dağıldığına emin olup konuşmama devam ettim. "Yüzünü filan mı gizlesek? Şimdi haberlere çıkarsın sen."

Çınar hafifçe gülümsedi. "O açıdan bakınca şu an Çınar Ladin gibi gözüküyor muyum?"

Gözlerimi ona doğru çevirdim. Saçları nemli bir şekilde alnında duruyordu. Üzerindeki tişörtü zar zor giydiği için bir omzu hafifçe düşük duruyordu. Gözlerindeki kızarıklık ve yüzündeki ifade ile benim bildiğim Çınar'a asla benzemiyordu.

"Aslaa, şu an tam olarak Mınar Ladin gibi gözüküyorsun?"

"Mınar Ladin kim?"

"Senin çakma versiyonuna verdiğim ad. Nasıl? Beğendin mi?"

"Bayıldım."

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
volleyball men - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin