Göğsünü sıkı kapat.
Rüzgar yiyen yaralar
Yeniden açılır
"Kanka bu dokunmatik mi?"
Atakan elini Can Polat'ın son model telefonuna doğru atıp ekrana rastgele basmaya başladığında Can Polat telefonunu ondan kurtarmak yerine gelişine bir tane geçirdi Atakan'a.
"Yok kankaa ellemeli."
Atakan yüzüne aldığı darbe yüzünden dünyası sarsılırken bir yandan Can Polat'ın kanka demesine gülüyordu. Aynı Devrim gibi söylemişti. Bir insana bu kadar mı yakışmazdı bu hitabı kullanmak. Can Polat'ın iri bedeni ve gür sakalı her şeyi engelliyordu.
"Size bir şey diyeceğim."
Oğuzhan masaya doğru eğilip Çınar'ın duymasını istemediği bir şey olduğunu belli eder gibi fısıldadı. "Dün haberde Devrim'in annesi ile Çınar'ın dayısının yemek yediğini paylaşmışlar. Şu Shwan otel hakkında konuşmuşlar filan diyorlar."
Oğuzhan ne kadar Çınar'ın duymadığını düşünse de mutfakta kahvaltılıkları hazırlayan Çınar her şeyi duyuyordu.
"Bunu sabah annem de söyledi de ben ihtimal vermiyorum kanka, Shwan oteli satın alacaklarına."
Atakan'ın konuşmasına Can Polat karşılık verdi. "Oğlum olay Shwan oteli satın alınıp alınmayacağı değil lan."
Oğuzhan, Can Polat'a hak verircesine başını salladı.
Atakan bir elini başına koyup konuştu. "Ne lan o zaman?"
Çınar elinde kahvaltılıkların olduğu tepsi ile mutfaktan çıkıp yemek masasına geldi.
"Devrim'in annesi ile dayımın arasında bir ilişki olup olmadığı."
Çınar'ın içeri girmesi ile hepsi duruşunu düzeltti. Atakan'ın genelde aklına hiç kötü şeyler gelmediği için öylece durmuştu bir süre. Ardından geçen senelerde yaşananları hatırlayınca "Ha siktir." diyerek olaya tepkisini koydu. Bir elini Can Polat'ın kolunun üzerine koyup korku ile sordu. "Kanka yoktur dimi lan?"
Can Polat telefona bakmayı sürdürüp Atakan'ı görmezlikten geldi. Çınar masanın üzerine tabakları yerleştirip derin bir nefes alıp verdi.
"Bizim entrikaları boş verin. Beni dinleyin şimdi. Devrim ile yaptığım konuşmanın aynısını size yapacağım."
Masada oturan üçlü tüm dikkatini Çınar'a vermeden önce telefonlarını kitleyip masaya yerleştirdiler.
Çınar genel olarak onlara kaptanlık taslamıyordu. Maç anında tabi ki de onlara önderlik ediyordu ama normal yaşantılarında hepsi aynı seviyede, hiçbirinin birbirlerinden üstünlüğü yoktu.
"Biliyorsunuz ki eğer iyi bir liberomuz olmazsa bu sezon çok zorlanacağız." Masadaki sandalyelerden birini çekip düzgünce oturdu.
"Bir smaçörümüz olmasa yedekte duran smaçörlerimiz iyi olduğu için asla sıkıntı yapmayız değil mi? Bu pasör için, pasör çaprazı için, orta oyuncularımız içinde geçerli ama libero pozisyonu için takımızda olan yedeklerimizin hiçbiri yeterli değil. Hazırlık maçlarında bile o pozisyonu tamamen dolduramayacaklarını biliyoruz."
Çınar'ın otoriter sesi evin içini doldurdu, takımın en iyi oyuncuları takım kaptanlarını dikkatle dinliyorlardı.
"Bu yüzden Kartal'a ihtiyacımız var. Ne kadar iyi olduğunu hepiniz gözleriniz ile gördünüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
volleyball men - bxb
Fanfiction[TAMAMLANDI] Usanmaz Yenilmez O sadece güler Hep hissiz aşık Hiç görmez kendini ama Suçlar o herkesi Pişmiş arsız Kibirle bir tepeden izler durur Cahil anlayacak gibi İnandım soyundum yine Gafil avlayacak beni Dur o ellerini Bi' ruhumdan çek Çek yo...