Otuz altı

7.7K 584 120
                                    




Hayalimdeki sen ile

Gerçek sen arasında

Kaldım, ne bir adım ileri atabiliyorum ne de geri 



Hera, Kartal'ın odasının önünde oturuyor her on dakikada bir kapıyı açıp onu kontrol ediyordu. Tekrar Kartal'ı kontrol edip kapının önüne oturacağı zaman kapının zil sesi ile aniden ayaklandı. Gelen kişinin Mehmet hariç herkes olmasını istiyordu çünkü Mehmet'in nasıl biri olduğunu biliyordu. Kartal'dan istediğini almadığı sürece onu bırakmayacaktı. Kapıya ilerleyip kapının deliğinden gelenin kim olduğuna bakma girişimin de bulunmadan kapıyı açtı. Mehmet'in ona zarar veremeyeceğini biliyordu.

Kapıyı açması ile ona doğru bir bedenin gelmesi bir oldu. "Kartal nerde?" Karşısında Devrim Yakar dinmemiş öfkesi ile duruyordu. Dudaklarından çıkan kelimelerin üstüne basarak konuşmuştu. Hera onun yüzündeki ifadeden geri adım atmayacağına emin olup eli ile Kartal'ın odasını gösterdi. "Sessiz ol uyuyor." Devrim onu görmezlikten gelip eli ile gösterdiği odaya doğru ilerledi. Hera onu kolundan tutup durdurdu. Geçmişte yaşananlar hakkında hiçbir fikri olmadığı için bu kadar düşüncesiz davranması onu sinirlendiriyordu. "Bak şu an Kartal'ın annesi evde yok. Bu yüzden eve böylece girmene izin veremem."

Devrim kavga yüzünden dağılmış yüzü ile Hera'ya sen ciddi misin bakışları attı. Bu kız biraz daha Devrim'i durdurmaya çalışırsa o mavi gözlerini veda etmesi gerekecekti çünkü Devrim onun bakışlarından hiç hoşlanmamıştı. Onu ilk tribünde gördüğü anda fark etmişti bakışlarında ifadeyi.

Küçümsüyordu.

"Kusura bakma..." Çınar'ın sesi ikisinin de arasındaki o soğuk savaşı bölüp ona dönmelerine neden oldu. "Devrim'i şu an tutmak çok zor." Çınar evin kapısına bir omuzunu yasladı. Eğer Devrim'i tanıyorsa Hera'nın kız olmasını asla önemsemeden ona saldıracağını biliyordu. Hera, Çınar'a cevap vermek için döndüğünde Devrim, Hera'nın elinden kurtulup Kartal'ın odasına ulaştı.

Hera, Çınar'a mı laf söylemeli yoksa Devrim'i mi durdurmalı karar veremeyerek offladı. Sinirle bir elini saçlarından geçirip geriye attı. Umarım eve girerken onları kimse görmemiştir düşünceleri ile Çınar'ın arkasından binanın içine baktı. Çınar onun endişeli bakışlarını yakalayıp konuştu. "Cidden kusura bakma. Böylesi hiç etik değil biliyorum ama işte... Devrim Yakar." Çınar evin içine girmeyerek kapıdaki duruşuna devam etti. "Kartal nasıl, iyi mi?"

Hera bir elini kapıya koyup başını evet dercesine salladı. O da çok yorulmuştu. Bu gece istediği gibi gitmemişti. Mehmet'in böyle bir davranışta bulunacağına ihtimal vermemişti. Kartal için hazırladığı sürpriz için en sevdiği elbisesini bile giymişti. Kısaca üzerindeki mavi, üzerinde çiçek desenli olan elbisesine baktı. Aklından geçen tek düşünce sevdiği herkese zarar verdiğiydi.

"Bu arada, ben Çınar." Çınar bir elini tanışmak için Hera'ya uzattı, Hera başını kaldırıp Çınar'a baktığı an her şeyin yeni farkına varıyordu. Cidden bu anın yaşanıp yaşanmadığına emin olmayarak Çınar'a cevap verdi, sesindeki tedirgin hissediliyordu. Kısaca "Hera" dedikten sonra Çınar'ın elini hafifçe tuttu. Hera'nın küçük eli Çınar'ın büyük elinin arasında kayboluyordu. İkisinin gözleri ellerinden ayrılıp gözlerini bulduklarında Hera'nın bir hayali daha yakıldı. Çınar ile tanışmasını hiç böyle hayal etmemişti. Aklından bir bin türlü hayaller kurmuştu ama bu şekilde olacağı asla aklına gelmemişti. Yüzüne düşen bir saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırırken elini Çınar'ın elinden çekti. Eli ile Çınar'ın kaşını işaret ederken kaşlarını çattı.

"Kaşın kanıyor." Çınar elini kaşına götürüp dokundu, eline bulaşana kana baktı. Bu sefer kolu ile kanı silmek için elini kaldırdığı an Hera onu durdurdu. "Bence içeri gelmelisin. Arkadaşın girdi nasıl olsa..." Devrim'den cidden hoşlanmamıştı. "Ben yara bandı bakayım bir." Hera kapıdan ayrılıp ecza dolabının olduğunu düşündüğü odaya ilerledi.

Çınar onun arkasından öylece dururken emin olmak için konuştu. "Giriyorum o zaman içeri?"

"Gir gir yapacak bir şey yok artık."

Çınar yüzünde bir gülümseme ile içeri girip kapıyı kapattı. Neden ikisini eve almamakta ısrar ettiğini anlamasa da içeri girmekten memnundu. Ayakkabılarını çıkarıp kapının önüne bıraktı. Bu hareketi yaptığında Devrim'in içeri ayakkabısı ile girdiğini fark etti. Kendi kendine söylenir gibi konuştu. "Öküz herif."

Devrim, Kartal'ın odasına girdiğinde kapıyı tam kapatmamış aralık bırakmıştı. Çınar, Kartal'ın odasına doğru ilerleyip kendini göstermeden uzaktan kapının aralığının gösterdiği kadar içeri baktı.

Kartal uykudan uyandığını her halinden belli eden yüzü ile yatağında oturuyordu. Devrim'de Kartal'ın yatağının bir köşesine oturmuş konuşuyorlardı.

Çınar onları daha fazla izleme gereği duymadan koridordan Hera'nın gittiği yere doğru ilerledi. Nasıl olsa bugün Devrim yeterince kendini ele vermişti. 

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
volleyball men - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin